Şuanda 294 konuk çevrimiçi
BugünBugün221
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7945
Bu ayBu ay7945
ToplamToplam10476369
Mihrac Ural tüccardır, işte ispatı... PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Salı, 01 Aralık 2009 19:23


Mihrac Ural, bir 12 eylül  ürünüdür.

‘’Bu ülkede solculuk bitti herkes yoluna’’ dıye yazıyor.   

Kime yazıyor ?

Önüne çıkan herkese.... 

İntenette çetleşiyor ve yazıyor. 

Hepsi elimizde ve

biz bunları teker teker yayınlayacagız.  

Kelimesi kelimesine yayınlayacagız. 

Bu ‘’adam;  Z.Alper’in yazdıgı gibi,

’’komik ‘’ falan değil.  

Komik diye yazmak dogru degil.

Bu terim, olayı basitleştirmek anlamına gelir.  

Dogru degildir. Yanlıştır... 

12 eylül’den sonra, 10 devrimciyi öldürmüş

bir katil’i, komik olmakla   ti’ye alıp sorunu  

karikatürize etmek, yanlışın da ötesinde,

vahim bir hata’dır. 

Düzeltmek gerek.  

Mihrac Ural’ın,  yoldaşlarımızın kan’ları üzerinde

tepinerek elde ettiği servetini  tam olarak 

Bilebilmemiz mümkün değildi, tahmin ediyorduk. 

Yanılmışız. .. 

Bu servet, tahminlerimizin de üzerindeymiş.  

Nargile tütünü  ithalatı-ihracatı’nda

dikiş tutturamadıgını  daha önce yazmıştık,

bunu geçiyoruz. 

Kiremit  işinden bahsedecek olduk, bizden önce

çözüldüler(!) kaç tane temsilcilikleri bulundugunu

kendileri yazdı. ‘’Zavallı  Mehmet Yavuz’un haberi yok,

biz yapıyoruz ‘’ dediler, bizde inandık(!) 

Şimdilik bunu da geçiyoruz.. 

Aşagıda, Bizzat Mihrac Ural’ın kendisi tarafından, hiç tanımadıgı, MSN’de  

çetleştigi,kendi tabiriyle ‘’yosma’’diye bahsettigi sıradan insanlara anlattıgı  

SERVET’inin  dökümünü  devrimcilerin bilgisine sunuyoruz.

Dikkatle okumaları ve  Mihrac Ural’ın nelerle iştigal ettiğini tahmin etmelerini öneriyoruz. 
 
İnternette önüne gelenle çetleşmiş. Kim bunlar, bilmiyoruz. Bilmemiz de önemli değil.

Önemli olan Mihrac Ural'ın neler söylediği...

Sözü Mihrac Ural’a vermeden önce ona bir çift sözüm olacak. 

Korkmasın; Biz, kendisi gibi, sokak serserilerinin bile ağızlarına almakta zorlanacagı  

küfürler savurarak,  e- post’lar yollamayacagız. Aşagılık küfürler’ le yolladıgı  e-  

post’larına cevap da vermeyecegiz. Kaldıki, Çetleştigi ‘’çıtır kızlar(!)ını da ifşa  

etmeyecegiz(!)  cinsel fantazileri(!)  şu an itibarıyla  bizi ilgilendirmiyor. 
Yalanları, ihanetleri  ve degerlerimiz üzerinde tepinmelerini

deşfre etmeye devam edecegiz.  

Mihrac Ural’ın devrimci degil AJAN oldugunu biliyorduk. Bunu belgeledik.  

Bu konuda yazılacaklar henüz bitmedi, yazmaya devam  edecegiz. 
 

Tüccar oldugunu’da biliyorduk.Devrimci hareketimizin değerlerini çalmıştı. 

Gözünü  para hırsı  bürümüş,  

iflah olmaz bir hırsız oldugunu belliydi,  bugün, bunları  kendi ağzından dinleyecegiz.  

