Şuanda 176 konuk çevrimiçi
BugünBugün2601
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10325
Bu ayBu ay10325
ToplamToplam10478749
Bugün çok hüzünlüyüm PDF Yazdır e-Posta
Nuray Bayındır tarafından yazıldı   
Salı, 30 Temmuz 2013 18:48


‘’Değerli YOLDAŞLAR!’’

Bugün çok hüzünlüyüm...

Sanki bir çağ kapandı, yenisi geliyor...

Hepimiz biliriz, en azından tanıdıklarımız arasında, dostlarımız arasında vardır mutlaka böyle nadir insanlar, yaşamda duruşlarıyla, nefes alıp verişleriyle çevresine güç katan insanlar vardır. Böyle bir insanı bir gün yitirdiğinizde kendinizi nasıl hissederseniz ben de öyle hissediyorum. Sanki içimde bir yerlerde bir şeyler eksilmiş gibi, öksüz kalmışım gibi...

Biliyorum geçici bir durum bu, zaten geçmesi de gerekir zira son nefesine kadar umut yüklü sevgili dostuma haksızlık etmek istemem...

Kalite, kolay kazanılan bir özellik değil. Emek ister, yaşanmışlık ister. Başın dik olacak, yürekli ve umutlu olacaksın.

Henri Alleg, zorlu bir savaş sürecinde 1957 Haziranında Cezayir paraşütçü birlikleri tarafından tutuklanmış ve hapse düşmüştür. İşkencelerden geçmiş, bu sırada gösterdiği devrimci tutumuyla ve direnciyle işkencecileri ve işkenceyi yenilgiye uğratan ender insanlardan biridir.

Fransız sömürgeciliğinin Cezayir zindanlarında uyguladığı insanlık dışı uygulamaları yazdığı ‘’Sorgu’’ kitabıyla dünya gündemine taşımış büyük bir gazetecidir. Bizim kuşak devrimcilerin hemen hemen hepsi okumuştur Sorgu’yu. Bu güne kadar okumamış olanlara da hemen okumalarını tavsiye ederim.

Henri Alleg gibi militan bir komünisti başka türlü tanımanız mümkün değildir.

Yaklaşık yirmi yıldır tanışıyoruz. Gazetecilik dönemimde zaman zaman bir araya geldik. 1990’lı yılların başlarında Kürt halkına ve basın çalışanlarına karşı geliştirilen baskı ve yıldırma politikaları karşısında birlikte önemli çalışmalar yaptık.

Bütün bunlar bir yana ben Henri Alleg’i insan yönüyle çok sevdim. Öyle bir ‘’Değerli Yoldaşlar!’’ değişi vardı ki; öyle içe işleyen, güç katan bir hitap tarzıydı ki bu, haliyle yanındaysanız onun ruh haline bürünüyordunuz ister istemez.  Paris’te bir kahvede Cezayir savaşı sırasında Fransız sömürgecilerine karşı verilen savaşta birlikte mücadele ettiği yakın dostu Buallem Khalfa ile gelmişti. Sonra Onunla da Röportaj yaptık. Yıllar sonra bundan birkaç yıl önce ‘’Adımlar Atılmazsa’’ kitabımın ikinci cildini hazırlamakta olduğum dönem Henri Alleg’i tekrar aradım... Hasta yatağındaydı... Önemli değil üşütmüşüm biraz dedi. Ama beni yine yalnız bırakmadı. Khalfa’nın ilişkisini birkaç gün sonra verebileceğini söyledi. Sevgili Alleg sözünde durdu...

 Buallem Khalfa aradan geçen bunca yıl ardından bile gizlilikte kalmayı tercih ediyordu.. O da 90 yaşını çoktan geçmişti. Kendisiyle eski dostu Alleg vasıtasıyla yıllar sonra bir kahvede tekrar buluştuk ve Belge Yayınlarından çıkan ‘’Adımlar Atılmazsa’’ kitabında yer alan fotoğrafı çektik...

İnsana olan sevgi ve vefaları, yoldaşlığa olan sadakatleri öylesine doluydu ki, bu durum aramızda yaş farkını da silip götürüyordu. Yoldaşlarım benim...

İnsan enerjisinin, sevgiyle, umutla, kararlılıkla ve bunların hepsi demek olan yüreklilikle nasıl bir güce dönüştüğünü gösteren vazgeçilmezlerim, sizi çok seviyorum...

Dün Onu yüzlerce Cezayirli ve Fransız yoldaşlarıyla, dostları ve sevenleriyle birlikte son yolculuğuna uğurladık. Ona ve mücadelesine çok yakışır bir tören oldu. Pere Lachaise belki de yıllar sonra ‘’Partizan’’ ve ‘’Enternasyonal’’ marşlarını tekrar duydu. Yoldaşları onun ardından onu anlattılar birbirlerine... Çiçekler arasında yumruklar havada uğurlandı Henri Alleg tam istediği gibi...

Humanite gazetesi dün akşam slayt gösterisi şeklinde verdi uğurlama törenini...

Kürt ve Türk dostları son yolculuğu sırasında orada mıydı bilmiyorum. En azından ben göremedim, bunu ona çok büyük saygısızlık olarak değerlendirdiğimi paylaşmak isterim. Bir kaç kişiyle bile değil örgütlü olarak gelinmeliydi. Bunu ayrıca not düşüyorum...

Seni tanımanın onurunu taşıyorum. Teşekkür ederim yoldaş...

Güzel dostum, yoldaşım Alleg, yaşadığın süre çevrene ışık saçtın, ışığını aldım, hiç sönmeyecek...

Sana söz veriyorum hiçbir güçsüzlük beni yolumdan alıkoyamayacak. Dostluğunu sonuna kadar içimde taşıyacağım...

Güle güle yoldaşım...