Bundan birkac ay once ‘Seytan’in ayrintida gizli’ oldugunu yazdim. Cok gecmeden oyle oldugu anlasildi.

Ayrintilar aciklanmaya baslandikca,seytan aciga cikti(!) Bugune kadar ne yazdiysam,bizzat bildiklerimi,bire bir tanigi oldugum olaylari  yazdim. Cok guvendigim  arkadaslarimin yuzyuze yasadiklari,yasayarak taniklik ettikleri olaylarin anlatimlarini referans aldim,bunlari yazdim.Bu arkadaslarin isimlerini de yazdim. Olaylar hizla gelisti. Bu arada cok sevindirici bir haber geldi. 30 senedir  bulunamayan Nebil Rahuma bulundu. Nebil anilari yayinlanmaya baslandi.

Nebil anilari’nin yayinlanmaya baslamasiyla birlikte,30 senedir, hem orgutumuz icersinde hemde Turkiye devrimci hareketinin bagrinda  bir VIRUS  gibi yasamis olan ‘ SEYTAN YAKALANDI’ Evet ‘ ayrintida gizli oldugunu bildigimiz seytan,ayrintilar aciklandikca cirilciplak yakalandi’ SEYTAN’in adı MIHRAC, soyadi URAL’dir.Son gune kadar, Mihrac Ural’in ihanetinin baslangic tarihini, ALI CAKMAKLI’nin katledilmesi olarak biliyor,oyle saniyorduk. Yanilmisiz… Bu  ‘adam’in ihanetleri cok daha eskilere uzaniyormus.Bu gun itibariyle, Mihrac Ural ihanetinin baslangic tarihi, NEBIL RAHUMA’nin yakalanmalari nin tarihi ile basliyor.( ilerde bu tarihi daha da gerilere gider mi onu bilemem)Simdi bir tarih siralamasi yapmak gerekiyor.

Orgutumuzun, adim adim ve sinsice nasil tasfiye edildigini ve tasfiye surecinin nasil isledigini yerli yerine oturtmak icin bu siralamanin gerekli oldugunu herkesin taktir edecegini saniyorum. 

NEBIL RAHUMA ‘in YAKALANMALARI VE 30 SENE SONRA ORTAYA CIKAN GERCEK …

Nebil Rahuma blogunda ‘Nebil anilari’yazilirken,E.ULASAN ‘ Nebilin yakalanmalari’ diye bir yazi yazdi.Nebil’in her iki yakalanmasinda da Guney’den(Antakya’dan) gelen ve her iki yazida da kimin yazdigi belli olan iki ayri pusula oldugunu,Nebil’in, bu pusulalari yazan kisinin el yazisini tanidigi icin,pusulada belirtilen adreslere gittigi ve ikisinde de polis pususuna duserek yakalandigini yazdi. Nebil bu durumu E.Ulasan’a bizzat kendisi anlatmisti. E.Ulasan,bu pusulalari Nebil’e kimin gonderdigini yazmadi .Kendi deyimiyle,’ etik acidan dogru bulmadi’ dogrusunu da yapti.

Ben, nebil blogunda cikan bu yaziyi okuduktan sonra uzun sure bekledim.Bu yazinin cok onemli oldugunu biliyordum.Yorum yazmadim bekledim. Kimseden hic bir ses cikmadi.halbuki son derece onemli bir yaziydi ve tarihimizin karanlik sayfalarina onemli bir isik tutacak kadar da ciddi bir ipucuydu. Bekledim. Mihrac Ural’in Ustune vazife olmayan her konuya baliklama  atladigini bildigim icin, son derece onemli  ve bir o kadarda ilginc buldugum E.Ulasan’in adi gecen bu yazisina karsilik en azindan birseyler soyler( !) diye dusundum.Bekledim.  Hic orali olmadi. Cunku : Adi gecen yazidan acikca anlasilan suydu. Nebil’e bu pusulalari gonderden kisi,  MIHRAC URAL’in ta kendisidir. 

Bunun uzerine,yine bu sitede ;THKP-C (ACILCILER)MILITANLARININ DIKKATINE diye bir yazi yazdim.Bu yaziya dikkat cektim. Erkan Ulasan’in, Nebil sitesindeki ‘ NEBILIN YAKALANMALARI’ adli yazisinin tamamini da koydum ve bir soru sordum. E. Ulasan’in o yazida sozunu ettigi ,altinda ismi de bulunan  ve Nebil’in ,kendisine gonderilen her iki pusulayi da yazan kisinin el yazisini tanidigi  bu kisi KIM? Diye sordum. Mihrac Ural bu kisi sen misin ? dedim. Kiyameti kopartti( !)Herkesin gozunun icine bakarak yalan yazmaya devam etti.

SERIF YILMAZ  diye sahte bir isimle ve kendi kendisine atifta bulunarak yalanlarina yalan lar katmaya devam etti. Guya E.Ulasan ile telefon gorusmesi yapismis da, E.Ulasan’da ’…Ben o pusulayla kimseyi kastetmedim,hatta nebil yoldasin bile kafasi  net degildi,imzasiz bir pusulaydi.Benim amacim disinda bu konuyu kendi amaclari icin kullananlarla hic bir ortak yanim olamaz dedi’ demis(!)(mis) de,vs. Vs.Cok basit, acin okuyun. E.Ulasan, ‘ NEBILIN YAKALANMALARI’ adli yazisinda ,’…Not’da gonderenin adi da vardi’ diye yaziyor. Bu kadar acik ve net. Mihrac Ural, okuyucunun, kim ne yazmis,kim ne demis diye yazilanlarin dikkatle okunmadigini saniyor olacak ki,  ayan beyan olan gercekleri ters yuz etmeye calisti. Gozumuzun icine bakarak,daha murekkebi dahi kurumamis olan bir yaziyi, ustelikte yazarinin agziyla yalanlamaya cabasina girdi.  Ayrica,yine E.Ulasan’in agzindan,’…Tacettin Sari’nin bu olayla ilgili olarak suclanmasi ise sacmaliktir.Bir uydurmadir.’ Dedigini de yazdi.. Dogrudur bu olayla tacettin sari’nin suclandigini kim soyledi ki? Mihrac’in dedigine gore, E.Ulasan’…Bu cirkinlikleri yapanlar beni kendilerine arac yapamaz, nebili suclayan bu cirkin insanlara karsi,dogrudan ve sert cevaplar yazdim’ demis ve ‘Nebili kirletmelerine musaade etmeyecegini belirtmis’ Gercek bu muydu peki? Elbette degildi.  Yalancinin mumu yatsiya kadar da yanmadi.  

