Engin Erkiner
![]() |
|
Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
![]() | Bugün | 875 |
![]() | Dün | 3402 |
![]() | Bu hafta | 8599 |
![]() | Bu ay | 8599 |
![]() | Toplam | 10477023 |
Konuk Yazılar
![]() |
|
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
MAHARAJ |
![]() |
![]() |
![]() |
Haydar Yılmaz tarafından yazıldı |
Cumartesi, 07 Ağustos 2010 19:09 |
Kabul edelim ki, bu sitedeki yazıların hiç birisini okumadınız ve Mihrac Ural da ‘kız oğlan kız.’ Yani bir bakire. Toplumsal kültürümüzde bakireliğin masumiyeti, sözcüğün evlilik kurumunda ki yeri tartışılmaz tabularımızdandır. Yine de bıyığı yeni terlemeye başlamış delikanlı adayları laf atmak için daha çok el değmemiş bakireleri seçerler. Geleneğe uyarak Mihraç Ural’ın masumiyetinden söz edecegim. Mihrac Ural ‘kız oğlan kız,’ sapına kadar devrimci militandır. Kimsenin bu konuda tereddütü olmasın ve olamaz. ‘Ser verip sır vermez’ ne yaman bir devrimci önder olduğunu hem kendi chat ve yazılarından öğreniyoruz; hem de bu örgütün naçizane bir hamalı olarak tanıklık ederiz ve de böyle olduğunu bilmekliğimiz vesilesi ile, 23 yani yuvarlak 30 (bu yazı bir yuvarlama denemesidir), 23-30 yıl önce ilk ve son Kongre’mizle ‘’Genel Sekreter’’ seçerek onurlandırdığımız tutanaklarıyla sabittir; geriye dönük tartışılamaz. Mihrac Ural “kız oğlan kız”, sapına kadar devrimci militandır. Kimsenin bu konuda hiç tereddütü olmasın ve olamaz. Acilciler örgütü illegal bir örgüttür. Mihrac Ural bu örgütün Genel komite üyesi olma onuruyla, ülkeyi baştan başa ayağa kaldırmış; bil’û-mum, cezaevlerini, militan yetiştiren birer örgüt ‘medrese’si haline getirmiştir. ‘Acilciler’ sözcüğü dönemin Parlamento’sunda , parlamento bileşimini nitelendirmenin ayırt edici sözcüğü olarak ,burjuva iktidar- muhalefet kavgalarının turnusolu olmuş; iktidar ve muhalefet birbirlerini acilci olmakla suçlamışlardır. Her ne kadar ‘acilci’lik, acelecilik ve terörist’likle eş anlamda kullanılmak istenmişse de; bunun anlamı ’Acilciler’ nitelemesinin sınıflar mücadalesinin her alanına damgasını vurduğudur. İşte Mihraç Ural, böyle nam bir örgütün, ‘nam’ terörist bir numaralı mimarıdır. Kargadan başka kuş, ‘M’ tipi bir baykuş olarak, örneğine başka bir yerde rastlayamazsınız. Dürüst her devrimci okuyup öğrenmelidir. Mihrac Ural , ‘ kız oğlan kız,’dır. Devletin dilinde ise uslanmaz bir ‘Terörist’tir. Anlaşılır paradoks... Muhterem okuyucu, yuvarlama denememizde birinci aktörümüzün Mihraç Ural olduğunu hemen anladığınızdan eminim. Sadece sabırlı olmanızı rica edeceğim. Bende sizin kadar merak ediyorum. Her oyun bir kişilik, her kişilik bir oyun değildir. Oyunumuzun birden çok kahramanı var. İkinci kahramanımız: ‘Bediî Dede ‘... Aslında ikinci demek haksızlık olur, Baş aktör olarak hakkını teslim edeceğiz. Sayın okuyucu; tanığımız