Şuanda 22 konuk çevrimiçi
1989 Berlin Duvarı'nın genişletilmiş 2. baskısı PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 25 Ağustos 2024 11:55


Bir yayınevi 1989 Berlin Duvarı’nın ikinci baskısını yapmayı istediğini iletti, kabul ettim. Kitap baskıya hazır olunca ayrıntılı duyurusunu yapacağım.

Sonra düşündüm: bu kitap 2005 yılında basıldı, yazılma zamanı da dikkate alınırsa üzerinden 20 yıl geçmiştir. Bu durumda genişletilmiş ikinci baskı daha uygun olmaz mı?

Arkadaşlar kabul ettiler.

200 sayfalık kitabı yeniden okumam ve hangi bölümlerin genişletilmesi gerektiğine karar vermem gerekiyor.

Kitaptaki bazı bilgiler eskimiş mesela Bohemya ve Silezya Komünist Partisi’nin gücü konusu… Bu parti son parlamento seçiminde yüzde 5 barajını aşamayarak meclise giremedi.

Bunu düzeltmek sorun değildir; bilginin yerildiği yerde parantez açarak yeni durumu belirtebilirim.

Kitabı iki konuda genişleteceğim.

Birincisi; Walter Ulbricht dönemine kitapta zaten geni yer ayrılmış ama daha da genişletilmesi gerekiyor. Bu bağlamda Fritz Behrens’in “ekonomisiz sosyalizm” belirlemesi üzerinde daha geniş durulması gerekiyor. Behrens, üretim birimlerinin özerkliğinin ilk savunucularından birisidir. Buna karşı çıkanları da “ekonomisiz sosyalizmi” savunmakla suçlar.

Çalışanlar arasında önemli ücret eşitsizliği bulunmuyor ve sosyalist ekonomi kapitalist ülkeler karşısında sürekli geride kalıyor. Yaşayamayacak olduktan sonra sosyalizmin güzelliklerini övmenin ne yararı bulunuyor?

SED Genel Sekreteri olan Ulbricht ile diğer politik büro üyeleri ve SBKP arasındaki temel sorun burada bulunuyor: sosyalizm o güne kadarki çizgisiyle devam edemez. Ulbricht’e göre ekonomik gelişme çizgisinde önemli değişiklikler yapılması gerekiyor.

Sosyalizmde 1960’lı yıllar sonraki gelişmeleri belirlemiştir. Gelişme çizgisi değiştirilmesini savunan Dubçek ve Ulbricht kaybettiler. İkisi arasında yakınlaşma gerçekleşmemişti.

İkincisi; Demokratik Almanya Cumhuriyeti ve ırkçılık konusudur. Kitapta konuya 3,5 sayfa ayrılmıştır ve büyük oranda genişletilmesi gerekmektedir.

SED’nin başarısız anti faşizmini inceleyen kitaplar 2005’ten sonra yayınlandı. Bunlar okunduğunda eski DAC bölgesinin 1989 sonrasındaki birleşik Almanya’da aşırı sağın ve yabancı düşmanlığının merkezi durumuna gelmesinin kökeninin SED’nin başarısız politikasında bulunduğu görülebilir.

Aşırı sağcı AfD partisi Almanya’nın bu bölgesinde büyük güce sahiptir.

Eylülde bu bölgedeki üç eyalette eyalet parlamentosu seçimleri var ve AfD’nin en güçlü parti olacağı tahmin ediliyor.

Bu gücün tarihsel kökeninin anlatılması gerekiyor.

Ne zaman biter, bilemem ama uzun sürmeyeceğini söyleyebilirim.