Şuanda 115 konuk çevrimiçi
BugünBugün1276
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9000
Bu ayBu ay9000
ToplamToplam10477424
yeni mi duydun? PDF Yazdır e-Posta
Haydar Kılıç tarafından yazıldı   
Salı, 02 Kasım 2010 06:42


Allah kimseyi şaşırtmasın. Şaşırttığı kulunu beygir gibi zırlatırmış.

Okuyun.Sonra yalan deyin.

Kiliseden çıkan William ,  yolda yürümekte olan kapi komşusu  Salomon’a okkalı bir tokat yapıştırır.Yediği tokatın acısıyla geri dönen Salomon kapi komsşusu William’i görünce  hiddetle;

Sen ne yapıyorsun?

Pişkin pişkin cevap veren William;

 İntikam alıyorum.

 Neyin intikamı?

 Siz İsayi çarmaha gerdiniz, unuttun mu?

 Salomonsa ağlamakla gülmek arası;

 Ya arkadaş o ikibin yıl önce idi deyince.

 William;

 Olsun ben yeni duydum.

 Biliyorsunuz kimden bahsedildiğini .

 Lazkiyenin Tombulu.

 Dün sussunlar diye  göklere çıkardığı kişilerle ilgili yazdıklarını unutuyor.

 Bildiklerini susmadan bu  sitede yazan “hainlerin marifetlerin"i anlatiyor!

Güler misin, Ağlar mısın………..

 Demezler mi sana “Be hey……………………”

Bunları da sen yeni mi duydun?

Buna derler işte “Secaat arzederken Kıptı sırkatın söyler” diye..

Sehrazat’I bilirsiniz sanırım.

 Binbir gece masallarının ünlü kahramanı.

 Evlendiği padişahın katlinden kurtulmak için her gece masallar anlatır ama hiç bir zamanda masalı bitirmez sabah olurmuş.Gece bıraktığı yerden gündüz yeniden senaryolar üretir,geceleri böylece tüketirmiş.

 Lazkiyenin Tombulu da hergün yeni bir senaryoyla çıkıyor ortaya.Sanıyorki devir şehrazat devri.

 Otuz yılı böyle devirdim.

  Ben ne söylersem herkes inanır.

 Vah zavallı vah

 Vah ki vah…

 Burnununa kadar boka gömülmüşsün hala kuyrugu dik tutuyorsun.

 Dön de bir arkana bak.

 Yolunmuş kuyruğun tava sapına döndü.

 Lazkiyenin tombulu,

 Anımsatayım sana.

ozgurmedya.org sitesi yayına başladıktan sonra (yaklasik 3 yıl önce) kapıdan kovuldun bacadan düşmeye çalıştığın dönemdi isim vermeden uyardım seni aşağıya kopyaladığım yazımla.

 İştahın kabarmıştı.

 Herşeyin üstüne yattığın gibi.

“Öcalan Güzellemeleri” ile kandıracağın sanıyordun herkesi.

 Bilmeyenler de bilsin.Nereden gelip nereye gittiğini.

 „Başka Nedir?

 Sitemizde tarihle ilgili başlayan bir döneme iliskin bilgi ve iddialar üzerine hararetli bir çaba boy gösterdi.Ortaya sürülen iddialar ve suçlamalar yenilir yutulur cinsten degildi

 Dogaldir ki; EL GÖVDENIN KAŞINDIĞI YERİ BİLİR. 

 Bu iddialar yeni ortaya çıkmadı.

 Yıllarca dost sohbetlerinde binlerce kez tekrarlanarak ve yenileri eklenerek dolaşmaktadır.

 Dönemle ilgili olan herkes bunlardan az yada çok haberdardır.

 Bunun sonucu olarak dönemin özneleri şu veya bu şekilde kendilerini bir sekilde yeniden konumlandırmışlardır.

 Ek olarak aynı zamanda dönemin müdahilleridir.  

 Iddiaların boş çıkması doğaldır ki herkesi mutlu eder.

 Ancak “yigitlik ve sehitlik” edebiyatıyla bu iddiaların yalan oldugunun inandırıcılığı yoktur.

 O yigitlerin bir çoğu hayatta iken promasyon olarak kullanmak için ayağa kalkmak ayıptır.

 Zaten o kisileri; değil yoldaşları dost ta düsman da takdir ve saygıyla yad etmektedir. . 

 Bu yazıyı yazmak zorunda kalmam Engin arkadasa verilen cevabın ikinci elden (!) bombardmanna tutulmamızdır.

 Cevabin muhatabı degilim.

 Ama dönemin ve konunun müdahiliyim.