Mihrac Bu yaziyi yazdiktan bir kac saat gecmeden E.Ulasan, nebil sitesinde ‘ZORUNLU ACIKLAMA’ diye bir aciklama yapti. Acin okuyun. Ben buraya bir bolumunu aliyorum.Nebil sitesinde bu aciklamanin tamami var.‘…Nebile gonderilen pusulalarin kim tarafindan gonderildigi sorusuna gelince,bunu o pusulalari veren kisi kim ise o aciklasin.O kisi yanitmasin.Nebil bana kuskularini,suphelerini acikladi.Salt bu kuskular ve suphelerden harekaetle bu kisinin adini aciklamam etik olmaz.Eger o kisi pusulalari art niyetle gondermediyse cikip acikca soyemekten cekinmeyecegine eminim. Ancak o sahis hayattayken 3. Kisi olarak bunu benim aciklamam spekulatif bir yaklasimdan ote bir anlam tasimaz’diyor.

E.Ulasan bu kadariyla da kalmiyor. Bir gun sonra,’DUZELTME’ diye yeni bir aciklama yapiyor.Bu aciklamanin tamaini asagiya oldugu gibi aktariyorum.‘DUZELTME’‘ Serif Yilmaz adli sahsin Kurgularla kendinizi ortemezsiniz yazisina onemli not basligi ile yaptigi ek yazisinda yine gercegi yansitmayan,carpitilmis ifadeler yer almistir. Mihrac URAL ‘in telefonla aramasiyla gerceklesen gorusmede,konusmalarla yazilanlar arasinda birbirini tutmayan bilgiler vardir.Tarihleri karistirdiklarini,bu konuda bir hata yapildigini,duzeltilecegi soylenerek.MIHRAC  benden’ Mihrac ile nebil arasina kimse giremez’ diye bir aciklama yapmami istemistir. Bende asagida acikladigim sebeplerden dolayi boyle bir aciklama yapmayacagimi soyledim.

Ben Nebil blogunda yazdigim yazinin arkasindayim. Nebil’in bana  soyledigi pusulayi gonderen kisinin kim oldugunu Mihraca soyledim.(bu kisi tacettin degildir) Gelen not’un el yazisi ile yazilmis altinda gonderen kisinin(gercek degil) kod adinin oldugunu ve yazinin nebil tarafindan tanindigini,bu notaGuvenerek geregini yerine getirdigini ancak her iki olayda da yakalandigini,artik yapilanmaya guveninin kalmadigini,bu nedenle kafasinin karisik oldugunu,bir sonraki goruste filistinlilerle kacacaklarini,kacma girisiminin gerceklesmemesi halinde,Antakya’dan cocukluk arkadasinin( guvendigi feodal bir iliski) adini vererek kendisiyle iliski kurmamizi istedi. Buraya ozellikle dikkat cekmek istiyorum;Nebil orgutsel iliskilere guvenmeyip,kacis icin feodal iliskileri kullanmayi tercih etmistir.

Tum bu konusmalari Mihrac’a anlattim. Kac-goc iliskileri sirasinda bu tur karmasanin olabilecegini,pusulanin yazildigini hatirlamadigini,zaten o zamanlar pusula ilie iliskinin kurulmadigini, bana anlatmaya calisti. Ben sunu iyi biliyorum ki; Nebil bana bu olayi anlatti. Hicbir yapilanma icinde olmadigimdan siyasi bir rant pesinde olmam olasi degil.Kimse ile de bir hesaplasmam yok,bu nedenle kurgu,yalan vb.yollara basvurmak icin hicbir nedenimde yok. Anilan yazida ‘ ben o pusulayla ilgili kimseyi kasdetmedim,hatta nebil yoldasin bile kafasi net degildi,isimsiz imzasiz bir pusulaydi’ ifadesi gercek degildir.’

Devrimci kamuoyuna duyurulur.

E.ULASAN     (16 mart 2009) 

Iste bu kadar..! E.Ulasan’in agzindan(!) bize kufretmeye calisan ‘adam’in dustugu durum…Yorum okuyucuya ait.

E.ULASAN’in ,‘zorunlu aciklama’sinda son derece iyi niyetli bir temenni vardi hatirlayalim. ‘ …Eger o kisi o pusulalari art niyetle gondermediyse acik acik soylemekten cekinmez’ diyordu.Ne dersin Erkan arkadas, Bu kisi bu kadar seyden sonra  hangi niyet te olabilir acaba? Mihrac Ural,bir kac gun icersinde ust uste onlarca yalan soyledi onlarca takla atti.Biz, Nebil’e bu pusulalari sen yazdin diyoruzMihrac cevap veriyor,’ tacettin Sari’yi karaliyorlar, tacettin yapmaz’(!) diyor.E.Ulasan’ nebile gonderilen pusulanin altinda isim de vardi’diyor.Mihrac,’ E.Ulasan isimsiz bir pusulaydi’ dedi diye yaziyor.E.Ulasan aciklama yapiyor. ‘ hayir isimsiz demedim  isim vardi, ben yazdiklarimin arkasindayim, dediklerim carpitiliyor’diye cevap veriyor.E.Ulasan,’ nebil orgutsel yapiya guvenmiyordu’diye yaziyor.Mihrac, E.Ulasan’a aciklama yap ‘ mihracla nebil’in arasina kimse giremez de’ diye yalvariyor.E. Ulasan’ hayir’ diyor. ‘ben soylediklerimin arkasindayim,nebil yapiya guvenmiyordu,Bu nedenle cocukluk arkadasi feodal iliskisine guveniyordu ‘ diyor.

Mihrac Ural hep yalan yaziyor. ‘Nebil, Konya cezaevinde su tarihta yanima geldi talimatlarimi(!) aldi diyor. Ayni tarihta ben ve nebil Sagmalcilar cezaevindeydik( !) Bu tutmayinca kiviriyor, tarih yanlis oldu diye baska tarih veriyor. Engin Erkiner aciklama yapiyor,’ ..yalandir, nebil Konya cezaevinde ziyaretimiz gelmedi ‘ diyor.

Mihrac Ural hep yalan yaziyor. Nebil Sagmalcilar cezaevinde kacarken ziyaret kulubesinde Tacettin Sari vardi diyor( aklinca tacettin’I kurtaracak) Kesinlikle yalandir. Filistinlilerin firari sirasinda nebil ile kacmaya calisan bendim. Tacettin Sari o gun orada kesinlikle yoktu. Bizim firar girisimimizde,o gun bu olaydan haberi olan tek kisi vardi o da,  AHMET  ZIYA  ERDONMEZ’di . Filistinliler kacti.Ben cezaevi bahcesinde yakalandim.Nebil hic bahceye dahi cikamadi,Olay duyulur duyulmaz tekrar kogusa dondu. Ben filistinliler ile beraber once ciktim, sonra nebil geciktigi icin Nebili almak uzere tekrar iceriye girdim ve  nebil arkamda ben onde yeniden cikarken,alarm caldi, ben bahceye kadar ciktim,nebil cikamadigi icin tekrar iceriye kogusa dondu. ZIYA ERDONMEZ VE FILISTINLI IKI GERILLA, BENIM YAKALANDIGIMI GORDULER ve bu nedenle bizi beklemekten vazgecerek  kapida bekleyen arabaya binip gittiler.Tacettin Sari’nin orada oldugu yalani bir Mihrac Ural uydurmasidir. 