Gerçek devrimcilerin, soluk soluğa mücadeleye devam ettikleri sırada,  Bu’’ adam’’ın  

hangi işlerle  iştigal ettigini göreceğiz/göstereceğiz.. 

‘’Belge var mı  belge’’ diye soruyordu. 

  

Bassit'teki evden denizingörünüşü... Evin soltarafından öldürülen yoldaşlarımızın mezarları bulunmaktadır.

 BASSİT

bassite çok yakin bir yönelim. bassitin batısı ve kuzeyi deniz. yazlığımdan

ve tüm pansiyonlarımdan güneşin batışı saat tam 7 sıralarında

yazın  tam bir disk olarak kırmızımsı turuncu renkte

denize milim milim dalışı görülür. o an çok kişi adak adamaya başlar küçük çaplı, 

umtla güneşin doğuşuylya birlikte taleplerini bekler

yazın rüzgarları  bizde güneyden eser. çam ormanlarından yıkanarak geler.

büyük  çam ormanları bassitin sırtını oluyşturur 

bu yüzden tüm deniz buharı ve rutubeti kuzeye gider

bassit dağlarında rutubet oranı çok düşüktür. bir saat yatmak bile

dinçç kalkmaya yeter

on binlerce turisitin bir arada olduğu mevsim günlerinde,

kimse bilince çıkartmadığı çekicilik buradan gelir 

ayrıca yaptığım araştırmaya göre ak denizin iki en saf  deniz suyu

göletinden biri bassittir diğeri Cezayirde bir bölgedir

burada ihtiyarların tümü 100 yaşını geçer 

ormanlıkta bir köy var denize nazır ve uzaklığı 2 km

denizle arasında sadaca orman var. köy 40 dönüm tapo. almayı çok istiyorum

bir tatil sitesi kurmak isterim hep hayalimde.  

gemi inşaat işini yapamasam.

böyle yerler bulam artık hayal gibidir ak deniz sahhillerinde

belki deniz ile dağ arasındaki düz dar alan bassitte birz daha fazla olabilir. 

yani 50-75 m arasındadır. sonra aniden yükseklik başlar.

bülbüller bassitinde gülü özellikle dut mevsiminde .  

Bilirsin Arap bülbülü derler. bunlar her zaman çift dolaşırlar,  

uysaldırlar da. yakalamak kolay. ama ben hayıtımda kuş beslemedim. 

 çocçuk gibi  

hayır Aleviler suriyede sahil şeridinde çoğunluktalar. genelde %30 civarındalar. 
 
 
 

elimeze geçen zenginlik fırsatlarını  kullanmak istersek 

 şu an bile  bir adım ötede duruyor milyon  

dolarlar derim o kadar  

bassiti keşfettin bakıyorum, sırımız kalmadı. Bak memet bassitin 24 nisan  
 
 

şu grundrisse üzerine bir cümle kurmak için iki üç gün tükettim. 

Marks'a haksızlık olmasın diye 

bu gün 30/40 ebadında bir yağlı boya satın aldım.  

sıradan. ama yaz renkleri dediğim türden soyut  

resim türünden, Matador. Yazlık pansiyonlaraın duvarlarına asacağım 

pansyonların tümünün duvarlarını yağlı boya tablolarla dolduruyorum 

. ünlü  ressamların taklitlerini  

de koyuyorum. henüz çok kaliteli değil ama içsel arzularımı 

bu koşullarda ve verilerde tatmin  

edebilir diyorum 

dağ başında iki bina var takribi 10 daire sayılır. onların büyük bir kısmını  tamamladım 

. ama bir illet yapıştı enseme  yağlı boya tablo görünce dayanamıyarım 

maymun iştihlı  akrep ya 

bir kaç  ressamın çalıştıgğı bir atölye. giderim adamlar beni hiç  tanımazlar 

ama bakarlar ki resim  ve  

tarihi konusunda onlara ders veriyorum bilmedikleri resim haberleri iletiyorum 

. aradıklyarı  ama  

nerede olduğunu bilmedikleri ressam ve resimleri anlatıyorum 

ve sononda çayımı kahvemi  

neskafemi içip tablo satın alıp gidiyorum. yanımda önemsiz de olsa 

50 adet yağlı  boya tablo var  

Hayır ben kim mütaahit kim yapma kızarım ha. 

ben sadece devrimci bir siyaset adamıyım o kadar  

davam var onun için çalışıyorum. 