Gerek sitemizde yayinlanan gerek ortada dolasan döneme iliskin yazilarin içerigi tarihe not düserken, kullanılan üslup, yazanlar hakkında da kültür ve kisilikleriyle ilgili bilgiler demeti sunmaktadir.!

 Bilinsin ki, Halil arkadasın yazısındaki rahatsızlık ve sağduyu çağrısı herkesçe paylasılmaktadır.

 Hele hele tehdit ve santaj içeren söylemler için ne denir?

 Ben bilemiyorum bilen varsa söylesin!

...........................................................

 Gerek Müntecep, gerek adı geçmeyen bir çok arkadasın akibetleri hakkında ki söylenenlerde oklar aynı adresi gösterirken YEZIT DIYE ÖLDÜR(T)ÜP SEHIT DIYE AGIT YAKIYOR diye tekerlemeye dönüsen söylemler...

 Birakın yoldasları, farklı siyasetlerde bile dolasıyorsa oturup düsünmek gerekir.

 Bu iddialar karsısında birilerini suçlamak...

 Ki gerçekten suçlu olsalar bile kisiyi temize çikarmaya yetmez.

 Akibeti meçhulleri de açklamaz.

 Ne kullandıgın slogansı sözler ne de tasıdıgın rütbenin hiç bir kiymeti harbiyesi yoktur. 

 Kalkan gibi kullanılan, bir döneme damgasını vuran “O” isim; Hilal Aydın’in dedigi gibi “HIÇ KIMSENIN TEKELINDE DEGILDIR’’

 Onun bedelini ödeyenler; bilinsin ki bu isim adı altinda yeni hayaller üretenleri ibret ve hayretle izlemektedirler. 

 Bunu söylerken sunun da altını çiziyor ve büyük harflerle soyluyorum ki:

 www.ozgurmedya.org yayin hayatına baslarken de deklere ettigi gibi “NE BIR ÖRGÜTTÜR NE DE BIR ÖRGÜTLE DIREK VE ENDIREK HIÇBIR ILGISI YOKTUR. ÖRGÜTÜ YASAYAN, ÖRGÜTLÜLÜGÜ YASAYAN INSANLAR OLARAK, EKSIK YASADIGIMIZ INSANA DAIR SEYLERI YASAMAK IÇIN OLUSTURULMUS BARISTAN YANA, DOSTLUKTAN YANA, YOLDASLIKTAN YANA OLANLARIN KATKI SUNUP OLUSTURDUGU -HARARETLE SAVUNDUGUM- ÖZGÜR ÖRGÜTLÜLÜK PLATFORMUDUR. 

 Bir dönem itirazın ve isyanın adı idik.

 Bedelini cok agır ödedik.

Ama baş eğmedik..

 Pişman değiliz.

 Çünkü tarihin doğru yerinde durduk. 

 Konuya dönünce; ortada duran iddialar bir sonuca baglanmadan gölge gibi pesinde dolanırken hangi üniformayı tasırsan tası, hangi isim altındayım dersen de, kimlerin(!) dostu olursan ol, kimse seni ciddiye almaz.

 Sen suçlusun demiyorum.

 Suçlayacagım konularda var.

 Ancak bu iddialar açıklıga kavusmadan onlar dile getirmenin gereksizligine inaniyorum.  

Bu bir hesap sorma degildir.

 Daha öncede belirttigim gibi akıp giden zaman görülmedik hesaplar da aldı götürdü.

 Kisiye tavsiyem.

 Örgüt zırhına bürünerek

 “MAGDURUN SORMUSLAR GADDAR KENDINI GÖSTERMIS durumuna düsmeden birey olarak suçlamalara karsı kendini savunursun.

 Ya da çekilir bir köseye günahlarınla baş başa.

 SÜKÜTUN DAHA MAKBULDUR.

 TAKTIR SENINDIR..

 BASKA NE DENIR...        

 ALBERTA-KANADA                                         HAYDAR KILIC

 Dedim.

Ama sen durmadın.

Sandın ki aradan gecen 30 yilda her sey unutuldu.”Yagmur yağdı yarıklar kapandı

Kurt et yediği dereyi günde yedi kez dolanır mı?

Dur dedik durmadın

Sus dedik susmadın.

Gel hesaplaşalım dendi duymadın(!)

Geldin bu güne.

Simdi kaçacak delik,  tutunacak bir dal arıyorsun.

Ne fayda ki o treni kacrıdın.

Daha önce de yazdım. -Elini cabuk tut.

 Seni hiç bir sey kurtaramaz bu “hainler”in elinden.

 Hatta ALAMUT KALESINE cekilsen bile- diye.

 Simdi seni hesaba cekecek

 “Bir Molla Kasım” bekleyeceksin.

NOKTA

 

Son Güncelleme: Salı, 02 Kasım 2010 06:43