Mihrac Ural’in son numarasi; Nebil yoldas’a ne kadar ‘benzedigi(!)ni ‘ kesfetmesi oldu.Kasaba kasaba dolasarak , cocuklari guldurmeye calisan ve boylelikle, onlarin harcliklarini ellerinden almak icin olmadik hokkabazlik yapmaktan kacinmayan sozde sihirbazlar gibi, elinde bir torba var her seferinde torbadan yeni bir ‘kus’ cikartiyor.     

“NEBIL NEBIL” diye bir yazi yaziyor. Birbirlerine cok bezediklerinden(!) bahsediyor,  resimlerini yan yana koymus, bu benzerligi ispatlamaya calisiyor.Agliyor.Timsah gozyaslari dokuyor.Antakya’da yuzlerce eylemi beraber yaptik diyor.Istanbula egitmen olarak ben gonderdim diyor.Hapisten kacinca benim yanima geldi,talimatlarimi aldi,suriye’ye ben yolladim vb.

Dikkat ediniz burada bir sey daha soyluyor cok onemli. “nebil’in lazkiye’de kaldigi yeri kim ayarladi?  Acaba diye soruyor ve  boburlenerek kendisinin ayarladigini da soyluyor. Cok guzel. Burda sorulmasi gereken onemli bir soru var.Soru su. Mihrac Ural bundan onceki bir yazisinda, ALI Cakmakli olayina cevap verirken ,” Ali Cakmakli olduruldugunde ben Suriyede , ilk kez ciktigim yurt disinda ,hic kimseyi tanimadigim bir ulkede ,aylarca orgutle bag kuramamisimdir.Bu nedenle benim bu olayda haberim bile yoktu “   diyordu. Butun bu yazdiklarini unutmus   oldugu anlasiliyor.

Peki, bir insan’in hic gitmedigi, bilmedigi, kimseyi tanimadigini soyledigi yabanci bir ulkede,ustelik te Suriye gibi karma karisik bir ulkede, Nebil ‘in,barinabilecegi ev ve iliskiyi nasil ayarlamis olabilir dersiniz?  Bunun olmasi icin, daha onceden Suriye’de iliskisi olmasi gerekmez mi? Oysa  daha once” hic bir iliskimin olmadigi kimseyi tanimadigim bir ulke “diye bahsediyordu. Demekki yalan soylemis. Demek ki,  daha once hic gitmedigi gormedigi Suriye’de tanidigi iliski iciersinde oldugu kisiler varmis. Soru su. Mihrac ural, bu iliskilerin kimler oldugunu anlatmak zorundadir. Her iki olayda da anlattiklari birbirini yalanladigina gore hangisi dogru ? hangisi yalan? bunu izah etmek durumundadir. Bu  celiski aciklandigi zaman pek cok konunun daha da netlesecegi  kesindir. Ne dersin Mihrac? Aciklamak istermisin bekliyoruz? 

“Nebil Rahuma ne yana duser” diyor. Kendisinden yana dustugunu  soyluyor.Yalandir. Nebil Rahuma,orgutumuzden ayrildi , yukarda anlattigim nedenlerden dolayi (E.Ulasan’in da soyledigi gibi)  bizden ayrildi ve HDO saflarinda yer aldi. Bunu bilmeyen mi var.  Mihrac, yalan yazarak Nebil yoldasin anilarini kirletiyor.

Bundan bir sure, once bu site’de ,NEBIL RAHUMA’YI KIM(LER) OLDURDU’ adli yazim uzerine, SADIK VARER , »zorunlu bir aciklama » yazisi yazmisti. Nebil olayini, »bilmiyorum,duymadim,haberim yok » diye kendince izah etmeye calisti.Okuyucunun dikkatini mutlaka cekmistir.SADIK VARER, adi gecen ‘zorunlu aciklama’sinda, onemli bir cumle sarfetti. « Ben nebil’in bu arkadaslarin yoldasi oldugunu bilmiyordum.ogrenmis oldum » dedi.Sadik Varer’in bu cumlesi tercume edildiginde, «  nebil icin iddia edilen Acil’in icimizdeki adami  oldugu iddiasi demekki dogruymus » anlami cikmaz mi ?  Elbette cikar, Sadik varer’in soylemek istedigi tami tamina budur. Ama Sadik’in bilmedigi bir sey var. Nebil’e, yoldas diye hitap etmemizin anlami, onu bizden biri olarak gormemizdendir,eylem arkadasimiz olmasindandir, yillarca beraber olusumuzdandir. Nebil gibi, AHMET ZIYA ERDONMEZ’de bizim arkadasimiz yoldasimizdi.Nebil’ yoldas derken,onun acil’den ayrilmadigini  degil, ayrilmasina ragmen  durust ve samimi bir komunist olmasi nedeniyle onu kendimizden saymamizdandir.Nebil’e olan saygimizdandir.

MIhrac Ural baska sey soyluyor.Nebil hic ayrilmadi diyor. Yalan soyluyor. Dosya tutmaya cok merakli oldugu anlasilan Mihrac Ural’in elinde bir kaset var. Nebil Suriye’den geldigi zaman,Istanbul,Yeni bosna’da ‘sirma teyze’nin evinde bu kasedi Mihrac’a  ulastirmak uzere bana verdi. O kasette hersey, Nebil’in kendi sesiyle soyleniyor. Ben bu kasedi Adiyaman cezaevinde Mihrac’a verdim.Dosya meraklisi Mihrac neden bu kasedi cikartmiyor ?

Nebil, orada acik ve net soyluyor.  ‘…Benim yakami birak’ diyor. Ben,’ butun THKP-C guruplarinin birligini savunuyorum,Acilci degilim,HDO saflarinda’yim ,bu orgute olan guvenimi yitirdim’.diyor.