olun. Kimsenin hakkını yemeyeceğiz. BEDİÎ DEDE, Anne tarafından Mihrac Ural’ın dedesidir. Mahkemedeki davranışlarını dahi kontrol edecek kadar etkilidir Torun Mihrac üzerinde. Torun Ural’ ın hayatının yegane yönlendiricisi vazgeçilmez hamisidir. Site okuyucularının’ canım biliyoruz, yeni değildir’ dediklerini görebiliyorum. CHP den Milletvekili olmuş, üstelik MİT’ in kadrolu elamanıdır. Bölgenin özelligi, etkili oluşunun da temel nedenidir. Torun Mihrac Ural, her ne kadar dedesini, bizden saklama becerisini göstermiş olsa da; şimdilerde Bediî Dede’nin bir Türk milliyetçisi olduğunu yazmaktadır. Teşhir kampanyamız etkili olmuştur. Tüm kaçış yollarını tıkadık. Sitede yazılan her şeyi kabullenmekten başka umarı kalmamıştır. Üçüncü Kahramanımız; Nihat Matkap: CHP Hatay milletvekili, Sosyal işler bakanlığı yapmış. Bir süre parlemento dışı kalmış, yeni yapılan CHP kongresinde parti meclisi üyesidir. Torun Mihrac Ural’ın Kongre öncesi Hatay belediye başkan adayı. ‘Çok severim keratayı’ diyebileceği kadar, kedine yakın hissettigi biri. ‘Bakan’. Annesinin ölümünde taziyede bulunacak denli Mihraç Ural’a yakın. Chat’leşmelerine bakınız. Yalancısı biz değiliz. Dördüncü kahramanımız, FUAT ÇAY: Çiller’in başbakan, Baykal’ın, Başbakan yardımcısı ve dışişleri Bakanı olduğu bakanlar kurulunun, Sanayi Bakanı. Mihrac Ural’ın Ankara’ya gelip gitmelerinde kahvesini içmeden, uğramadan edemeyeceği yakın dostu. Her tümce yazının uzamasına yol açıyor ve bende okuyucu gibi sonuca varmak için sabırsızlanıyorum. Bu nedenle kahramanlarımı numaralamadan yazacağım. CENGİZ ÇANDAR: Hepimiz biliyoruz. Gazeteci...Başka..! Mihrac Ural’ı Şam’daki evinde sık sık ziyaret eder. Ne konuşup paylaştıkları meçhûlümüzdür. Biz ‘’Mehrac’’ın yalancısıyız. Kendi yazmalarından öğreniyoruz. HAYRİ ÖNER: CHP Adana senatör’ü. Ünlü, tuttuğunu koparan bir Avukat. Hukukçu tanımının kendine daha yakıştığı söylenen Adana’nın tanınmış bir siması. HAYRİ ÖNER’in YEĞENİ: Elinde olmayan nedenle içinde olduğu bir teşebbüsün boşa çıkmasına neden olduğu gerekcesiyle, faili belli bir meçhul’e kurban gittiği söylenir. Adı bilinmiyor. Bilinen arabasının ve cebindeki ‘’on iki bin doların’’ alındığıdır. Muhterem okuyucu, ne alaka! Buda nesi, niçin doğrudan yazmazsın diye bana kızdığınızı görüyor, hak veriyor ve özür diliyorum. ‘Ne alaka!’ inanın bende onu arıyorum... Dedim ya Mihrac Ural ‘El degmemiş, kız oglan kız; Yagız.., bir militandır.’ Yazımız bır kurmaca ve uydurmacadır. Biz söyleyelim siz inanmayın. Bunca tezatın nasıl olup da bir arada oldugunu sormayın. Bir sonraki yazıda birlikte aramayı öneriyorum... ‘’Yüreğim yanıyor’’... Mihrac Ural, MAHARAJ... Not: yazıda uydur uydur yaz diye başlayan, bir paragraf vardı. Siteye baktım Engin’in başlığı da ‘’uydur’’lu... Neredeyse yazmaktan vazgeçecektim. Bu kadar da olmaz ki...
|