Şuanda 272 konuk çevrimiçi
BugünBugün204
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7928
Bu ayBu ay7928
ToplamToplam10476352
Ölerek sınav veriyormuşuz! PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Perşembe, 24 Mart 2016 21:47


 

 

Hükümet temsilcileri her katliamda ilk açıklamaları hemen hemen şöyle; ”PKK yaptı” sonra “karma eylem” ve en sonunda her şey ortaya çıkınca IŞİD olduğu anlaşılıyor.

İşin ilginç tarafı aynı sözcüler IŞİD yaptı diyemediler.

IŞİD yaptı neden denmiyor? Bu soruyu herkesin sorması gerekir.

Elbette, TAK denen örgütte eylem yaptı ve terörün her türlüsü yanlış, amaçsız saldırılar hele ki, sivil insanlar ölüyorsa, büyük bir yanlıştır.

Benim, ağırlıkla bu zamana kadar yapılan eylemlerde IŞİD’in  korunduğu izlenimi açıkça ediniyorum.

Hükümet iki konuda en büyük hatayı yaptı; ilki SURİYE konusu, ikincisi KÜRT meselesi, ilkinden kalan kaybetmek ve terör(IŞİD), ikincisinde ölümler ve savaş, her ikisi de devam ediyor.

Aslında eğer saldırıya cevap verilecekse IŞİD’e saldırılması ve ülke içinde süratle sempatizan ve savaşçılarının yakalanması ve bombalı saldırılarının bertaraf edilmesi gerekirken, bu uygulama PKK’ya yapılıyor.

PKK açık saldırıya geçmemiş durumda, pasif direniş pozisyonunda duruyor. İktidar buna rağmen tersini yapıyor. Yani, bir anlamda birini koruyor, diğerine vuruyor. Bu gidiş IŞİD’in ileride daha güçlenmesine sebep olacak, önünü de alamayacaklar.

Bu gün için, MHP ve Perinçek grubu dışında iktidarı bu politikada destekleyen yoktur. Vatan partisi içindeki bileşenler de, Anti komünist ve Milliyetçi Sosyalist(Nazi) bileşenlerdir. İktidarın uygulamaları Perinçek tarafından zaten alkışlanmakta ve poh poh lanmaktadır.

Bir ülkede savaş varsa, düşük veya yüksek yoğunlukta da olsa, bu iki şeyi götürür; insan yaşamını ve onun emeğini, halkı terör hikayesi ile oyalayıp can derdine düşürüp onları soymak, diğer taraftan, açıkça kamunun değerlerini peşkeş çekip hortumlamak, pratik olarak bunun her ikisi de olmaktadır.

Ayrıca istihbarat örgütleri dünyada çok sık bir ağ ile bir birlerine bağlı ve haber akışı yaparken, Türkiye neden Alman istihbaratının bilgisine ulaşamıyor? Dış istihbarat bilgileri hasıraltı mı ediliyor yoksa? Buradaki amaç ne? Başbakanın sözlerini hatırlarsanız “bunların isimlerini biliyoruz ama tutuklayamıyoruz, çünkü eylem halinde değil” diyordu. Diğer taraftan eylem yapma şüphesiyle birini tutuklayabiliyorlar veya öldürüyorlar. Sadece “eylem yapma şüphesi” ile zavallı insanların çektiğine ne demeli?

Ülkede çok şey yanlış gidiyor. Önüne geçebilecek alternatifte yok gibi, artık insanlar terör yoluyla topluca ölüyorlar ve halk olarak “ölerek sınav veriyoruz” deniyor. Bizler sınav vermiyoruz ölüyoruz.

Eski bir deyim vardır; “Bir köyle ölmeye giderim” diye, söylenen ölme psikolojisine mi sahip olduk acaba?

İstanbul’da istiklal caddesindeki patlama tam olarak sivilleri hedef aldı, diğer taraftan Brüksel havaalanı ve Metro saldırısı aynı amaçla saldırıya maruz kaldı.

Bu saldırı Ülkenin en yetkilisi tarafından üç gün önce “Bu yılan sizi Brüksel’de ısıracak” demişti ve oldu, mantıken bu neyi ve hangi  delili ifade eder?

Mart ayının yirmi üçünde tesadüfü şekilde doğuda savaşta öldürülmüş polisin Ankara’da cenazesine katıldım oraya katılan yüzlerce insan vardı,  çok sayıda insanın  düşüncesini aldım. Edindiğim izlenim ‘Kirli savaş ve Başkanlık sevdasının kurbanı” diyorlardı. Haklı da buldum. Öğretmenliği okumuş ve iş alamayan öğretmen, parasız kalınca ne yapacak?  O da kendine göre Polis olmuş ve doğuya göreve gönderilmiş.

Tek aileye bakmak için Kürt halkını öldürmeye giden öğretmen adayı bu yolda şehit! Düşüyor. İnanın anasının feryadı yüreğimin ve beynimin derinliklerinde feryat izi taşıyor. Gözlerimden akan seli  durduramıyorum. Aynı sel Sur’da ve diğer illerde öldürülen insanlar için de akmıştı. İnsan olmak böyle bir şey….

Güney doğu il ve ilçelerinde yüzlerce insan katledildi. Ölen de öldürende ülkemizin insanıydı. Bu kanserin önüne geçmek, haklıyı, doğruyu, insanı savunma adına, zalime karşı çıkıp zulme uğrayanı destekten geçer. Eğer Sınav veriyorsak, işte SINAV budur.

 

Son Güncelleme: Cuma, 25 Mart 2016 08:30