Engin Erkiner
SON ADRES | |
enginerkiner.de | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 3921 | |
Dün | 3477 | |
Bu hafta | 12107 | |
Bu ay | 47370 | |
Toplam | 11004697 |
Konuk Yazılar
İrfan Dayıoğlu - Seçme Yazılar | |
drive | |
Bütün Yazılar |
Kayıp ya da kaybetmek |
Engin Erkiner tarafından yazıldı |
Pazar, 13 Ekim 2024 18:55 |
Kendime, kitaba çok para harcıyorsun, bu kadar harcama, diye söz vermiştim. Eskisi kadar çok harcamıyorum. Nasılsa her yeni kitap diyelim iki ay sonra kütüphaneye geliyor ama bazen dayanamıyorum. Andreas Reckwitz’in Verlust – Ein Grundproblem der Moderne kitabını görünce düşünmeden aldım. Ciltli olduğu için biraz pahalı, altı ay kadar sonra cep kitabı baskısı çıkar, o biraz daha ucuzdur. Başlığın çevirisi: Modernizmin Temel Problemi Olarak Kaybetmek. İçindekilere baktım, hoşuma gitti; iki ay bekleyemeyeceğim için aldım. Modernizm sürekli gelişme demektir. Gelişme birilerinin kaybetmesi anlamına gelir. Dönemi geçmiş olabilir, gelişmeye ayak uyduramayabilir vb. Kısacası kaybetmek hayatın gerçeğidir. Bütün mesele değişik gelişme aşamalarında kaybetmekten ya da kötü kaybetmekten kaçınabilmektedir. Reckwitz Almanya’nın önde gelen sosyologlarındandır. Bütün kitaplarını almıştım. Modernizmin Dönüşümü – Bireylerin (Tekillerin) Toplumu kitabı diyebilirim ki son beş yılda okuduğum en iyi kitaptır. Tekilleşme ya da bireylerin toplumu geç modernizm ve bazan post modernizm olarak adlandırılan dönemin toplumudur. Eski kolektivite kalmadı, neden acaba diye merak edenlerin okuması gereken bir kitap diyeceğim ama Türkçesi yok. Temel eseri denilebilecek Das hybride Subjekt’i henüz okuyamadım. Burjuva modernizmiyle birlikte öznenin –bireyin- ortaya çıkışı ve postmodernizme kadarki gelişmesi… Subjekt özne anlamına geliyor. Okuyalım bakalım… Geçen gün ne zamandır okumak istediğim Çin entelektüellerinin son tartışmalarını içeren kalın bir kitabı az daha alacaktım, gişede sıra çoktu, o nedenle vazgeçtim (şimdilik). Çinceden çeviri… Çince bilen öğretim üyeleri gittikçe artıyor. Çin dili ve kültürü ya da Sinoloji. Bizde çok kişi Çin hakkında doğru dürüst bilgi sahibi olmadan teoriler üretiyor. Ciddiye almayacaksınız. Bu arada Kuzey Kore ile ilgili okuma yavaştan sürüyor. Ne kadar çok kaynak var! Birbirinin benzeri olanlar da var ama bazıları oldukça iyi; epeyce bilgi veriyorlar. Uzak Doğu’ya gidip gelen –Çin, Japonya gibi- değişik arkadaşlarım oldu, yaşadıkları şoktan henüz kurtulamamışlardı. Görüş birliği halinde oldukları konu şuydu: bunlar başka toplumlar, değer yargıları çok farklı. Ne Ortadoğu’ya ne de Avrupa’ya benziyorlar… Özelliklerini kabul edersiniz veya etmezsiniz ama kendi değer yargılarımızla bu toplumları anlayamayız. Size Güney Kore’deki bir olayı anlatayım. 1980’lerde bu ülkede öğrenci gösterileri vardı. Polis ve ordu zor kullanarak gösterileri dağıtıyor, ölenler oluyordu. Gizli servis şefi devlet başkanını gösterilerle ilgili olarak ziyaret eder ve öğrencilere karşı şiddet kullanılmamasını ister. Başkan ve yardımcısı tersini savunurlar. Gizli servis şefi silahını çeker ve ikisini de vurur. Başka bir ülkede böyle olay duymadım. Burası Güney Kore, kuzey değil…
Çok değişik bir kültür… |