Mihrac ural yalan yazarak,nebil yoldasin katillerini, iddialarin da hakli cikartmaya calisiyor. Soruyorum. Adiyaman cezaevinde verdigim kaset nerde ? Nebil yoldasin kim oldugunu en iyi kendisi anlatir. O kasette ne dedigini kendi sesinden, butun yoldaslari,tum arkadaslari dinlesin.Ailesi dinlesin.Devrimci kamuoyu duysin dinlesin. Dinlesinlerki,onu katledenler de iddialarindan utanir olsunlar. Dinlesinler ki,senin  cirkin yuzun ,yalan yaziciligin ortaya ciksin.Dinlesinlerki kim dogru soyluyormus anlasilsin.

Nebil’e cok benziyormus( !) ictikleri su ayri gitmezmis,ah antakya sokaklarinin dili olsaymis ta konussaymis… Bu palavralari birak ve bu sorulara cevap ver. Bu kaset nerde ? Kacinci dosya’da yayinlamayi dusunuyorsun? bekliyoruz…

Tekrar ediyorum.30 sene sonra yeniden aramiza donen Nebil Rahuma,30 senedir icimizde buyuyen VIRUS’un  cirilciplak yakalanmasina vesile oldu. Bu bir SUCUSTU yakalanmadir. ‘ ellerinde belge yok’ diye kendini savunmaya calisiyor. Ben boyle diyecegine,her seferinde oldugu gibi, bu kezde ,yeni bir ABDULLAH OCALAN mesaji cikartacagini yada  her hangi bir FILISTIN ORGUTU’unden yeni bir BAS SAGLIG’ mesaj yayinlayacagini sanmistim olmadi. Bu sefer yanildim.

Belgeniz varmi ? diye soruyor.Adama sormazlarmi ‘ulan p……..nk ‘bundan daha  acik belgeyi nerden bulalim….. 

MIHRAC URAL IFLAH OLMAZ BIR DUZENBAZDIR…!ALI  CAKMAKLI OLAYINI CARPITIYOR, SORUMLULUKTAN  KACMAK  ISTIYOR.                  Mihrac ural’in,Adana Kapali ceza evinde yazdigi ‘KARANLIK ADAM’ adli  yuz kizartici yazi    uzerine, ALI CAKMAKLI adli eski yoldasimiz, devrimci arkadasimiz olduruldu. Bunu neden yaptin? Neden ALI CAKMAKLI hakkinda boyle bir iddiada bulundun? Nicin bu yola saptin?diye soruldugu zaman. ‘…Haberim yoktu,duymadim,bilmiyorum,yapanlar ozur dilesin olay kapansin” diyor.Bu kadar basit  oyle mi? 

ALI CAKMAKLI’yi katleden kisinin su an hayatta olmadigini elbette biliyor. Ayrica,bu gibi olaylarda yapanin ne onemi var. Onemli olan kimin yaptigi degil,kim(ler)in yaptirdigi degil mi? Sen ALI CAKMAKLI hakkinda “karanlik adam’” yazisini yazarak,bir devrimci militani(eski bir orgut yoneticimizi)mizin  katledilmesi icin onay vermedin mi? Bu yaziyi yazarak bir devrimci yi” polis” olarak suclayarak orgute hedef gostermedin mi? Olay’in uzerinde yillar gectikten sonra bile,Cephe dergisinde, bu devrimci hakkinda, polis’tir diye iftira atmaya devam etmedin mi? Simdi nasil oluyorda; Bu olayi gerceklestiren’in ozur dilemesini ve olayin kapanmasini isteyebiliyorsun. Soylermisin peki,bu durumda  ozur dilemesi gerekenler kimlerdir? Yeri geldiginde mangalda kul birakmayan sen,is basa dustugunde nasil olur da yan cizersin.

H.YILMAZKESER ,seni bu konuyla ilgili sorumsuzlukla sucladi.neden cevap vermiyorsun ? Yuksek perdeden nutuklar atip ahkam kesecegine, cok sey soyluyormus gibi gozukup demogoji yaparak, aslinda hicbir sey soyleyemedigine bakilirsa, verilecek cevabinin olmadigi anlasiliyor. Ne dersin…? Hani sen orgut yoneticisiydin,hani Adana’ya,istanbul’a,Mersin’e militan yonetici yoldaslar gondermistin.Ne oldu peki. Daha ilk donemecte yalpalamaya basladin. Tek bir cevap vereceksin. “ karanlik adam’ adli o musvetteyi kim yazdi?ALI CAKMAKLI’in ‘idam fermeni’bu yazidir. Bu yaziyi yazan ALI CAKMAKLI’ninda KATILI’dir.

Tek cevap…! Evet yada hayir…Ben yazmadim dersen, ben,senin hakkinda yazdigim hersey icin herkesten ozur dileyecegim. Ama bu yaziyi sen yazdiysan eger, Basta ALI CAKMAKLI’nin ailesinden,yoldaslarindan ve tum devrimcilerden ozur dileyecekmisin? Ailesi,arkadaslari,yoldaslari senin cevabini bekliyor. ALI CAKMAKLI, senin cevabini bekliyor…ALI CAKMAKLI gibi bir devrimciyi katleden ‘katil yurek’ yalan soylemeye, isledigi/islettigi cinayeti/cinayetlerini  baskalarina yikmaya  devam edecek mi? hala…

Mihrac ural iyi dinlesin. Devrimcilik,internetin basina gecerek uc bes uyduruk sahte isimle onune gelene  kara calmakla olacak is degil.Yillardir bu tur provakasyonlara kimse inanmadigi icin ortalik yerde sersefil kalakaldi. Oturdugu yerden palavra atmakla kimseyi inandiramayacagini  ogrenmis olmasina ragmen kabullenemiyor.Palavra atiyor,ne ‘yoldas’i kaldi, ne de ‘ ictenlikle merhaba’ diyecek ‘kadim dostu’… Devrimciler arasinda adinin gectigi her sohbette alay konusu olarak anildigini biliyor.kabullenemiyor.Ne aci… 

Ali Cakmakliyi taniyormusun Mihrac ural ? Kimdi…? nasil biriydi…?  Adana’da bu orgut adina neler yapti…?  haberin varmi?  Bak sana Adanali arkadaslardan gelen ve Ali’yi anlatan bir Ali cakmak’li ozgecmisi yazacagim .Dikkatle okumalisin ve nasil bir devrimci militani katlettirdigini, devrimci kamuoyu ogrenmeli. 

