Şuanda 410 konuk çevrimiçi
BugünBugün3413
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11137
Bu ayBu ay11137
ToplamToplam10479561
El Mukavvime PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Salı, 30 Ekim 2012 19:10


28 Ekim tarihli Milliyet yazıyor. ‘’Acilciler Lazkiye’’’de diyor. Aynı haber,’’haber 24’’ internet sitesinde de geçiyor.

 ‘’Suriye'de PYD ve PKK'nın silahlı faaliyetleri yeniden başlarken, PKK'nın 800 militanını Suriye ordusuna ait sınır karakollarına yerleştirdiği saptandı..Bir süredir Hatay ve çevresinde faaliyet gösteren, 12 Eylül sonrası etkisini kaybetmiş yapılanmalardan Acilciler örgütünün de Lazkiye'de iki kamp açtığı belirlendi. Acilciler'in kamplarıyla ilgili bilgilerin hazırlanan güvenlik raporlarına girdiği öğrenildi.’’ Deniliyor.

Haber kaynağı, Milliyet Gazetesi'nden Tolga Şardan' mış ….Bir dönem Türkiye Halk Kurtuluş Partisi / Cephesi (THKP-C) içinde faaliyetlerini yürüten örgüt 12 Eylül'den sonra etkisiz hale gelmişti. Ancak, Suriye'de başlayan iç çatışmalar çerçevesinde Şam yönetiminden doğrudan destek aldığı iddia edilen Acilcilerin deniz kenarındaki Lazkiye kentinde iki ayrı kamp açıp faaliyetlerine başladığı tespit edildi

Örgütün, Suriye'de "El Mukavvime" adıyla hareket ettiği ve yaklaşık 500 kişilik kadrosunun bulunduğu belirlendi.’’

Güler misin ağlar mısın? Baştan sona asparagas…

Suriye’deki olayların nasıl yönlendirileceği konusunda her kafadan bir sesin çıktığı bir dönemde, Acilciler örgütününü kötü tohumu, Baba tarafından URUBA’cı, dede tarafından ulusalcı ve MİT elemanı bir Suriye ajanı olan bizim soytarımız’ın aylardan beri gazetelere (özellikle’de yandaş gazetelere) gönderdiği uyduruk haberler arada bir adı geçen gazete köşelerinde kullanılmaya başladı.

Yukarda alıntı olarak verdiğim 28 Ekim tarihli Milliyet gazetesi haberi de bunlardan bir tanesi.

Elbette ciddiyeti yok.

Elbette bilinçli yapılmış bir uyduruk haber ve elbette ‘’bizim soytarı’’yı diriltmek için bizzat MİT tarafından ‘’kullanın’’talimatı ile yapılmış, yapanın bile kendi kendine  kıskıs güldüğü bir haberdir.

Bu ve benzeri haberler, Acilciler tarihini yıpratmak ve gözden düşürmek için ‘’MİT-MİHRAC ‘’işbirliği ile hazırlanmıştır.Objektif olarak bu böyledir.

Mihrac Ural’ı tanıyanlar  bilirler. Bu tür ortamlarda, adının duyulması için her kılıga girer, binbir türlü taklalar atıp kuyruk sallayarak kendisinden bahsedilmesine  adeta bayılır. Ondan bahsedilsin de nasıl bahsedilirse edilsin. Önemi yoktur.

Günlerdir yandaş gazetelere haber ve fotograf gönderdiğini biliyoruz.. ‘’Acilciler , demokratik Suriye yönetimini savunmak için savaşıyor,’’ diyor. Biliyor ki, adı geçen malum gazeteler bu ve banzeri haberlere dört elle sarılacaklar. Bunu biliyor. Onlar, tam da böyle bir dönemde, Tayyip Erdoğan iktidarının Suriye politikasını haklı göstermek için bu tür provakatif haberlere adeta bayılıyorlar ve Erdoğan iktidarının işbirlikçi Suriye politikasını halka haklı göstermenin aracı olarak kullanıyorlar.

Görevlidirler, görevlerini yapıyorlar…

Mihrac Ural adlı  sefil’in görevi de burada başlıyor ve kullanılmaya müsait ‘’adam’’ olarak  enine boyuna tepe tepe kullanlıyor.

