Sığınmacıları taşıyan bot battı: 90 kişi hayatını kaybetti

Katliam denince başta bombalarla katledilen ve yahut kurşuna dizilen soykırımlar akla gelir.. Aslında katliam yapmanın bin bir çeşidi olduğu gibi katliamları yaratanların sebebini iyi bilmek gerek.

Emperyal güçlerin düştüğü ekonomik kriz ve bu krizin en büyük dalgaları geri bırakılmış ülkelerde –kıtalarda- kendini gösterir. 21. Yüzyılda emperyal güçlerin düştüğü kriz kendi talancı –sömürücü yayılımcı politikaları ile tutuşturdukları savaş ateşinde ezilen halkların yaşam savaşını yok denecek kadar zorlarlaştırır…

İşte bu dönemde kimi yoksullar kendi ülkelerinde yaşayamaz d uruma gelmeleri sonucunda umudunu Avrupa’nın veya değişik emperyal güçlerin ülkelerinde yaşama umudu ile göçe zorlanır; bin bir zorluklarla, aç-susuz kalarak kıtalar üzerinde umut yolculuğuna çıkarlar. Bu umut yolculuğunda her türlü tehlikeyi göze alarak insan gibi yaşama özlemiyle dünyanın dört bir yanından Avrupa’nın değişik ülkelerine akın başlar.

Emperyalistlerin kendi ekonomik krizlerinin yarattığı yoksul ülkelerdeki yıkım ile ‘ insan ticareti ‘ yapan çetelere de bir kaynak yaratır.. Göç etmek zorunda kalan milyonlarca yoksulu Avrupa’ya getirmek adına milyonlarca elde ederler.

‘Umuda yolculuk’ kimisine göre yeni hayat, kimilerine göre para vurgunun kapısını açmaktır.

Ne var ki, umuda yolculuk kimi zaman yeni yaşamların başlangıcı olurken, kimi zamanda mezar olmuştur… İşte son olarak Libya açıklarında deyişik milletlerden oluşan sığınmacıları taşıyan bot alabora oldu. Botta bulunan sığınmacılardan 90'ı hayatını kaybetti. ;

Bu bir katliamdır ve bu katliamın sorumlusu emperyalizmin kokuşmuş-talancı sistemidir.. İşte o nedenle diyoruz ki, katliamın birden çok olma nedenleri vardır. Bütün bu katliamların sorumluları emperyal güçler ve onlara bağlı olan kukla devletlerin kapitalizmidir. Ne acıdır ki, bu tür katliamların sonu olmayacaktır… Umuda yolculuklar ölüm yolculuğunda son bulacaktır…