Fransız içişleri bakanlığına bağlı, ‘’Direction centrale de la police judiciere’den,27 Ağustos 2013 tarihinde belirtilen  adrese gelmemi isteyen bir ‘’davet’’ aldım. İstenilen adrese gittim ve davetiye kağıdını verdikten sonra beni bekleyen bir görevli ile birlikte kocaman bir binanın yer altındaki 5. katına indirildim. Görevli polis tarafından  en az 5 ayrı kilitli kapıdan geçtikten sonra küçücük bir odaya alındım. Bana sorulan ilk soru,’’Buraya neden geldiğini biliyor musun’’ oldu. Bilmediğimi ve niçin geldiğimi öğrenmek istedim. Görevlinin cevabı ‘’seni Türkiye istiyor, ülkene göndereceğiz’’ oldu.

Buraya gelirken böyle bir olasılığı  düşünmemiş olduğumdan olsa gerek hiçbir tepki göstermedim. İnanmamıştım. Gösterilen sandalyeye oturmam istendiler. Oturdum ve görevlinin önündeki Malatya DGM Savcılığı’nın antetli kağıdı gözüme ilişti. Türkçe ve Fransızca yazılmış olan dosyayı bana uzatan görevli, ’’ister Fransızcasını isterse Türkçesini’’ okumamı istedi.  ‘’T.C. Malatya Cumhuriyet Başsavcılılığı CMK 250 madde ile görevli Soruşturma Bürosu’’ antentli kağıttan okuyarak not almama müsaade edilen bölümde aynen şunlar yazıyordu. (Yazının bir kopyasını istediysem de veremeyeceklerini  ama not alabileceğimi söylediler)

‘’12701/1988 tarihli THKP-C  davasının Malatya 3. ağır ceza mahkemesinde 24/12/2009 tarihli zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verdiği, ancak şüpheli İbrahim YALÇIN’ın terör örgütü üyeliği suçu temadi eden suçlardan olduğu nedeniyle durumu bugüne kadar kendisine anlatılamamıştır. Şüphelinin halen bir marksist-leninist ideolojiye sahip komünist bir devlet kurmak amacında olan THKP terör örgütü içinde faaliyet gösterip göstermediği,halen örgütün Merkez Komite(MK) üyesi olup olmadığı konusunda ayrıntılı savunmasının alınması, bu vesile ile istemimizin ivedilikle yerine getirilmesini mümkünse dosyada belirtilen ( dosyayı bana göstermediler) hususları dikkate alarak şüphelinin tarafımıza iadesine yardımlarınızı rica eder yardımlarınız için  şimdiden teşekkür eder saygılar sunarım. Eki: Şüpheli hakkında uygulanması muhtemel kanun maddeleri metni (burada birçok kanun maddesi sayılmış)

Soruşturma no: 2009/457

Ömer TELİK-37168

Malatya cumhuriyet savcısı

CMK250 madde ile yetkili görevli.

Bu dava dosyası 1988 yılında, daha önce bu sitede sıkça yazdığım. ACİLCİLER örgütünün tasfiyesi adına yapılmış ‘’BÜYÜK BALIK OPERASYONU’’ dur. 

Ben, Mihrac ve Ali Sönmez bu dava da gıyabi tutuklu olarak aranıyorduk. Büyük balık operasyonu için Suriye’den Türkiye’ye giden militanları bizim gönderdiğimiz, eylemleri bizim organize ettiğimiz iddia ediliyordu. Bu yazıya göre adı gecen dava zaman aşımı nedeniyle düşmüş olmasına karşın yukarda da belirttiğim gibi Örgüt yöneticisi sıfatıyla aranmaya devam edildiğim anlaşılıyor.

Polisin elindeki ikinci iade istemi dosyasını bana göstermediler, sadece sözlü söylediler. İfademi aldılar o kadar. İademin söz konusu olmadığını ve rahat olmam gerektiğini de söyleyerek bıraktılar.

Burada asıl anlatmak istediğim bu değil. Burada anlatmak istediğim. Daha önce de yazdığım gibi Büyük Balık Operasyonu denen eylemlerden ne benim nede Ali Sönmez’in haberinin olmamasına rağmen Türkiye’de bu olay nedeniyle yakalanan yoldaşların ‘’Bizi Türkiye’ye eylem yapmak için İbrahim YALÇIN ve Ali SÖNMEZ gönderdi’’ diye ifade vermiş olmalarıdır. Hakkımızda böyle ifade veren yoldaşlara, ‘’yakalandığınız zaman bu biçimde ifade verin diyen birilerimi oldu da bu yoldaşlar özellikle ikimizin isimlerini verdiler kim verdi, neden verildi? Merak ettiğim asıl konu bu...

Biliniyor. 1988 yılında sözü edilen eylemlerden hemen sonra ülke çapında 80 kişi yakalanmış ve ACİLCLER örgütü de tasfiye edilmişti.

Sonuçta da, bu eylemi organize eden ve yoldaşlarımızın bilinçli bir yönlendirme ile yakalanmasına neden olan  MİT-MUHABERAT işbirlikçisi şahıs, amacına ulaşmış ve örgüt olanaklarına el koymuştu.

Ben ve Ali Sönmez hakkında ‘’ bu eylemi organize ederek kendilerini Türkiye’ye yolladığımızı” söyleyen arkadaşlardan açıklama beklediğimi belirterek konuyu kapatıyorum.

Neden böyle bir ifade verdiler?

Kendilerine, yakalandıkları takdirde böyle bir ifade verin diyen oldu mu? Olduysa eğer, kimdir bu şahıs, açıklasınlar.