Evet, tüm dünya alemin bildiğini, ‘’Acilciler’’ diye bir örgütün artık mevcut olmadığını bilmeyen mi kaldı? Olmayan bir örgütü varmış gibi göstererek, adeta bir korkuluk abidesi olarak iğrenç emellerine alet etmeye çalışan yandaş basının akıl fukarası haber merkezleri, bir yandan  işbirlikçi Mihracı diriltmeye çalışıyor ama öbür taraftan da Tayyip Erdoğan yönetiminin Suriye politikasını haklı göstermenin aracı olarak kullanıyor.

Yeni değil, Gectiğimiz aylarda da, bu tür uydurma haberleri, malum gazete sayfalarında yine  görmüştük.

Hatay’da yapılan miting ve protesto gösterileri bahansiyle, Mihrac Ural’dan bahsediliyordu.. Bu ve benzeri asparagas haberleri kamuoyuna servis eden sözde muhabirlerin gözleri önünde cereyan eden ve ellerinde Başer ESAD posterleriyle mıtıng alanına girmek isteyen 5-10 kişilik ‘’el mukaveme’’ taraftarının, mitinge katılan   devrimciler tarafından tartaklanarak  kortej’in dışına itildiğini gördükleri halde bunu kamuoyundan gizlediler, yazmadılar.

Hatay’daki protesto gösterilerinin Mihrac Ural’ın ‘’talimatı’’yla yapıldığı yalanını yazanların gözü önünde, Mihrac Ural’ın kardeşi, zavallı kızcağız Mihriban Ural’ın  devrimciler tarafından, Başer ESAD’ın posterini taşıyor diye  tartaklanıp kortej dışına atıldığını bilmiyorlar mıydı. Elbette biliyorlardı. Halkı aldatmak, devrimcileri gözden düşürmek için ipliği pazara çıkmış bir iblis’i ‘’devrimci’’ diye gösterip piyasaya sürmek istemelerinin amacı nedir peki ? Boşuna uğraşıyorlar. Mihrac Ural’ın kim oldugunu devrimci kamuoyu çok iyi biliyor. Boş yere zahmet etmesinler bu adamdan bir bok olmaz.

Acilciler örgütünden arta kalan hiçbir militan’ın, hiç bir taraftarın ne Mihrac Ural nede ‘’el mukavemet’’ ile alakası bulunmamaktadır. Yok efendim, Suriye’de kampları varmış, yok 500 kişilik militanları bu kamplarda ESAD’ı destekliyormuş vb. Sözde haberlerle Acilciler’i aşağılamak isteyen MİT kaynaklı haberler kesinlikle gerçek dışıdır ve kesinlikle Acilciler’le hiç bir alakası bulunmamaktadır.

Acilciler’in, ne Başer ESAD’ın anti-demokratik dikta yönetimi ile nede Esad karşıtı gerici muhalf güçlerle hiç bir teması bulunmamaktadır. Bulunması da zaten olası degil, Olası değil çünkü, acilciler diye bir örgüt, 1987 tarihinden itibaren mevcut değil.

Buna karşın, elbette ‘’yandaş basın’’ın değil ama, devrimci kamuoyunun merak ettiği bir husus varsa eğer, Bilsinler ki, geçmiş’de Acilciler örgütü içerisinde nücadele etmiş taraftar ve militanlarının ezici bir çoğunlugu, Suriye’deki iç savaşta desteklenmesi gereken tek gücün, ne Esad, neden gerici Esad muhalafeti değil, Suriye’de ortaya çıkam Kürt isiyatifini dstekliyor ve tüm devrimcileri devrimci Kürt muhalafetini yaşatmaya, güçlendirmeye ve korumaya çağırıyor.

Acilciler’in kısa tarihi, Türkiye’de  devrim ve sosyalizm uğruna verilen  mücadelenini tarihi içerisindedir.

Acilciler’in kısa tarihi, mazlumlara zulmeden dikta yönetimlere karşı verilen mücadele tarihinin bir parçasıdır.

Acilciler’in kısa tarihide, ne Erdogan’iarın nede Esad’ların gerici yönetimleriyle uzlaşma yanlısı işbirlikci guruplarla devrim odaklı çatışma vardır.

‘’Liva İskenderun’cu, Uruba’cı yada El Mukavvime’cilerle Acilciler isminin yanyana yazılması ve aynı anda telefuz edilmesi bile Acilciler için bir zul’dür…