Köşemde duran Bassit  resmi küçük ber turistik işletmemin 

penceresinden çekilmiştir. deniz şeridi  

hattında olan pansoyonlar ise altta. Sana son aldığım tabloyu gönderiyorum  

    

ben de hep dinledim ortak oldum, dost olacağım insanı 

hiç  bırakmam dost olduklarıma ise  

vermeyeceğim bir şey kalmaz 

matadoru bak ilk sana gönderiyorum sevmişim bu gergin duruşu 

tabloda bazen kendimi bulduğum  

için alırım. hala yükmleyemedin, ortak olmuyursun küçücük duygularıma  

evet evet hepsi var, cuma çok sert bir yağmur ve arkasından 

günüş yıkanmış doğayı kucaklamek  

ipek bir vucadu okşamak gibidir 

ben işlerimi düzenleyerek dinlenmeye çalıştım, 

bu gün de saat 16 dan sonra müthiş bir uykuyla  

yattım. iki üç saat, yengen bak  bilgi istiyorlar çalışanlar diye seslenince  

nerede olduğumu bilmeden  

uyandım. ters ters baktım tekrar kafamı koydum yattım, 

elimle bir kesme işereti yaptım sesiz olun  

diye. çıt yok ama bölündü bir kez uyku  

müthiş  bir rutubet vardı yağmur sonrası güneş altında, 

insanı  ezen cinsten 

hep kendimi eleştiririm bitmemiş işlerin mimarı diye.  

her şeye üstün bir güç ve aşkla başlarım ama  

uzattıkça da uzatır sonunu getirmekte geç kalırım,  

dağılır sınırlar,yeni eklerle, büyürde büyür,  

denetimden kaçacak kadar büyür. oyse yeterli bir boy çok daha iyi olurdu. 

ayağını  yorganına göre  

uzat demişler kim dinler 

bazen düşünürüm de 

şu yazışmalarını tümünü aradaki tümceler dahil biri tanımayan biri okursa  

ne der acaba, 

iki aydın  

arasında konulara ciddi yaklaşan yazışmalar diyemi bakar. 

işte bazan bu kaygılarla yazdığımda  

verimin düşütüğü sonucuna varıyorum

:

sakın biz bu diyalogların kapalı devresinde 

o bayram çıdırlarında konan büyüteç  aynasında  

seyredilyor olmayalım. 

 bak çok komik duruma düşüriz bilesin, 

millet birikim on yıllarca okuma yazma hiç  anlamaz, 

hadi ila el lika

kaparn düşmesinden ibaret

sandalyeler 16 luoi stili ceviz 

yıl 83 yılbaşına doğru. yerler o zamanın meşhur halıfleksi üstelik  

benim için kızıl döşendi 

dedin de aklıma geldi. 

güzellik kıraliçesidir melek 

bana takılınca  neler çekti neler bu ayrı konu,  

ama ben onun ısrarına dayanamayıp tamam deyince  

yasaklarım başladı 

tırnaklar ojeli olmayacak, ruj yok, 

makyaj normal yaşantkıda hafiten daha hifif olacak. bakım iyi  

olsun, giyim ilyi olsun ziyanı yok, boy zaten 180'e yakın 

hayu müthiş  bir güzel, ben gibi üçüncü sınıf bir insan estetiğine ne diye kapıldı. 

