Ne olduysa O gün oldu. Bir diktatörün hayallerinin yıkıldığı gündü.. 2 küsur yıldan beri bir halkın barış demokrasi özlemini kendi dikta hayalleri gerçekleştirmek için diktatörlüğünü ilan etmesine çeyrek kala yıkıldı. Zira HDP’nin , 7 Haziran seçimleri yaklaşmasıyla geliştiğini, serpildiğni gören kanlı AK parti iktidarının hayallerinin suya düşeceğini , kendilerinin bile imzaladıkları Dolmabahçe masasını yıkarak barış ve demokrasi sahte yüzleri açıkça ilan ettiler. Ne var ki, her şeye rağmen Kürt halkı tek taraflı da olsa barış özleminden vazgeçmedi. ‘İnadına barış, inadığına halkların kardeşliği’ şiarını sürdürdü. 7 Haziran seçimlerinin yaklaşmasıyla olan oldu, diktaya karşı Selahattin Demirtaş, tarihin en kısa ve en etkileyeceği sözlerini ilan etmişti; ‘SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ’…

Diktanın hevesini gırtlağında bırakmış oldu. İşte bu açıklama tüm dikta rejimin yanlılarını harekete geçirerek adeta ölüm fermanlarının işaretiydi. Büyük insanlığın bu açıklamasına karşı var güçleriyle gece gündüz devlet aygıtlarının tüm kuruluşlarını devreye sokarak şiddet , katliamlar başladı.

büyük insanlığı ile Demirtaş’ın bu gelişen ve halkları tek bir şemsiye altında toplama gücüne karşı barajın altında tutmaya çalışma adına ellerinden ne geldiyse uyguladılar. hafızlarımıza kazılan ve saldırganlıklarını AKP milletvekili Oya Eronat’ın twitter mesajı bunu kanıtlamış oluyor .’HDP’ye barajı aştırmamak için elimizden gelen her türlü şeyi yapacağız. Son tweet’imdir Hoşcakalın’. Açıklamasıyla 7 haziran seçim süreci dilimi içinde kimi saldırıların habercisiydi ve nitekim başta Mersin, Adana, Diyarbakır illerinde katliamlar yapacak kadar gözü dönmüş iktidar kendi dikta hayalleri için halkları katletmekten çekinmemiştir. tüm saldırılara rağmen HDP tüm engelleri aşmış hayallerini başlarına yıkmıştır. Dedik ya ‘ne olduysa O gün oldu’…Aartık halk kararını vermiş ‘seni başkan yaptırmayacağız’ sözleri RTE’yi çılgına çevirmiş insanlıktan çıkarak barış yerine savaş ilan etmiştir. İşte tamda burda tek yolu savaşı tırmandırmakta bulan dikta, bin bir bahaneyle savaş ilan ederek katliamlara girişmiştir.özelikle 1 Kasım seçimleri yaklaşırken kaybedeceğini bilen Ak parti savaşına hız verirken, diğer taraftan Suriye’deki hayalleri de aynı süreç içinde çökmesi dış ve iç politikası dibe vurmuş olma hıncıyla halklara karşı kendisinden olmayan herkese ölüm fermanı verdi. başta Çukurca ardından Silvan, Diyarbakır Suruç ve Cumhuriyet tarihinde Maraş’tan sonra en büyük katliama imzasını atan AKP devlet anlayışı ANKARA’DA BARIŞ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNE karşı yaptırdıkları bombalama saldırısıyla yüze yakın canın kanına girerek katletmiştir. Bütün dünyada lanetlenen bu katliam ile AKP kendi katil yüzünü saklamak için Suruç’ta onlarca fidanın katledilişine yas tutmayanlar bu gün Ankara’da yaptırdıkları katliamı kendi gerçek yüzlerini gizlemek için 3 gün aynı göstermelik sahte barış anlayışları gibi sahte yas ilan ederek kendilerini temize ve suçsuz olduklarını kanıtlamaya çalışılmaktadır. Ne tuhaf ki, HDP ne zaman barış kardeşlik yürüyüş yapmaya kalksa saldırılar oluyor. büyük insanlığın önü kesilmeye çalışılıyor ama artık teke düştü, kel gözüktü ne yaparsanız yapın nafile büyük insanlık söz verdi, katledilen kardeşlerimize ve bütün halklara ‘sizi yıkacağız barışı hakim kılacağız bütün Anadolu’da ve kıtamızda.