Şuanda 174 konuk çevrimiçi
BugünBugün1314
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9038
Bu ayBu ay9038
ToplamToplam10477462
Kara Yazıcı - Deli Hasan İsyanı (1593-1603) PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Cumartesi, 13 Haziran 2015 22:29


“Feodaliteye ve devlet adamları arasına yabancı unsurların sokuluşu; bütün devlet sisteminde egemen olan rüşvetçilik, soygunculuk, satın alma ve birbirini kayırma sayesinde oldu.  Bu dönemin devlet memurlarının çalışmaları için bütün bunlar temel özelliklerdi.

Başkentte bulunarak rüşvetçilik çamuruyla kirlenen yöneticiler, memlekette düzenin bozulduğunu bilmek istemiyorlardı. Devlet işlerinin yönetimi yabancıların eline geçmişti. Uygun olmayan yeteneksiz cahiller ve serseriler geliyorlar ve devlet makamlarını ele geçiriyorlar. Bunlar ahali üzerinde egemen olarak zulüm ve zorbalık ediyor.  Kadılar arasında rüşvet açıkça hüküm sürmektedir. Rüşvetsiz iş görmek kesinlikle imkansız oldu” (1)

Osmanlının en parlak dönemi olarak verilen 1600 yıllara doğru, köylü ve çiftçinin durumdan memnun olmadığı kadar, Osmanlı feodal beyleri de gidişattan memnun değillerdi. İşte bu nedenle Kara Yazıcı isyan eder ve köylülerden de bayağı taraftar toplar. İsyan ordusu çok büyümeye başlayınca, gelişmeler onu ve çevresini korkutur, bir anlamda gelişmenin bu devasa boyuta geleceğini kestiremez. Doğaldır ki, feodal beylerin çıkarlarını ön planda tutmasından dolayı isyanı kendileri durdurmuşlar ve Kara Yazıcı Karadeniz bölgesindeki Canik dağlarında ölene kadar yaşamış olduğu üzerine kayıtlar mevcuttur. Kardeşi Deli Hasan, Başkaldırının durdurulmasından sonra, Avusturya cephesine gönderilerek, belirli bir zaman sonra öldüğü veya öldürüldüğü zannedilmektedir.

Kara Yazıcı isyanı başarıya ulaşabilirdi, iki ayrı toplumsal tabanın talepleriyle yola çıkmaları, yani, feodal beylerin istek ve talepleri ve çiftçi köylü halkın talepleriyle tamı tamına örtüşmüyordu. Feodal beyler ganimetleri bölüşünce susuyorlardı ve Osmanlı idaresiyle anlaşabiliyor ve geri çekiliyorlardı. Çiftçi köylülerin talepleri, ağır vergiler, sipahi ve bey hakları, ayrıca Osmanlının toprak ve aşır vergileri çok ağır geliyordu. İsyan hareketi bunu tam karşılayamıyordu. Bunlar yerine gelmeyince de isyan genişliyor, sosyal isyancı sayısı otuz bin isyancıya ulaşınca, bunların iaşesi,  eğitilmesi ve ikametleri bayağı sorunlar ortaya çıkarınca, önderlik yavaş yavaş yara almaya başladı.

Çok sayıda Osmanlı saldırısını püskürtüp yendiler, bunlarla baş edemeyeceğini anlayan idare, en sonunda onlara zarar verilmeyeceği garantisini verince isyan sonlandırıldı. O dönemde Avusturya ile savaşta olunması başlıca anlaşma sebebi olabilir, çünkü, hem otuz bin isyancı, diğer taraftan ise, Avusturya kralı ile çarpış, bu durum Osmanlıyı zayıflatırdı.

İsyanın başlaması ve durmasına kadar dönem, çok iyi irdelendiğinde, kitaptan bu günkü devrimcilerin çıkaracağı politik derslerle dolu bir on yıllık deney vardır.

Anna S. Tveritinova’nın eserini yayına hazırlayan Ali Haydar Avcı’ya teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.

Kara Yazıcı – Deli Hasan İsyanı (1593 – 1603) Dr. Anna S. TVERİTİNOVA (Yayına Hazırlayan: Ali Haydar Avcı) Alıntı 1- s. 69-70.