(* bunu genelde  

yazışmalarında kullanırsın ilk yazışmalarında özellikle değil mi?,  

yutarlar diyeJ bilsen kimleri elinin  

tersiyle itti inanmasın 

onu çok sevdim şimdi ise 

eskisinden bin kat daha çok seviyorum 

bun onun hakkını  nasıl öderim, siyaset biter ama sevgi bitmez  

bunu öğrencilerime de , yoldaxşlarıma da öğrettim,  

siyaset biter devrimler bile biter ama sevgi  

bitmez, sevmiyorsanız yürümeyin doğrularınız sevdikleriniz olduğu ölçüde doğrudur. 

bunun için on  

yıl hiç  bilgi almadığım yoldaşlara bir işaretim yeter 
 

Purom yarım kaldı gece hiç yaramıyor, öğlen iyi geliyor

    
 

Recep yoldaşın ölümü ve ekibin yakalanması bu ekip içinde  

Mirza Turgut (Salim'in abisi) Salim  

turgut, Erdinç  Durgal da vardı. 

Mahkeme kararlarında idamlar gelince.  

Erdinç  derhal yargıtay onayından önce itirafçı olacağını ilan  

etti. arkasından mirza katıldı. 

Zindandaki komünden ayrıldılar ve TKP ye katıldılar (içerde) 

dikkat TKP'ye katıldılar 

Acilcilikten TKP'ye 

Salim kömünde kaldı, şimdi yanımda bir dava arkadaşları yşodaş var 

onunla telefondan bilgi aldım 

Salim abisi Mirzayla ayrıldılar. Uzun yılar sonra çıktılar 

Dışarı  çıktıktan sbonra bunlar sanırım yine TKP uzantısı olarak 

ama alınlarında itirafçı damgasıyla  

Mersinde bir gazete mahalli olarak çıkartılar.  

Bunlara paristen adil okay da yazdı  

sanırım hala aynı yazıları dağıtıyor yüklüyorlar. 

Salim memetle diyalogunu sürdürmüş bunu memete soracağız. 

Bu gazete Abi mirzanın etkisi  

altında şekil aldı yürüdü.  

 Salimda bu şekli şemali içinde yazdı.  

 Şimdi bu özgür haber bana salim turgut yazı kadromuza  

katıldı  deyince. aklıma geldi . TKP ilişkisi,  

mahalli bile değiller, kardeşlerine bile nazı geçmez yaratıklar. salla 

içerim, ama tiryakisi değilim, biri getirp burnuma dayamasa  

Yengen gibi hiç aklıma gelmez 

yengen fıstık. bu gün beni aldı çarşıya, güzelim bad pantolonu ligrasını  giydi 

, ulan baktım bel sıfır,  

boy 180 yanında ben gibi üçüncü sınf tipoloji olmaz be dedim 

bu güzelle görülresbm zaten perişan hallerin nice olur

 

ne yaparsın sefil aşık işte 

aynen öyle, arabada  ulan allahsız hanım bu ne güzellik sende dedim 

mast oldu. bu çarşıda daha  

fazla para harcamanın önüne geçmenin en kral yol. 

Adam iltifat etti üstüne fazla gitmeyelim der 

bir erkek hanımını  çok everse ya kaçamak saklıyor ya para harcamanın 

 önüne geçiyor demektir 

bak bunları  da arşivle ha, eğer birileri hakkımda bir şey bilecekse  

saklısı  gizlisi olsun istemem 

yengen bu tür  şeyleri hiç bilmez ama bir öğrenmek zorundaü 

kaldı  ki sevginin yolu erkeğin 
 
 
 