ALI CAKMAKLI ogretmendi. Aslen Urfa’lidir.Ancak cok uzun zamandan beri Adana’da oturmaktaydi. 12 mart doneminde cikan ‘ SAFAK DERGISI’ cevresinde siyaset yapmaya basladi. Bu yuzden adi gecen donemde sorusturmalara ugradi.Bu yuzden Kizi’nin ismini SAFAK koydu.1974 affiyla hapisten cikti.Ogretmenligi birakti ve senin tarafindan katledilene kadar da aktif siyasetle ugrasti.Adana’da orgutumuz sorumlusuyken, CUKOBIRLIK’te 3.000 personel arasinda orgutlu olan ‘ CUKO SEN’ isimli  sendikanin sagcilarin elinden alinmasinda onemli bir rol oynadi.TIP,Kurtulus,THP gibi orgutlerle ittifak yapmaktan cekinmedi.O donem ADANA’da ulkucu fasistler’in yogun oldugu mahalelere baskinlar duzenleyerek,mahallelerin teker teker fasistlerden temizlenmesi eylemlerinde hep en onde oldu.Bu donem,ADANA il’inde orgutlu olmadigimiz fabrika yok denecek kadar azdi.Basta CUKOBIRLIK te calisan 3.000 personel’den 1.800 calisan sendika secimlerinde Ali cakmakli icin oy kullanmisti. ADANA tekel fabrikasi iscilerinin yarisina yakini bu yoldasin cabalariyla ortutlenmisti.ADANA, PAKTAS boya fabrikasinda guclu bir orgutluluk yine bu donem saglanmisti.PAKTAS secimlerinde alinan oy orani %70’di. PAKTAS boya fabrikasindaki sari sendika  TEKSIF’in egemenligin kirilarak DISK’ e bagli TEKSTIL-IS sendikasi ALI CAKMAKLi’nin militan mucadelesi sayesinde  orgutlenmistir. Bunlarin disinda, basta Ziraat fakultesi olmak uzere,muhendislik fakulteleri,tip fakultesi,numune ve ssk hastahanelerinde,mimar muhendisler ve ziraat odalarinda  ciddi orgutlulugumuz vardi.ADANA  ATATURK PARKI icinde binasi bulunan HALKEVI’inde ve belediye personeli arasinda son derece guclu bir orgutluluk yaratilmisti.Oyleki CUKOBIRLIK genel muduru Abdullah bey’in,Belediye baskanligi icin aday gosterilmesi bile dusunulmeye baslanmisti.ALI CAKMAKLI bunlari yapan ve ilersi icin son derece aydinlik idealleri olan bir militanimizdi,yoneticimizdi..

Orgutumuzun Adana’daki gucu ve kitleselligi ANTAKYA’nin bir kac misli olmasina ragmen ALI isini yapiyor ,MIHRAC gibi bire bin katarak caka satmiyor, karanlikta islik calmiyordu. Ortutumuz icersinde, bulundugu alanda teorik seviyesi son derece yuksek olan ALI CAKMAKLI her siyasetle girdigi  ideolojik tartismalarda sorunlarin altindan kalkabilen olaylara objektif bakabilen ve orgutsel tavrindan taviz vermeyecek kadar da guclu bir aradeye sahipti.Bulundugu bolgede yasanan kimi tartismalar sonucu bazi siyasetlerle  yer yer silahli catismalara kadar varan anlasmazliklar da olmustur.Bu sadece ALI CAKMAKLI’dan degil cevresindeki insanlarin tahammulsuzlugu ile de ilgilidir.Mihrac Ural’in katlettigi ALI CAKMAKLI iste boyle bir  devrimciydi.         

Mihrac Ural’I iyi tanimak icin yazdiklarini okumak gerek.hic bir soruya cevap vermedigini goreceksiniz. Nebil Olayinda oldugu gibi, kacacak yeri kalmadigi icin, cevap vermeye kalktiginda ise yuzune gozune bulastiriyor.Yalanlarini,yeni yalanlariyla ortmeye calisiyor. Butun cabasi o ani kurtarmaktir. Baska derdi bulunmuyor . Ani kurtardi mi, kurtulacagini saniyor.Son zamanlarda iyice telaslandi. Kim(ler)in daha ne konusacagini kestiremiyor.Korkuyor.Tilki gibi kulaklarini kaldirmis, nerden gelecegi belli olmayan ses’leri duymaya calisiyor.Konusmasindan ocu gibi korktugu kisileri dusunuyor , kendi kucucuk beynince simdi’den tedbir aliyor. Dun, hain diye kufrettigi insanlara son gunlerde ‘yoldas’diye hitap etmeye basladi. Neden peki..? Nedeni cok basit. Konusmasinlar diye aklinca’ mesaj’ yolluyor.Tetikte bekliyor. Akli basinda herkesi uyardim; birkez daha uyariyorum. Dikkat edin. Dosyaci mihrac ural’in sizin icinde bir dosyasi vardir ve her an icin doldurulabilir.                  

Siz siz olun Mihrac Ural’a yan gozle bakmayin..Yan bakan,kesinlikle  mit ajanidir ;  Itirafci veya sefil,olmadi,mutlaka  korkak, odlek veya  ise yaramazin tekidir.Bu saydiklarimdan birisi olmak istemiyorsaniz susacak, konusmayacaksiniz.Bu adam hakkinda bildiginiz cirkeflikleri anlatmayin, ihanetlerini desifre etmeyin.Susun…Susarsaniz yoldas’I yada «  kadim dostu « olarak kalir, arada bir anilarinda yadedilir sefkatle anilirsiniz.Bunu yapmaz,baska turlu davranirsaniz, “tarihsel hainler” sayfasinda yeriniz hazir demektir.Kacinci  ’dosya ‘ olur onu bilemem ,ama mutlaka bir ‘ dosya’ numaraniz olacaktir. Gorgu taniklari da vardir. , Serif ve levent hazir bekliyor.Isleri bu.Mihrac Ural’in yalanci sahitleri, gonulu fedaileri.Hemen ortaya atilirlar ve ‘bu adam yalan soyluyor ,zaten  namussuzun tekiydi, korkak, mit ajani,donek ve itirafciydi,  ama ,o zaman biz bu durumu,devrimci sorumlulugumuzun bir geregi  olarak soylemek istemedik ‘ derler.Once uc kisiydiler, Haydar(goril) kacmis.Levent ne zaman kacar bilemem ama firsatini bulsa bir saniye bile durmayacagini biliyorum.Serif kacamaz,suriye’de evli,bu zavalli ordan disariya kesinlikle cikamayacagini cok iyi biliyor.

Bu adamlar, yalanci sahitliklerinde ne kadar hakli etkili olabilirler, isin o tarafi zaten onemli degil. Onemli olan, Mihrac’in, o an icin tatmin edilmesidir, o kadar. Soyluyorum,cok yakin bir gelecekte,E.Ulasan icin bir dosya(!) cikabilir.Bu kimseyi sasirtmasin… 

  MIHRAC URAL, ALI SONMEZ  ICIN SIMDI NEDEN ‘ YOLDAS ‘  DIYE SOZ EDIYOR…?

