1 Kasım’a sayılı  günler kaldı.

İktidar  yanlısı  görsel ve yazılı medya’nın tetikçi cahil islamcı yazarları, hep bir ağızdan ‘’sahibinin sesi’’ rolünü oynuyorlar.

Muhalifler, Uluslararası odaklarla  el ele vererek İslamın yükselişini(!) engellemek için Erdoğan düşmanlığı yapıyormuş.

İslam’ın Yükselişi....

Nerede, hangi kıtada, nasıl bir yükseliş bu... ?

Orta-Doğu’da mı ? Afrika kıtasında mı, Avrupa yada Amerika kıtasında mı nerde...?

Ahmet Taşgetiren adlı ‘’ebu cehil ‘’e  bakarsanız, İslam coğrafyasındaki İslami yükselişi(!) ‘’ tehdit’’ olarak gören Uluslararası odaklar varmış.

Utanmaz adam, İslam coğrafyası diye ne idüğü belirsiz soyut bir coğrafyadan bahsediyor.

Somut  konuşmuyor, konuşamıyor.

İslam coğrafyasının neresinde, nasıl bir yükseliş olduğundan söz etmiyor.

Uluslararası güçler diye ortaya attığı sözde iddiasını,  ele avuca sığan bir örnekle ortaya koyamıyor.

İslam coğrafyasındaki  İslami yükseliş diye geçiştirme kurnazlığı ile sözüm ona ahkam kesiyor.

Gelin isterseniz, Ahmet Taşgetiren adlı ‘’islam’’cının İslam coğrafyası olarak bahsettiği ülkeler bütününe biraz yakından bakalım.

İslam, Endonezya’da mı yükseliyor.  Suudi Arabistan’da mı,  Mısır, Pakistan, Bangladeş, Malezya,Cezayir, Fas, Tunus, Kuveyt, Sudan,  Katar, Libya , Suriye, Irak, Afganistan’da mı yükseliyor?

Olmadı, Ürdün,Senegal,Yemen’de mi?

Dahası var, Bahreyn,Somali, Nijerya’da mı? Filistin ya da Türkiye’de mi yükseliyor?

Dünya’da 50’nin üzerinde İslam ülkesi bulunuyor. Bunların hepsini tek tek tarayınız.

Yükselişten, yükselen değerlerden ne bulursunuz?

Adı geçen tüm İslam ülkelerini teker teker gözden geçiriniz.

Bunların hangisinde, İnsana ve insani değerlere saygı, evrensel hukuk kurallarına uyum, Kadın haklarına hürmet ve değerden bahsedebilirimsiniz?

Bahsedemezsiniz.

Tıp ve teknolojiden, Bilim, sanat, ve yazın alanında  bir ilerleme görebilir misiniz?

Göremezsiniz.

İnsanlık uzay’ı fethetme çabasındayken, islam coğrafyasının sözüm ona liderliğine soyunan Işid zihniyeti, ‘’ölü yıkayıcısı’’ imam yetiştirme çabasındadır.

Demokrasi ve en temel insan haklarından, Örgütlenme özgürlüğü vb gibi kavramlardan ne bulabilirsiniz bile demiyorum.

Demiyorum, çünkü bulamazsınız.

Din, dil,ırk’lar arası eşitlik  ve karşılıklı  saygının kırıntısında bile söz etmiyorum,

Söz etmiyorum, çünkü yok böyle bir şey.

İslam coğrafyası diye bahsedilen gericilik coğrafyasında ne bulursunuz? Ne görürsünüz? Neye rastlarsınız peki...

Uzun söze gerek yok. Bir çırpıda söyleyebiliriz.

Örnek olsun;  Afganistan ve Pakistan’da,  Suudi destekli  El Kaide’yi, Taliban’ı, Hizbul Mücahideen’i, Leşker-e Tayyibe’yi görebilirsiniz.

Başta Irak ve Suriye olmak üzere, Libya ve dünya’nın pek çok ülkesinde  Işid’e El Nusra’ya, Asbat el Ansar’a ,Tevhit ve Cihat’a  rastlarsınız.

Lübnan’da, Hasan Sabbahın Haşhaşilerinden çok daha gaddar Hizbullah’ı görebilirsiniz.

Mısır’da Müslüman kardeşleri ve El Cihad’ı, kendisi dışında herkesi Kafir olarak niteleyerek,  ‘’katlini vacip’’ gören Tekfir’i bulabilirsiniz.

Cezayir’de Fis’i, Filistin’de Hamas’ı, Nijerya’da Boko Haram’ı ve bunlar gibi yüzlerce iri ufaklı  insanlık düşmanı Müslüman terör örgütlerini rahatlıkla görebilirsiniz.

İslami yükselişin ‘’merkez üssü’’(!) olarak gördükleri  Türkiye bunlardan farklı mı peki?

Değil elbette. Kesinlikle değil.

O halde, kökleri, Komünizmle Mücadele Dernekleri ve İlim Yayma Cemiyetleri’ne kadar uzanan İslami gericiliğin  ülkemizdeki  uzantılarının ‘’ İslami yükseliş’’ten ne anladıklarını, İslami yükseliş sözüyle  neyi kastettiklerini rahatlıkla sorgulayabiliriz.

Hep söyleniyor. Son birkaç yılın ‘’popüler’’ islamcı terör  gruplarından söz edilirken,  IŞİD adı ilk sırada yer alıyor.

IŞİD’in bir örgüt olduğu söyleniyor.

Doğru değil.

IŞİD,  örgüt değil. Zihniyettir.

Kabul eder yada etmezsiniz. Işid zihniyeti aynı zamanda tamı tamına bir islam zihniyetidir.

Işid zihniyetinin ülkemizdeki versiyonu ‘’Beyaz toros’ zihniyetidir.

Diyanet zihniyetidir.

Cemaatler zihniyetidir.

Işid, Konya stadyumunda Ankara katliamını protesto için yapılan saygı duruşunu yuhalayan zihniyettir.

Gezi parkı direnişine Palalı saldırı zihniyetidir. Gezi parkı direnişinde polis coplarıyla yaralanan insanları tedavi eden doktorlara ceza veren hukuk zihniyetidir.

Işid, sadece Irak ve Suriye’de değil, Türkiye’nin iktidar zihniyetidir.

Dahası var. Dört halife zihniyetidir.

Işid, islami gericiliğin El Kaidesi,El Nusra’sı, Boko Haram’ı,Hamas’ı, Hizibullah’ıdır.

Bu zihniyetin bayrağında Kafa kesen kılıç vardır. Cihat vardır, Allahu-ekber vardır.

Koyu bir karanlık, barış ve kardeşlik düşmanlığı, kin, garaz ve kan vardır.

İnsani hiç bir değer yoktur. Cehalet vardır.

İslami değerlerin yükselişinden bahsedenler yalan söyleyen Işid zihniyetli yüzsüz arsız  pislik mahluklardır.

1 Kasım’da bu zihniyeti gerileterek orta cağ karanlığına derdest etmek bu bakımdan önemlidir.

İslami değerlerin yükselişinden değil, çöküşünden söz edilebilir.

Bu çöküşü hızlandırmak, insanlık görevidir.