Şuanda 488 konuk çevrimiçi
BugünBugün1496
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9220
Bu ayBu ay9220
ToplamToplam10477644
Dincilik ve milliyetçilik PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Cumartesi, 10 Mayıs 2014 18:57


Dünya, dincilik ve milliyetçilikten çok çekmiştir ve bu günde çekmeye devam etmektedir. Global yapının oluştuğu dünyamızda, kapitalizm bu olguları silmemiş, işine geldiği gibi, siyasette kullanagelmiştir.

Köylülüğün çözülme sürecinde özellikle ortaya çıkan, milliyetçilik, her dönemde kullanılan dincilikle yan yana geldiğinde, savaşları ve ölümleri yaratmıştır. Toprağın kapitalist sistemde kullanımı, üretim araçlarının makinalaştırılması ve pazar için üretim süreci, onu kısmen özgürleştirse de, siyasete bunun yansıması tutuculuk, dincilik ve milliyetçiliktir. Toprağı işleyenin, köyden şehir e kayması, onun proleterleşmesi veya küçük burjuvalaşmasıyla değişimi, gerici tutumu sürdürmesini devam ettirdi. Çok azı proletarya kültürünü algılasa, hak arama ve sisteme karşı olarak hayata geçirse de, çoğunluğu aynı şekilde tutuculuğa devam etti.

Feodal dönemden kalan merkezi dinci siyasetin kökleri, köylüyü öyle sarmıştır ki, kapitalizmin,  bu günkü teknolojik ve bilimsel gelişme boyutunda da aynı özellikleri gösterebilmektedir.

Kapitalizmin geliştiği Avrupa ülkelerindeki dincilik ve milliyetçilik sistem tarafından, kontrol edilebilir ölçüde kullanıla bilinmektedir.  Yasalar la aşırı milliyetçilik ve dincilik engellene bilinir durumdadır. Dikkatinizi çektiyse aşırı dincilik ve milliyetçilik dedim, yani aşırı olmayanı serbesttir. Bu anlamda dincilik ve milliyetçilik vardır.

Osmanlının son yüzyılında da milliyetçi akımlar gelişti, ilerici akım olarak doğan bu ulusal hareketler, ileriki aşamada, Türkiye cumhuriyetini doğurdu. Osmanlının son döneminde, Ermenilerin katledilmesi bu döneme rastlar. Her ne kadar Osmanlı silahlı kuvvetleri kumandası binlerce kişilik müttefik Alman ordusu tarafından yönetilse de, katliamı çeşitli taktiklerle bu ordu ve padişah yapmıştır. Düşünün bir ordunuz var, genelkurmay başkanı Alman’dır. Şimdi, Ermeni meselesinin gelin, içinden çıkın ?

Milliyetçi akımlar, Ermeni, Rum ve Kürt meselesinde hep kullanılmıştır. Günümüzde, zaman zaman aktif, zaman zaman, pasif de olsa, milliyetçi akımlar azınlıklara karşı kullanılmaktadır. Bazı dönemler aklın almayacağı kadar, bağnazlaşan bu kesimler, Alevi halka karşı da yakın tarihte, yakma ve yok etme imhası gerçekleşmiştir. Dersimden Sivas’a, Maraş, Malatya, Çorum ve yakın zamanda Gazi olayları bu politikanın ürünüdür.

Dincilik ve milliyetçilikle harmanlanan İslamcı Türk politikası, yukarıda saydığım katliamları, bu,  İslam -Türk sentezi aracılığıyla, değişik formasyonlarda uyguladı.

Şimdi AKP aracılığıyla, genel olarak, muhalif konumda olan, CHP, MHP’de aynı yolun yolcusu ve uygulayıcılarıdır. Egemenler halka hep aynı partileri alternatif göstererek seçtirdiler. Arada parazit gözükenleri suikastlarla temizleyerek, yani kazalara getirerek ortadan kaldırabilmektedirler.

Şimdi, İslamcı Türk sentezi esnetilerek, ılımlı İslam adı altında Osmanlıcılık hayata geçirme projeleri aracılığıyla, Suriye’nin sinsice ele geçirilmesi, Irak’ta Musul petrollerinin kontrolünü elinde tutan Barzani ile anlaşmalar bu paraleldedir. PKK ile Barış sürecini de bu çizginin şart ve koşullarına uygun yürütmektedirler.

Türkiye’de sosyalistler, devrimci demokratlar bu planları yakından takip etmektedir. Yeni oluşumlar bu farkındalığın ürünüdür. HDP bu nedenle doğmuştur, başarıyla da önderliğe aday olduğunu göstermeye gayret ediyor.  HDP’nin çalışmalarını takdirle karşılıyorum.

 Demokrasi kültürü az olan tutucu bir ülkede, önderliğe ulaşmak ve yürütmek zor iştir. Bu uğurda idamlar yaşadık, katliamlar gördük, acılar çektik, şimdi politik olarak bunun demokrasi sınavını vermek zorundayız. Gerici İslamcılığı anti- kapitalist Müslümanıyla, milliyetçiliği enternasyonallikle yenerek, sınırları açık tam demokratik, devrimci halk hareketini, tüm azınlık ve ilerici güçlerle örmeye koşullarımız ve ortamımız hazırdır. Yeter ki, niyetimizi gösterelim.

Gerici dinci ve milliyetçi anlayışın panzehir i tam demokratik, anti- emperyalist, anti-kapitalist, anti-faşist, ilerici bir iktidardır. Yoksa on yıllarca dincilik ve milliyetçilik bizi önemli oranda yıpratacaktır. AKP bunun canlı örneğidir.