Mihrac ural, Ali Sonmez icin yeniden ‘ali sonmez yoldas’ demeye basladi. Neden? Ali Sonmez’in Mihrac Ural icin “bu adam fasisttir  arkadaslar” diye ustune basarak tekrarladigi  paris  toplantisinin canli taniklari var.  O toplantida bulunan Mustafa burgaz var. Salih(K.B.) zafer var ayrica en az 30 tane orgut militani var. Bu toplantidan sonra  ve benim  orgutten ayrilma surecindeki  orgut ici parcalanmalara  guya ‘engel’ olmak uzere  Mihrac Ural paris’e geldi.Once,  Ali Sonmez ‘dosya’si yapildi ve Ali’nin kardesi ile birlikte turkiye polisine orgutu  ispiyonladigi yalani  yayilmaya baslandi. Ali Sonmez  ‘dosya’si hazirlanirken , bana  baski yapilmaya baslandi.’ Ali’yi   evin de barindirma(orgut evine alma) MK’nden ve orgut uyeliginden ihracina onay ver’ dendi. Ben bunlarin hicbirini kabul etmedim. Ali Sonmez, kendisi orgutten ayrildi. ALI Sonmez ayrilmadan once ve atrildiktan sonra da herkesin yaninda,gittigi her yerde,’.. mihrac Ural’in ihanetlerini belgelerle aciklayacagim elimde belgeler var hesaplasacagiz ‘ dedi. Bu gune kadar aciklamadi.

O  kendi sorunu, bir sey soylemek istemem. Mihrac  Ural’in Ali Sonmez ile en son konusmasi, Ali’nin orgutten ayrilmasindan birkac ay kadar sonradir.  Yil 1988 sonu yada 1989 baslari. Orgutumuzun Mk uyelerinden H.Yilmaz  ceza evinden firar ederek parise gelir. Mihrac ural ile proplemleri vardir. Ali’yi gormek icin Salih’e ricada bulunur . Salih, ali’nin bulundugu eve H.Yilmazi  goturerek kendisi evden ayriliyor , Salihin evden ayrilmasindan kisa sure sonra  Mihrac o eve ( ev parisin sili mazarin diye bir banliyosundedir) telefon ederek H.Yilmaz  ile konusuyor ve Ali’nin o evden derhal atilmasini ister .Telefonu Ali alir ve karsiliki kufurlesmeler  baslar.  Ali Sonmez  bu konusmalar icersinde,  H.Yilmaz’ in yaninda, ‘yakinda belgeleri aciklayacagim ihanetini gozler onune serecegim hodri meydan” diyerek telefonu kapatir. Bu telefon gorusmesi yada kufurlesmesini sirasinda bir de oneride bulunur.”…  Var misin der, Bir komisyon kuralim herkes elindeki belgeleri o komisyona versin ve orada hesaplasalim. hain kim herkes ogrensin” ayni oneriyi yillar once ben de yapmistim.

Ne gezer Mihrac’tan o yurek o cesaret nerdeee…Soruyorum.

Bu soylediklerimde en kucuk bir abarti yada  carpitma varmi? Cevap ver tek cevap. Yalan mi ? dogru mu ?Yalandir,boyle birsey yoktur , ne Ali sonmez hakkinda bir dosya var nede ali icin boyle bir iddiamiz olmadi, ali’ ile boyle bir telefon gorusmesi yapmadim dersen , ben butun soylediklerim icin herkesten ozur dilemeye hazirim.  Cevabini bekliyorum. Dogrudur deren senden hic bir talebim yok.

Mihrac Ural bunlarin unutuldugunu saniyor olmali ki, son gunlerde yine, Ali Sonmez’I anarken ’yoldas’ diye bahsetmeye basladi. demekki, Ali Sonmez’in artik konusmayacagina inaniyor  yada oyle umuyor.  Ben yine de Mihrac’in tedbirli olmasini salik veririm.. kim bilir,bakarsin bir gun  Ali’in konusacagi tutarsa, zorda kalirsin. 

SALIH  ICIN DE YALAN SOYLUYOR YOLDASI FALAN DEGIL

Mihrac Ural, sadece Ali Sonmez icin degil, Salih icin bile ‘yoldas’ demeye basladi. Salih’in de tipki Ali sonmez gibi Mihrac Ural’la hic bir alakasi bulunmuyor. Salih, herseyden ilgisini kesti. belki haberi  yoktur hatirlatirim.  Hicbirsey le ilgilenmiyor,kendi sorunlariyla ugrasiyor.yillar once,Mihrac’a telefon eder, paraya ihtiyaci oldugunu biraz para gondermesini isterdi. Mihrac,hep oyalardi, gonderecekmis gibi yapar ama gondermezdi. Iliskileri bir sure boyle devam etti . Mihrac Ural’in ZIHNI ALAN( yusuf) u oldurmesi uzerine,Paris’de bir bildiri dagitarak orgutle iliskisini kestigini duyurdu. O gun bu gundur kendi halinde yasamaya calisiyor.Mihrac Ural, Salih ‘yoldas’ demeye basladigina gore demekki ,Salih’in de artik konusmayacagina inanmis olmali..

Salih’le ilgili pek cok sey yazabilirim ama bana dusmez. Yalniz su kadarini soyleyebilirim.Dedigim gibi,Bundan  bir kac sene oncesine kadar Salih’in  arada bir telefon ederek  Mihrac’tan para istedigi zaman, bana selam da  yoladigini salihten ogrenirdim ve salih’e bu nedenle cok kizdigimi biliyorum.’..Bir daha bu adamdan bana selam getirme cani cehennem ‘ demisimdir.Sohbetlerimizin alay konusu olurdu Salih konusursa ,mihrac Ural’in Suriye’deki  konumu  kesinlikle tehlikeye girer. Ne demek istedigimi anlamis olmali( !) Salih ile  defalarca konustum. mihrac Ural’in  Ihanetini yazmasini istedim. Kabul etmedi. Parca parca anlatti ama yazmaya gelince «  bosver,kime ne yarari olacakki,oldu bir kere » diyerek vurdum duymaz bir tavir sergiledi sergillemeye de devam ediyor.haberi  vardir belki, bir kac ay oncesine kadar eski yoldas’tir diye yardim ediyordum ,  artik edemiyorum.

Salihe iki sey sordum.

Birincisi. ‘neden benim hakkimda pislik yaptiniz’ dedim. Cevabi cok basitti. Orgut elden gidiyordu mecburduk, sen olsan ayni seyi yapardin” dedi.

