Şuanda 138 konuk çevrimiçi
BugünBugün2579
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10303
Bu ayBu ay10303
ToplamToplam10478727
Aleviler ve sol (2) PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cuma, 24 Mayıs 2013 05:26


Kişinin Müslüman, Hiristiyan yada Yahudi olması bilinçli bir tercih midir? Değil. Alevi yada Sünni oluşu da öyle, bilinçli yapılmış bir tercih değildir.

Buna karşın, alevici yada sünnici oluşu bir tercihtir.

Hal böyle olunca, insanları dini kimliklerinden ötürü ayırmanın son derece yanlış olduğunu, bu ayrımı yapanların gayri insani bir niyetleri bulunduğunu rahatlıkla söylemek mümkün. İster alevi, isterse sünni olsun fark etmiyor, topyekün bir alevi sünni ayırımının, egemen yönetici erk’in, bilerek yada bilmeyerek çıkarlarına hizmet ettiği açıktır.

Nasıl hizmet edildiğini, bu yazı dizisinin 3.bölümünde   anlatmaya çalışacağım. Şimdilik geçiyorum.

Uzun boylu anlatmaya gerek yok. Türkiye, 70’li yıllarla birlikte  sosyalist düşün ve eylem bazında, kendiliğindenci de olsa  hızlı  gelişmelere tanık oldu. Alevi gençliğin tam da bu dönemde, hızla yükselen sol muhalefet saflarında yer aldığını da biliyoruz.

Birçok nedeni var. Üçü önemlidir.

Birincisi; Sosyalist sol’un,  din’e ve din’in  gerici kurallarına karşı redci  tavrı ve düzen değişikliği talebidir.

İkincisi; Alevi inanç ve kültür nüveleri içerisinde saklı olan özgürlük ve eşitlik  anlayışıdır. Şeyh Bedrettin’ler ve Pis Sultan Abdal’lardan günümüze gelen bir sevgi seli ve hümanist tavırdır.

Üçüncüsü; 70’li yıllara kadar, alevi köy ve kasabalarına kadar gelen ‘’dede’’lerin verdiği vaazlarda inanç eksikliğini gidermeye çalışanlar, bu tarihten başlamak üzere, soyut ve hiçbir temeli olmayan vaazlarla tatmin olmamaya başlamışlardı. Sol ve solculuk onlar için daha çekici olmuştu.. Alevi gençliğin önemli bir kesimi sosyalist örgütler içerisinde yer aldılar, militanlık yaptılar. Sol’dan uzak duran, hatta, sağcı partilere oy veren aleviler de dahil, çok büyük bir kesimi sol’a  sempati ile baktılar. Desteklemeseler bile  göz ucuyla dikkatle izlediler.Okur-yazar alevi aydınlarının da bu sürece katkı sunması, alevilerin, genel olarak sol’a sempatiyle bakmalarına neden oldu.

ALEVİ’LER 12 EYLÜL1980 DARBESİ İLE BİRLİKTE ALEVİCİ OLDULAR.

12 eylül 1980 darbesine kadar Alevi kökenli sosyalistlerin, alevi yada sünni diye bir ayrım içerisinde olmadıkları, din kavramının kitleleri uyutmak ve kurulu düzenle uyumlu olunması için egemenlerin elinde bir ‘’afyon’’ oldugu konusunda kimsenin kuşkusu yoktu.

12 Eylül darbesinden sonra durum tersine döndü.

Din, devlet eliyle artan oranda kullanılmaya başlandı.Okullarda din dersleri mecburi hale getirildi, Alevi köylerine cami’ler yaptırılarak, din’e yönelmeleri ve Sol’culuktan uzak durmaları amaçlandı.

Alevi köylerine Cami politikasının enine boyuna düşünülerek hayata geçirilmiş bir politika olmadığı biliniyordu. Kısa süre sonra bu politikadan vazgeçilerek, Cami yerine’’ Cem evleri’’ politikasına geçildi.

İster cami, isterse Cem evi olsun, amaç; alevilerle sosyalistler arasına barikat kurmaktı.

Kenan Evren’le başlayan, Turgut Özal’la devam eden bu politika, Tayyip Erdoğan’la da devam edilmek istenmesine karşın istiktarlı bir seyir izleyemedi. İstikrarsızlık bugün de devam ediyor.

Başarısız mı oldular?

Hayır. Hiç de küçümsenmeyecek bir başarı elde ettiklerini söyleyebiliriz.

- Alevilerin önemli bir kesimini alevici yaparak başarılı oldular.

- Militan sosyalist alevilerin önemli kadrolarının bir kısmını alevi derneklerinde alevicilik yapmaya yönlendirdikleri için başarılı oldular.

-Genel olarak sol’a ve sosyalizme sempatiyle bakan alevi çoğunluğunu sosyalistlere kuşku ile bakar hale getirerek  başarılı oldular.

- Din ve mezhep ayırımcılığı yaparak toplumu ikiye ayırabilme politikasıyla önemli bir başarıya imza attılar.

- Mazlumdan, ezilen, horlanan ve kimlikleri kabul edilmeyerek yok sayılan Kürtlere karşı, alevilerin kuşkuyla bakmalarına neden oldukları için başarılı oldular.

- Devletci alevileri piyasaya sürerek,onlara destek verip, koruyup kollayarak, alevileri ve onların örgütlerini bölüp parçalamak suretiyle başarılı oldular.

- Adnan Menderes’in Demokrat partisi (DP) Malatya milletvekili Doğan Doğan’ın oğlu, İzzettin Doğan’ları alevi camiasının ‘akil adam’ı yapmak suretiyle başarılı oldular.

-1980 öncesi sosyalist militanlarını, ‘’Mustafa Kemal’in yada Başer Esad’ın askerleriz’’ diye bağırtabilecek kadar başarılı oldular.

Üçüncü bölüm ,’’Suriye, Alevi’ler ve sol’’ diye devam edecek..