Şuanda 462 konuk çevrimiçi
BugünBugün1484
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9208
Bu ayBu ay9208
ToplamToplam10477632
SOL'UN CESARETE İHTİYACI DA VAR PDF Yazdır e-Posta
Haydar Yılmaz tarafından yazıldı   
Çarşamba, 03 Kasım 2010 06:20


Araştırma bilinçli bir insan faaliyetidir. 'İnsan' genel bir kavramdır ve her insanin günlük yasamı, basit akılcı, mantık kurallarıyla biçimlendirilmiş edimlerle doludur. Her edim, bilinc içeriyor diye, bilincli, nitelikli insan davranışı olarak degerlendirilemez. Bilinc, bilgi birikiminin süzgercinden geçmiş İNCE AKILDIR. EHİL OLMA NİTELİGİYLE KARAKTERİZE OLUR. Bilinc, soyutlama kapasitasine sahip akıldır. 

Ince akıllı, ehil olma niteligiyle insan bireydir. Araştırma: ehil bireyler tarafından yapılan ciddi ve zorlu bir iştir. Bilgi teorisi, tarih bilinci ve yeterli bir donanımı gerekli kılar.

"S0LUN DA ARASTIRMA KOMISYONUNA İHTİYACI VAR."(E.Erkiner) Saptama, ihtiyaç düzeyinde kalması kaydıyla kimsenin itiraz etmeyecegi dogru bir yargıdır.
Sorun, iSLEV VE BİÇİM olarak olusturulması ve yaşam bulmasında saklıdır.

Problematigi, biçim olarak her örgütün temsil duzeyinde secilmiş bireyleri, komisyon bileşeninde bir araya gelerek oluşturacaklardır gibi pratik bir öneri üzerinden şekillendirecek olursak; başından açmaza düsmemiz kaçınılmaz olacaktir.Türkiye solunun çok parçalı oluşu buna engeldir. PKK'nin Yürüttügü uzun erimli savas, Kürdistan özgülünde kabul gören fiili bir ayrac özelligine sahip olmasına karşın; çok parcalılık tamamen ortadan kaldırılmış da degil. Islevi ne olursa olsun en azından avrupada yapılan Kürt etkinliklerinden bu gercegi görmek mümkündür. Bu da, Komisyon icin gerekli eleman sayısının çok üzerinde bir insan kalabalıgı demektir.

Herkesin kabul edebilecegi bir bicim bulunabilir. Örnegin: Solda rüştünü ispatlamış, kabul edilebilir kişilerden bir komisyon oluşturulabilir.

Sorun ISLEV açosından kendisini dayatacaktır. Komisyonun hangi sınırlar içinde ne gibi yükümlülüklerle çalışacagı belirleyici olacaktır. 

Hangi nitelikte olursa olsun bir komisyondan, ülkemiz özgülünde solun birikmiş ve aşılmasi gereken tüm sorunlarını çözmesini beklemek akılcı olmaz.
Doğru da degildir.

Solun üzerinde yükseldiği ve kan aldığı toplumsal karekteristiğin karmaşıklıgı buna engeldir. Adı üzerinde KOMISYON, süresi, görev alanı ve yükümlülükleriyle belirlenmis gecici bir oluşumdur. FARKLI KOMISYONLARIN ÜSTLENECEGI FARKLI CÖZÜMLER, SOLUN BÜTÜNLEŞMESI VE GÜC OLMASININ YOLLARINI AÇABİLİR.

SOL İÇİ ŞİDDETİN ARAŞTIRILMASI BASLANGIÇ OLARAK ÖNE ALINABİLİR VE SOLUN BİRLİGİ AÇISINDAN CİDDİ ÖNEME SAHİPTİR.

Bir birlerine teorik yakınlıgı olan yapılar kendi aralarında oluşturacakları komisyonları, diger benzeri oluşumlarla, yapıcı ilişkiler geliştirebilecek yenilerine yönlendirebilirler.

Sorun, zoru başarmayı cidden isteyip istememekle ilgilidir. 'Zoru başarmak zor degildir' öz deyişi soyut söylemden ibaret degildir. Daha çok pratik adım atabilme cesaretine dikkat ceker.

Görülecegi üzere sorun çok yönlülügüyle iç içedir. Türkiye solunda nitelikli tartışmalar elbette olmuştur. Hiç bir şey yapılmamıştır demek mümkün degildir. Yapılanlara ragmen işin neresinde oldugumuz açık ve somuttur. Yapmaya çalıştıgım herkesin söylem düzeyinde redetmedigi bir dogruyu, pratikte reddetine dikkat çekmekten ibarettir.

Tabii ki nedenleri var ve burada yazının başına geri dönerek amiyane BILINENE kısa deginiler yapmakla yetinecegim.

Komisyona ihtiyac var. Komisyon nitelikli ve akil kisilerden oluşur. Türkiye solunda ise, en tepedekiler, yani SEKRETER(!) ve MERKEZ KOMITELER 
kendilerini olmazsa olmaz akil kisiler sayarlar. ÖRGÜT kavramının bir kurumlaşma , kollektif esitligi esas alan bir yapılanma oldugunu, isine geldigi gibi unutur ve emege dayalı asıl yanını gözünün içine bakarak reddetmekten cekinmezler. Her sey kendi kerametlerinden makul, yegane akil birey kendileridirler. Örgütü oluşturan diger tüm bireyler, onlar için birer kuldan ibarettir. Her türlü örgütsel KEHANETIN bilicileri olmaları itibariyle MELANETIN de sorumlusudurlar. Gelecegin kurulması taslarının döşenebilecegi komisyonda mutlaka olmalarının gerektigine inanirlar. Adım atmaya asla yaklasmaz, divana daha çok kendilerinin oturtulacagını bilirler. KORKAKTIRLAR. Yapıcı girişimleri bozmaktan cekinmezler. Sol içi şiddetin, siddete dayalı örgüt içi tasfiyelerin de dogrudan ve dolayli sorumlularıdırlar. Ciddi bir komisyon oluşumuna asla sıcak bakmaz, yanaşmazlar.

yaklasik 1-1/2 yıldır
TÜRKIYE SOLU BIR KOMISYON OLUŞTURMALIDIR, ARAŞTIRMAYA SORUŞTURMAYA BİZDEN BAŞLAMALIDIR ÇAGRILARARI YAPIYORUZ; TÜRKIYE SOLU SAGIR SULTAN...

Neymiş devrimci degerlere zarar veriliyormuş; akıl vermeye çalışıyorlar. Anlamadıklarından degil, mızragın sivri ucunun kedi bagırsaklarına dönük oldugunu bildiklerindendir.

Evet, "solun da araştırma komisyonuna ihtiyaci var"

İşimiz oldukca zor. Yinede oluşumu için cabalarımızı, çagrılarımızı sürdürecegiz.

Ya tutarsa....Yandi gülüm keten helva...

"sol yanım zavallı yanım"...