bassitin denizi 10600 m kum 

melek gelirse ki onsunun bir yere getmeyi sevmem,  

bak sende seveceksin şu hamarat yaman  

güzel hanımı 

bakalım ne çıkacak arpamı yulaf mı 

pardon buğdaymı  arpa mı 

imam nikahı  mı Lider nikahı mı de 

bizim yörenin önemli büt ürevlerinden bir şey 

süt türevlerindendir tuzlu yoğıurt 

kim verdi bu tüyo yu 

evet 

ama sevemesin, fazla ağır gelir sana 

bez 80 de dağlarda saknmışken ot yiyiordum ot tek ayabaylı 

tam üç sene dolaştım üç sene 

gönlüm varmıyor. yanlış oluyor ayıp oluyor ama oluyor işte 

iş bunun için zorunlu hazıra dağlar deyenmez 

dayanmaz 

vallahi biri bana  ticaret yapqıyor desin ölürüm inan 

 üstelik önemli ticari temsilcilikler almış durumldayım. ve anılarıma katacağın  

çok büyük bir sırı  da  sonra vereceğim. 

bir sosyalist devlet beni  afrikaya satılacak tüm silyahların tek yetkilisin  

olarak bildirdi.  

90 öncesi dönemde 

bu güvendir ama ben yine başarısızım 

dengeler başka olmalı çok başka olmalı 

bunları  hanım bile bilmez  

deneyler bana öğretti  frene basmak gerek 

bu gün  önemli bir anlaşmaya imze attık iş üzerine 

ama çok hızlı  ve çok iyi bir fırsattı 

amam hızlı  oldu 

sevmimi dengelerim böylesi  adımları hep tedirgin karşılar 

tabi,  

ama turizimcilik ve daha yüksek düzeyleri beni ilgilinderiyor 

diğerleri değil 

bunun için de zamana gerek var  

büyük gazino işi  

montacarlo dakiler gibi öneri öyle ama bana uygun değil 

yerim çok müstesna bir yer  

ama ortam çık ilkel 65 lirin bodrumu 

 çok ilkel 

buna rağmeh yerli türizim oranı bir gün içinrde   

merkezi yolda 50-70 bin insan oluyor 

bu rakamlar çok müthiş  

bu iş  kısa bir dönüşümle belli karları vardı ve daimi değil 

al ver işi 

inşaat işi 

amam kendi yerlerimde durum farklı orada köklü işler 

hayır gazino işini kabul etmemidm 

zorluyorular kabul etmedimx 

  hala cevabımı bekliyorlar 

benim söylediğim işi  şehirde daire uinşaati ve satışı 

yanlış anladın 

gazino işi  benim yerimin manzarası yüksekligi ve ğenişilğiyle ilgili i 

bu gün yaptığım basıt bir iş kalıcı da değil. 

daire inşaati taahüt 

tamam ben ayrılıyorum hatktan 1 saat sonra burdayım bi tanem 

liderimiz

hepimizin ortak sevdiği değerimiz

bazıları  hattımı açık görünce amansızca üstüme geliyorlar

onon için çevrim dışşı kalıyorum

xu anda yüz yataklı dağınık

aynı  anda bir kütle olarak değil

25  i bir yerde 407ı bir yerde öyle dağınık 

ama her yerin genişleme potansyeli var 

  çok büyük bir türizim işletmesi  düşünüyorum 

  kerdisiz yapmak isterim bu olabilir ama 

  büyük kerdilerde alınabilir ancak erken 

  2-/3 milyon dolar civarında 

  bunu yapmam gerek  koşturmak istemiyorum yokumalarıma ve  

yazmalarıma dönmenin yolu  

burdan geçer 

büyük bir gazino  kurulabilir 

yemekli, pansiyonlu,  bir tatil beldesi 

ancak bu  bir yerde kısır ve tıkalı kalır 

 şu an hemen değil düşünüyorum 

3 yada 5 yılımı  alır kredisiz 

dünyanın en görkemli manzarisine havı bir yer 

sana söylemek istediğim bu değil 

içkili yer deyince aklıma geldi 

yerimiz öyle bir  tepe üzerindeki  bir üçgen düşün 

tabanı  ( yani denize ufuki uzaklığı) 150 metre 

   eğri  keneri 350 metre denize uzaklığı 

dikeyliği yani denizden yüksekliği 100 metre 

deniz ve  deniz kenarından geçen yol ve tüm yerleşim birimlerini 

  kuş  bakışı üstten gören tüm  

manzaraya  hakim bir yer ve denizle ölçüleri öyle 

 çok özgün bir  yer 

  zaten  yerleşim birimlerinin sonu bizim yerimizdir 

acele etme bir şey soracağım onun için9 bu anlatım 

buşerit  3.5 km uzunluğunda ( ilk bölümü 

, sonraki bölümü  6, 5 Km  toplam   

10 km lik bir sahil şeridi  

belki daha fazladır 12 civarı olmalı) 