Ikincisi: Paris’deki operasyonda,ihbarciyi bildiginiz halde neden yalan yazdiniz,utanmadiniz mi dedim.  Cevabi yine cok basitti. Kimin yaptigini bizde biliyorduk ama seni soyledik dedi. Kim yapti peki dedim. ERTAN ( semir) oldugunu soyledi.’… Aninda anladik ‘ dedi. Nasil anladiklarini sordum. ‘Cok basit’ dedi. ‘…O  Ihbar mehtubunda Mihrac’in hanim’inin gercek ismi yaziliydi , bu ismi ben bile bilmem ama ERTAN( semir) biliyordu’ dedi. Ihbarcinin ERTAN(SEMIR) oldugunu ilk kesfedenin de Mihrac’in kendisi oldugunu soyledi..

Utanmaz adam mihrac, sen busun iste. Mihrac Ural adli sahtekara soruyorum.  Salih yalan mi soyluyor. Benim de gozaltina alinanlar  iclersinde bulundugum Paris operasyonunun ihbar mektubunu kim yazdi?  Senin hanim’inin gercek ismini sen ve ERTAN’dan baska bilen varmiydi. Aradan yillar gecmesine ragmen hala pislik yaparak yalan yaziciligina devam ederek kimi susturmaya calisiyorsun? Paris operasyonu da dahil senin tum yalanlarinin yazacagim hic merak etme. Soyledigin herseyin cevabini alacaksin bundan kuskun olmasin.

Mit ajani’nin kim olduguna o zaman karar verilecek. Fazla beklemeyeceksin az kaldi.

HAYDAR  YILMAZ  YOLDAS’I  YUNANISTAN  CIKISINDA IHBAR EDENLERIN AMACI NEYDI…?

Haydar  yilmaz da, ben,Ali Sonmez ve Salih  gibi 1.kongrede secilmis MK uyelerimizden birisiydi. Secildigi zaman cezaevindeydi. Canakkale Cezaevinden idam hukumlusu olarak kacti ve  yurt disina,ilk olarak Yunanistan’a geldi.Mihrac Ural’a bir soru sordum. Sorum suydu; Haydar Yilmaz, Yunanistan’dan bir baska avrupa ulkesine cikmak isterken ihbar edildi ve geri cevrildi.Haydar Yilmaz bu ihbar edilis hikayesini, EMIN KARACA’ya anlatti ve kitaplara konu oldu.Bunu kim yapti dedim.Kimin yaptigi biliniyor elbet. Ama,sorunun ozu neden yapildigi idi. Bugune kadar cevap vermedi.

Haydar Yilmaz,mihrac’I fazla tanimaz,bir kac kere gorusmuslugu var yada yok. Cezaevinden kacarak orgutum diye bildigi ve yoldas sandigi insanlarin yaninda (mihrac’in evinde) iki ay kalamadi,dayanamadi ve ayrildi. Haydar Yilmaz’in daha cezaevinde kacmasi  ile birlikte,mihrac panige kapildi.  Turkiye’den Yunanistana cikisina kadar kendisine haber verilmedi.Yunanistana geldigi ogrenildikten sonra ,  Mihrac en yakini olarak gordugu kisilerle  bir toplanti yapti. Bu toplanti da Yusuf ( Zihni Alan) da vardi.Haydar Yilmaz icin dikkatli olunmasini,tedbirli davranilmasini istedi. Haydar henuz  cezaevinde’yken dahi  ‘ bir gun olur ya cikar gelir’ diye,hakkiinda bilgi toplanarak dosya tutuldugu anlasiliyor.

Haydar’in orgutten ayrilacagi artik kesinlik kazanmaya baslandigi zaman,mihrac ‘baklayi agzindan cikartiyor’ ‘hakkinda bazi iddialar var’ diyor.nedir diye soruldugunda bir mektup cikartiliyor ve iste deniliyor.Haydar’in tavri’ bunu alin musait bir yerinize koyun’oluyor ve kapiyi yuzlerine carparak gidiyor.Orgute emegi gecen herkes orgut dusmani ilan edilmek isteniyor.mihrac Ural’in kuklasi olmayacagi bilinen insanlarinn bir an evvel orgutten uzaklasmasi icin her turlu kumpas kuruluyor ve en ahlaksiz yalanlara bas vuralabiliniyor.Bu tavrin devrimcilikle ne ilgisi olabilir ki?

Orgutune, yuregi ve tum inanmisligi ile  bagli olanlarin, orgutten temizlenmesini isteyen  odaklarin emrine girmis bir Mihrac Ural vaka’sinin artik icimizden sokulup atilmasi. THKP-C ( ACILCILER) ismini kullanarak tarihimizin daha fazla kirletilmesine musadee edilmemesi…. Butun cabalarimizin asil amaci budur. Orgutumuzun ismini pis amaclarina alet etmedigi, serefli tarihimizi  bir arac olarak kullanarak kirletmedi surece Mihrac Ural diye bir ‘adam’la elbette hicbir proplemimiz olamaz.Butun bunlari yapmadigi/yapamayacak duruma geldigi zaman. Asil orgutu HATAY KURTULUS CEPHESI bizleri hic mi hic ilgilendirmeyecektir. Son gunlerde yakayi iyiden iyiye ele vermis olan MIHRAC URAL’in ne ‘mal’ oldugu  zaten gozler onundedir.

AYHAN KARMIS ( ARAP AYHAN) YAZISI  VE  MIHRAC  URAL’in  ZAYIF KARNI ( !)

10 Subat 2009 tarihinde, bu sitede, AYHAN KARMIS bir yazi yazdi. Sami yoldasin suriye’de  sokak ortasinda, Mihrac Ural ve adamlari tarafindan,yaninda alinip goturuldugunu ve daha sonra iskence ile oldurulerek  cesedinin deniz kenarinda atilmis olarak bulundugunu yazdi ve neden olduruldu diye sordu.MIhrac Ural bu soruya hic cevap vermedi. Ayhan Karmisin ‘sefil bir tip’ oldugunu soyledi ve hemen yeni bir dosya acti(!)Ayhan karmis arkadas bu yazisinda,Mihrac ve adamlarinin, Sami yoldasi almadan once ,yanlarinda bulunan  RESIT DURAN ismin’deki bir kacakciyi da alip goturmek istediklerini ama, RESIT DURAN’in direnip gitmedigini yazdi.

Mihrac Ural, tam da bu noktada cilgina dondu. RESIT DURAN isminin ifsa edilmesine cok icerlemis olmali ki ,Alelacele yeni bir “dosya” aciverdi. RESIT DURAN dosyasi…Bakin ne yaziyor RESIT DURAN icin.”

