23 Eylul 1980 Yilinda Adana'da ugradigi bir suikast sonucu katledilen devrimci sosyalist onderlerden Ali Cakmakli, olumunun 29. yilinda mezari basinda anildi.
Adana Asri Mezarliginda ailesi ve mucadele arkadaslari tarafindan restore edilen mezari basinda cok sayida yakini ve mucadele arkaldaslari tarafindan anilan Ali Cakmakli'nin mezari basinda "Ali Cakmakli Dostlari ve Ulke Disindaki Yoldaslari" adina yapilan konusmalarda soyle denildi.

Degerli Arkadaslar,

12 Eylul darbesinden 11 gun sonra, bundan tam 29 yil once, sIkistirilmis zamanda yasanan cehalet, cinnet ve ihanetin hazin bir sonucu olarak katledilen, olumunun Otuzuncu yili dolayisiyla, ailesi ve mucadele arkadaslari tarafindan yeniden yaptirilan,  Ali Cakmakli hocamizin mezari basinda toplanmis bulunuyoruz.

Olayin daha ilk gunlerinden baslamak uzere, azmettirenlerin ve altyapisini hazirlayanlarinin sonraki yillarda pisman olduklari,  kirlenmis ve zehirlenmis zihinlerin isledigi siyasi bir cinayetin kurbani olan Ali Cakmakli, 1948 yilinda, dogumundan tam 32 yil sonra katledilecegi ayni yerde, Adana Kocavezir mahallesinde dogdu.

Ilk, orta ve yuksek egitimini Adana’da tamamlayarak kisa donem askerligini yapip, ogretmen olarak calismaya basladi.

Ayni zamanda amator bir sporcu olan Ali Hoca, cok sevdigi ogretmenligi birakip, Izmir Altay takiminda profesyonel futbol oynadi.

Aykiri durusu nedeniyle Altay takimindan ayrilarak 1970 yilinda tekrar ogretmenlige dondu ve ayni yil evlendi.

1973 yilinda dogan kizinin adini Safak koydu.

1969 yilinda Turkiye’de ilk kez yapilan, aslinda Cukurova’da bir yoksullar hareketi olan “Topraksizlar Kurultayi’nin” orgutleyicileri arasinda yer aldi, bu kurultaya onculuk etti.

1975 yilina gelindiginde Tob-Der’in en etkin uye ve yoneticileri arasindadir.

Bunun yani sira diger meslek kuruluslarinda, ogrenci ve sendikal orgutlenmelerde hep on planda olmus, yeni kurulan hemen her kitle orgutunun kuruculari arasinda yerini almistir.

1977-1979 Yillari arasinda defalarca gozaltina alinip ciddi bir ifade ve suclama olmadigindan dolayi serbest birakilmistir.

Cezaevinden ciktiktan sonra siyasi faaliyetlerine devam etmis, bu sirada ugradigi silahli bir saldiri sonucunda kasigindan yaralanmis, gozaltinda tutulurken yarali olarak hastaneden kacmis ve siyasi polis tarafindan aranir hale gelmistir.

Ayni zaman araliginda, baska bir isimle kisa sureligine yurtdisina cikmis, araniyor olmasina aldirmadan geri donmustur.

12 Eylul1980 Generaller cuntasinin hemen sonrasinda grup, parti, orgut ayrimi gozetmeksizin koordineli olarak topyekun bir direnisin orgutlenmesi gerektigini savunmus, bunun icin hemen calismalara baslamistir.

Ancak 23 Eylul 1980 de, cuntadan 11 gun sonra, hangi amaca hizmet ettigi bilinmeyen sakat bir zihniyetin sonucu olarak, ablasinin evinin onunde kurulan bir pusuya kurban gitmistir.

Kim bilir; belki de, ulkemizin tarihini degistirebilecek, cuntaya karsi kitlesel bir devrimci direnisi pratik olarak orgutleyebilecek, inandirici, etkili, onderlik vasfina sahip sayisi cok olmayan devrimcilerden biri, sorgulama basireti olmayan, iyi bir sey yaptigina inandirilmis zavalli birinin eline tutusturulan bir tabancayla katledilmistir.

Bu ve benzeri katliamlar, buyuk bir moral cokuntuye neden olmus, yillarca altindan kalkilamayacak buyuk acilarin yasanacagi hazin bir yenilginin yolu dosenmistir.

Vebali cok, ama cok buyuktur; agirdir.

Mezarinda gordugunuz siyah granit matem ve utancimizi, kirmizi granit Ali Hocamizin sosyalist kimligini, resminin islendigi beyaz bas tasi ise onun masumiyetini anlatmaktadir.

Olumunden 29 yil sonra, aziz hatirasi onunde, mezari basinda toplanan dostlari, yoldaslari, ogrencileri ve kardesleri olarak, bu turden talihsiz olumlerin olmamasi icin bir defa daha;

Bir daha asla!

Bir daha olmasin!

Ali hocalara kiyilmasin diyoruz.

Bizler, hicbir zaman intikam gibi ilkel duygular icinde olmadik ve olmayacagiz.

Ancak su kesinlikle bilinmelidir ki, bu katliami asla unutmayacak ve asla unutturmayacagiz.

Bu turden cinayetlerin tekrar etmemesi icin, Ali Hocamizin mezari basinda, onun ve sosyalizm mucadelesinde topraga dusen tum devrimcilerin aziz hatirasi onunde, saygi ile egiliyoruz.

Ve bugunu yani Eylul ayinin son Pazar gununu, sosyalizm ve demokrasi mucadelesinde hayatini kaybetmis tum devrimci arkadaslarimizin anisini, Ali Hocanin kabri basinda yasatmak uzere, her yil bir arada olmak dilegiyle hepinizi Ali Hocanin mucadele arkadaslari olarak selamliyoruz.

Bu konuşma ve mesajın (sitede Ali Çakmaklı'yı anmak başlığıyla yer alıyor)okunmasından sonra Ali Çakmaklı'nın mezarının yakınındaki 1982'de Suriye sınırında katledilen yoldaşı Ahmet  Çolak'ın mezarına gidildi. Ahmet Çolak'ın mezarı başında saygı duruşu ve konuşmalar yapıldı. 

Daha sonra aynı mezarlıktaki Mustafa Özenç ve Serdar Soyergin'in anıt mezarı ziyaret edildi, saygı duruşu ve konuşmalar yapıldı.

Törene katılanlara Çukurova Düşünce Kulübü tarafından akşam yemeği  verildi.

Ali Cakmakli Dostlari