3.5 km lik ilk kısım ki türizmeni temel omurgası burda  bu şeridin 

genişliği 400 metredir sadece 

yer kalmamış  işletme sayısı  sürekli katlanarak artıyor 

talebe arz edilen çok az 

bu gün hizmet sıfır, belediye sıfır ilkel mi ilkel( her ne kadar binalar  

en görkemli taş oyma binalar  

olarak çoğalıyorlars) 

hizmetin sıfır ( tam sıfgır değil ben öyle görüyorum)  olmasına rağmen 

  fiatlar son üç yıldır Iraklı göçmenlerin( 2 milyon) gelmesiyle 

inanılmaz bir patlama oldu 

dünyanın en ucuz ülkesi ( ki hala öyledir) millet şaşkın  

bu günü  görmeyenlerin sancıları tutmaya  

başlar önlem alınmasa 

Evet doğa korunması için devlet müthiş çalışıyor ve korudula 

r 400 metreyi geçmedi açılım 

burada öyle mafiya falan yok devlet korkunç örgütlü 

bir ara geneç  per yerlerinde istanbuldu olduğu gibi  

bir iki lümpen gelip yer göstermeme adına    

istemeden para verilmesi olayları göndeme geldi, 

devlet kurkunç  bir darbede bunları yok etti 

  ama gelişim mantığı  bu tür sonuçları  doğurabilir 

  fuhuş sektörü hala örgütlü değil devlet çok kötü yapıyor ama   

özgür birlikeliği kimse karşı değil    

yani  pazarlamacılık yok ama kadın kendisini 

  birey olarak  satıyorsa bunun çok ağır bir  

koğuştkturması  yok 

  özellikle sahil şeridinde  

konuya dönelim yahu bir kelime söyleyeceğim 

dolandırıp duruyorum ama olsun bilgi verdiğimi  

sanıyorum idare et beni   

  büyük bir kazinu kurmak istiyorlar 

montekarlodakiler gibi 

montecarlodakiler gibi 

ama izinler başlayacak  buraları serbest bölge olacak 

haçırlıkları  tamam 

arap birliği merkezi parlemantosu burada kuruluyor 

binlerce  arap millet vekili diplomasi merkezi  

tüm arap aleminin siyasi işleri burdan idare edilecek  

Starzburg Avrupa parlementosu gibi 

beldeyi allah bile koruyamaz ama sınır 400 metrede kalır tam sırtımızıda   

ormanlık tam kıl kadar   

uzak değil 

ormanlık korunacak bu belli 

ama belde 10 km lik 400 metrelik şerid  ise mutlaka  betonlaşacak 

bu bile önemli bir şey 

sorum böyle bir şey  onurlu olurmu,  

dev  çok korkunç paralar  

…karar benim iki dudağım arasında 

bak  hemen arazimin sırtında 3 km içirde yine denizi üstten gören 

tam yeşillik içinde sanırım  

bahsetmiştim 40  000 metre karelik bir terk edilmiş köy satılıyor 

bu köyü  zamanında inanmasın  1000 metre karesini 1000 dolara önerdiler 

ama bu gün  çok daha yükselmiştir kimse almıyır itilmiş  yolu var 

asfalytlı  değil ama öylesi daha iyi  

şimdilik faat açısından 

gönlümde hep öyle bir köy var  sözlerini düşündüm senini çevreci  

olduğunu bilirim … 

bende öyleyim ama ben doğanında eğitilmesinden yanayım

 

doğa eğitlmeden insanı eğitmek yetmiyor 

dogğaya dokanmamak  tutarlı bir duruş değil bunu 

biliyorum olabilir de

ama ben doğanın eğitimden başka bir ye kast ediyorum  

doğa eğitimi tartışması kadın sorunundan  

çıktı kadının doğasıyla ilgili başladı taşı toprağı dereleri ormanı  

eğitmeğe kadar derinleşti  yer yer  tarışacağız 

bu kavram belki ilk kez kullanılıyor yada öyle sanıyorum 

doğayı  eğitmeden bir çok insan türüne ait  

sorunu bile çözmek mümkün değildir 

sbiiyasi kararlarla  bu sorunların üstesinden gelmek 

doğu sosyalist ülkelerindeki devrime  benzer  

gerisin geriye geldiği gibi gider 

tartışırız bini  güzek kadın 

tartışırız bunu güzel kadın 

bazı  satırları sanırım tekrar yazmalıyım ki manası kaybolmasın 

  doğa eğitilmeden kimi temel sorunlarımızı çözebilirmiyiz 
 

yazı  konusu

peki   konumuza dönelim   ne dedin  

   kararsızısın 

  bırak aklıma geldikçe sororim sana 

ama  öyle yada böyle türistik işletme devam edecek bana rağmen 

  duran şey yaşatır onurul yaşatır ama  kalıcı olmaz  ...’’ 

Evet, şimdilik bu kadar. Biz Mihrac Ural’ı konuşturmaya(!) devam edecegiz.

Tekrarlıyorum; Kim bu ‘’adam’’? Devrimci mi dersiniz?

Diyebileniniz var mı? Bizden belge istiyordu(!) Alın okuyun...

‘’yazlıgım’’ diyor. ‘’pansiyonlarım’’diyor.’’tarlalarım, dairem,  işletmelerim’’diyor.

‘’çok istiyorum, yapacagım,hayalim’’ diyor. ‘’büyük kar var, milyon dolarlar’’ diyor. 

‘’bu ülkede solculuk bitti, herkes yoluna’’ diyor. 

Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı,Mehmet Özbey yada Mihrac Ural...

Hangisi daha ‘’onurlu’’dersiniz? Çatlı, Kırcı, Özbey; bunlar,en azından kendi ‘’yoldaşlarını  öldürmediler.

10 tane fidanımızı katleden Mihrac Ural’ın, düşmana bir tek kurşun sıktıgını duyan var mı? 

Peki kim bu ‘’adam’’? Kararı okuyucu versin... 

Sanal alemin rehavetine kapılmış(!) gevşemiş ama yinede tedbirli(!) davranmaya çalışıyor(!) 
 

‘’..şu yazışmalarını tümünü aradaki tümceler dahil biri tanımayan biri okursa  

ne der acaba,  iki aydın  

arasında konulara ciddi yaklaşan yazışmalar diyemi bakar. 

işte bazan bu kaygılarla yazdığımda  

verimin düşütüğü sonucuna varıyorum

sakın biz bu diyalogların kapalı devresinde 

o bayram çıdırlarında konan büyüteç  aynasında  

seyredilyor olmayalım. 

 bak çok komik duruma düşüriz bilesin,

millet birikim on yıllarca okuma yazma hiç anlamaz,

hadi ila el lika…
men dakka dukka"

Görüyorsunuz. “Bu yazışmalarımız birilerinin eline geçerse çok komik duruma düşeriz bilesin” diyor.

“Tedbirli” olmasa kimbilir daha neler yazardı (!) Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Sahi, ne demek şu “hadi ila el lika” bileniniz var mı? "Men dakka dukka" ne demek?

Not: Mihrac Ural’ın kendi kaleminden çıkan yazılarını olduğu gibi yayınladık, yanlış yazdığı hiçbir kelimeyi düzeltmedik.)

Son Güncelleme: Salı, 01 Aralık 2009 19:46