…Bedri Yagan, Agar Ciller’in kapali odenekten aktarilan para karsiliginda MIT araciligiyla, Suriye’de ,musluman kardeslerle beraber  saga sola bombalar yerlestirip masum insanlarin olumune yol acan RESIT DURAN, BEDRI YAGAN’in Turkiye donusunu organize edendir. Bedri Yagan siniri gecer gecmez MIT’le baglantili kacakcilara feslim etmistir …Arap Ayhan(Ayhan karmis’I kastediyor) RESIT DURAN’I devrimcilere yardim eden biri olarak tanitti. Onunla birlikteydi.Arap Ayhan HDO’lu oldugu icin SORGULANIP uyarilarak birakildi. Sefil biriydi zaten…”

Mihrac Ural’a gore; RESIT DURAN, Agar-Ciller doneminde MIT adina Suriyede bombalamalar yapan ve kendi iddiasina gore idama mahkum  bir MiT elemaniydi. Bedri Yagan’I da bu kisi  MIT’e teslim etti. Arap ayhan da onunla beraber olduguna gore demekki Ayhan da MIT ajanidir(!)Cok acik, MIhRAC URAL , kacakci RESIT DURAN isminden cok rahatsiz olmusa benziyor. Soyledigi hicbirseyin tutarli bir yani yok. Nicin tutarli olmadigini siralayalim;

Birincisi.; Mihrac Ural, Resit’in Agar Ciller cetesi adina Suriye’de musluman kardesler ile birlikte saga sola bombalar atarak masum insanlari katlettigini nereden biliyor?

Ikincisi; Mihrac Ural,  Suriye’de hic yakalanmamis olan RESIT’in idamla aranip yargilandigini nasil bilebilir.Bu bilgiye  nasil ulasti da yaziyor.Kimlerden aldi. RESIT’in MIT hesabina calistigi bilgisine nasil ulasti? 

; Mihrac’in soyledigi gibi RESIT gercekten oyle biri olsaydi,nasil olurda lazikye’de elini kolunu sallayarak Mihrac ile  sokakta karsilasacak kadar rahat dolasabilirdi. Suriye’yi taniyanlar, boyle bir suclamayla aranan bir kisinin, rahat rahat hem de birkac kisiyle birlikte sokka da serbestce dolasamayacagini da cok iyi bilirler.

Dorduncu;Mihrac Ural’a sormazlarmi, mademki RESIT DURAN boyle birisiydi, o halde sokak ortasinda karsilastigin boyle bir kisiyi goturmek istediginde gelmek istemedigi halde neden zorla goturmedin. Neden yetkililere ihbar edip oracikta yakalatmadin? Hem boyle yaparak,Bedri yagan gibi bir devrimcinin  katledilmesine de engel olmus olmazmiydi? Neden o zaman bunu yapmadin da simdi AYHAN karmis birseyler soyledigi zaman bunlari anlatiyorsun? Sen kimleri aldatmaya calisiyor,neyi kapatmaya  ugrasiyorsun?

Besincisi; Mihrac Ural, Arap AYHAN’in sorgulanip,uyarilarak serbest birakilan sefil biri oldugunu soyluyor. YALANDIR. Madem sorgulandigini soyluyorsun, sorgu(!)sunda ne soyledigini de soylesene.Soyleyemezsin cunku YALANDIR.

MIHRAC URAL , KACAKCI RESIT DURAN’in BILDIKLERINI  IFSA  ETMESINDEN KORKUYOR…!

Resit Duran,uzun boylu esmer ve sivri burunlu bir kacakcidir. Hatay’lidir. Mihrac Ural ile yillarca calisti. Pekçok yoldasin turkiye’ye gidis ve donuslerini  organize etti. Sonra ne oldu? Aralarinda ne gecti? Yollari ayrildi. Mihrac hakkinda pekcok seyi biliyor.Cok sey bildigini ve elinde cok onemli bilgiler oldugunu,Mihrac’in, bu nedenle pesinde oldugunu,bildiklerini baskalarina anlatacagindan korktugu icin kendisini susturmaya calistigin, AYHAN KARMIS’a  ve iskence ederek oldurdugu,  orgutumuzun MK yedek uyesi SAMI yoldasa anlatti.Mihrac Ural, RESIT DURAN  hakkinda kimseye,bu zamana kadar hicbirsey soylemedi.hep sustu. Ayhan Karmis,RESIt ismini zikreder etmez ,Resit’in MIT ajani oldugunu dillendirmeye basladi.Ilginctir.Mihrac Ural’in, kacakcilarla yillardir suren karanlik iliskileri cozuldugu zaman kim oldugu da aciga cikacaktir. O bunu cok iyi biliyor.

Mihrac Ural, Bedi Yagan icin “… Suriye’de cok ciddi hatalari oldu.” Diye yaziyor. Ne oldugunu yazmiyor. Ilerde bu konu icin kendisine yonelik bir soru isareti cikarsa simdiden tedbir aliyor. Cikacak gibi gozukuyor.Bunu iyi biliyor. Bedri Yagan’in Turkiye donusunu organize edenlerin Mihrac ural ile iliskileri ve Mihrac’in bu donuse “katki”(!) si ne duzeydeydi? Arastirilmasi gerek…

MIHRAC URAL,  CABIR’in   IDDIALAR’NA  CEVAP  VERMIYOR… NEDEN…?

Mihrac Ural Cabir yoldasi cok iyi tanir. Bu site de bir yazi yazdi. Suriy’nin ‘musluman kardesler’ orgutune yonelik, mihrac talimatli gorev aldigini ama yapmadigini yazdi. Bu cercevede Fransa ve Isvicre’deki kimi gelismeleri yazdi. Talimatin bizzat Mihrac tarafindan, kendisinin Fransadan Suriye’ye cagrilarak ve suriye istihbarati ile tanistirilarak verildigini anlatti. Mihrac’tan’ tis’ yok. Susuyor…konusuyor.

Ali Cakmakli ile basladigini dusundugumuz ihanetin , Nebil Rahuma ile basladigini ogrendik.Nebil Rahuma baslayan ihanet cizgisi,Ali cakmakli ile devam etti. Muntecep kesici’nin katledilmesi bu ihanet zincirinin bir halkasiydi.Trablus’ta filistinliler arasi catismada oldurulen yoldaslarin oldurulmemelerine sebebiyet vermek’le ihanet devam etti. Gunay karacaya tuzak kuruldu basarisizlikla sonuclandi. Hanna maptunogluna tuzak kuruldu ‘basarili’olundu. Libya sorumlumuz SAMI yoldas iskenceyle oldurulup deniz kenarina atildi. Ihanetin en son halkasinda, yillar yili birlikte calistigi YUSUF(Zihni Alan) oldu.Zihni Alan’i bizzat oldurdu.

Engin Erkiner’in dedigi gibi, Keske seni 30 yil once tanisaydik. Keske… 

Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir