Şuanda 37 konuk çevrimiçi
BugünBugün71
DünDün1620
Bu haftaBu hafta71
Bu ayBu ay21564
ToplamToplam10489988
75'e doğru... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 07 Temmuz 2024 20:34


İki hafta sonra 74 bitiyor, 75’e giriyorum. Yılda iki kere geçen yıl ne yaptım diye hesap çıkarırım. Birisi yılın son günüdür, diğeri de doğum günüm…

Çin Sosyalizmi kitabı geçen yıl doğum günümden birkaç hafta sonra yayınlanmış olduğuna göre bu kitabı yapılan işler içinde saymamak gerekir.

İngilizce ve Almancası da yapıldı, bunları sayabiliriz.

Vietnam-Laos ve Pazar Sosyalizmi ile Kamboçya-Kendini Vuran Devrim son bir yıl içinde yazılmış.Ek olarak Sürgün ve Kadınlar’ı yazmışım. Bunun Almancası da var.

Seçme Yazılar 21 kitapta tamamlandı. Bunun yarıdan fazlası son bir yılda yapıldı.

Tarihlere baktım, 70 video yapmışım.

Bu kadar.

Hayatımızın sonuna kadar sağlıklı yaşayacak değiliz ya, hastalık da olacak…

Barsak kanseri, erken teşhis ve hızlı ameliyatla sorun bitti.

Kontrollerin bir bölümü yapıldı, diğerlerinin randevusunu aldım. Kilo kaybın olursa dikkat et, dediler ama ben kilo alıyorum. 75 kiloya kadar çıkmam hayatımda enderdir.

Daha önce de yazmıştım, bazen kendimden yorulduğumu hissediyorum. Yapılması gereken o kadar çok iş var ki…

Diyeceksiniz, ki bu bana sık olarak söylenmiştir, yaptıkların yeter, kendini serbest bırak…

Yeteneklerini sonuna kadar geliştirmek, yapılabilecek her şeyi yapmak benim için çok eski bir karardır. Bu karardan hiç sapmadım.

Okuyup öğrenmekte, üretmekte, yeniyi bulmakta yetenekli bir insanım. Bunlar doğuştan gelmedi, sürekli çalışmayla şekillenip geliştiler. Bunları kendi haline bırakamam. Bırakmak beni rahatsız eder. Bu sürece “kendini gerçekleştirmek” adını veririm.

Bu süreç sonuna kadar götürülmelidir ve bu anlamda daima yapılması gerekenler, öğrenilmesi gerekenler, üretilmesi gerekenler vardır. Endişem kafamdakilerin hepsini yapamamaktır.

İyi de kardeşim, yaptıkça yenileri geliyor, bitmiyor ki!

Ne yapalım, öyle olsun…

Önceki yıllarda çevremdekileri kendilerini geliştirmeleri için zorlardım. Bunun kişiye zararlı da olabileceğini görüp dozajı azalttım. Bazı insanlar gelişmeyi kaldıramıyorlar, ağır geliyor. Zorlamanın gereği yok. Gelişmek, sürekli gelişmek, hangi konuda olursa olsun sıkı çalışma disiplini gerektirir. Bu yoksa arkadan itmeyle olmuyor.

Çalışma disiplinine sahip olmak aynı zamanda belirli bir hayat tarzı demektir. Çok kişiye özellikle bu ağır geliyor. Bu nedenle ısrar etmiyorum.

Son başarım kızım oldu diyebilirim. Fizik okuması için ısrarcı oldum. Fizik ve matematiğe yeteneğin varsa neden kullanmıyorsun?

Çevresinin etkisiyle Frankfurt’ta yaygın olan ekonomi alanında okumak istiyordu; ısrarım üzerine vazgeçti. Herkes bunu okuyor, boş alana gir, yeteneğin de var…

Okudu, üniversiteyi bitirdi, yüksek lisans yaptı ve hemen iyi bir iş buldu.

Üniversitede kalmasını isterdim, kendisi istemiyordu; ısrar etmedim.

Herkesin okuduğunu okumadım ve bu iyi bir karardı, değerlendirmesi yapar.

Neyse, yapılacak işlere döneyim…

Avrupa ülkelerinde aşırı sağın yükselmesinin gerisindeki nedenler konusunda okuyorum şimdi…