Şuanda 271 konuk çevrimiçi
BugünBugün2657
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10381
Bu ayBu ay10381
ToplamToplam10478805
Yaşarken yazılan tarih" ve medya manipülasyonu PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cumartesi, 13 Temmuz 2013 17:49


"Yaşarken yazılan tarih" başlıklı Gezi özel sayısı yayımlanmayan NTV Tarih Dergisi kapatılmış.

Iyi de olmuş. Yaşarken yazılan tarih’i tersine çevirmek isteyen, yaşarken yazılan tarihe gözlerini kapatan bir medya grubunun bu tarihi gelecek kuşaklara anlatmaya kalkması zaten yakışık almaz, komik olur, gülünç olurdu.

Doğuş Yayın Grubu’nun, adı geçen özel sayı ile birlikte ‘’Tarih dergisi’’ni toptan kapatmış olması bu bakımdan son derece’’ tutarlı’’ bir tavır, utanılacak bir karar oldugu kadar,  bir ‘’hayıra’’ da vesile olmuştur.

Tutarlı olması : tertemiz bir eyleme, kirli bir yayın kuruluşunun adının karıştırılmamış olmasıdır.

Utanılacak olması; NTV’nin utanılası tavırlarına yenisinin eklenmiş olmasındadır.

Hayırlara vesile olması da, adı geçen özel sayıyı hazırlayan gazetecilerin, NTV gibi sicili bozuk yandaş bir yayın kuruluşu ile ilişikilerini kesmesidir.

Türkiye’de basın bitmiştir..

İstenildiği kadar ‘’Hür ve özgür basın’’oldukları yalanını günde bir kaç kez tekrarlasın dursunlar. İstedikleri kadar ‘’gücü özgürlüğündedir’’ diye palavra atsınlar. Özgür olmadıkları,büyük çoğunluğunun boyunlarında kocaman birer tasma olduğu inkar edilemez. Güçlerini özgürlüklerinden değil, kapalı kapılar ardında ‘’devlet ihale’lerden aldıklarını ‘’gezi eylemleri’’ bazında, kendi kendileri deşifre etmiştir.

Doğuş yayın grubu şahsında, yandaş ve yalaka basın gerçegi bir kez daha ve tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.

Gezi parkı direnişi ile ortaya çıkan kirli gerçeğin, geniş kitleler tarafından çıplak gözle görülmesine vesile olmuştur.

Bu bakımdan, bunların tamamını  NTV şahsında kınamak değil ’’ kutlamak’’ gerek..

Gezi parkı direnişi, AKP gericiliğine, AKP gericiliğinin teslimiyetçi iktidarına  korku salmıştır.

AKP gericiliği ve teslimiyetci zihniyetinin kirli kalemleriini ürkütmüş, kaygılarını artırmıştır.

Bundan böyle, kimi gerçekleri çarpıtarak kullanmaları, manüpüle ederek gizlemeye çalışmaları kolay olmayacaktır.

Sözde ‘’uzman’’, sözümona ‘’müdaim gazeteci yada ‘’usta yorumcu’’ adı altında ekranlara çıkan ne idüğü belirsiz ‘’ resmi manüpülatörler’’lerin, inandırıcılıgı dibe vurmuştur.

 Cami’de içki içtiler( !) diyebilen yalan yazıcılarına itibar edilmeyecektir.

Ethem Sarısülük hakkında provakatif yayınlar yaparak katilleri,katil zihniyetleri haklı, palalı sokak serserilerini masum gösteremeye çalışanlar yuhalanacak, Ali İsmal Korkmaz ve Abdocan’ların cinayet görüntülerini CD kayıtlarından rahatlıkla silemeyecekler.

Gezi parkı, boyalı,yandaş ve kara basının pervasızlıklarına sınır koymuştur.

Yalan ve karartma haber yaptıkları an binler tarafından eşiklerine kadar gelineceğini ve protesto edileceklerini iyi biliyorlar.

Diğer taraftan, Gezi parkı direnşi bir başka gerçegi daha ortaya çıkarttı.

Bu direnişi fırsat bilerek ortaya cıkan büyük potansiyeli, milliyetçi-ulusalcı kanala aktararak şovenizmi körüklemek isteyenlerin çabalarına büyük çoğunluk tarafından itbar edilmediğini gösterdi.

İçerisinde CHP’nin önemli bir kesiminin de bulunduğu bir takım fırsatçı grupların, halkın demokrasi ve özgürlük  taleplerine sahip çıkar gözükerek temelleri sarsılan ceberrut devlet anlayışını yeniden ikame ettirme çabaları, protestocuların büyük çoğunlugu tarafından kabul görmemiştir.

Gezi parkında ortaya çıkan enerji, Kürt, Türk, alevi, sünni, müslüman, gayri müslüm ayırımı yapmamış, şövenizme prim vermemiştir.

Toplumsal meşruyeti bulunan tüm demokrasi güçlerine ‘‘’birleşiniz’’mesajı vermiştir