Şuanda 112 konuk çevrimiçi
BugünBugün872
DünDün1137
Bu haftaBu hafta4592
Bu ayBu ay25594
ToplamToplam10187648
"Alevidir kullanılabilir!" PDF Yazdır e-Posta


Alevilerin kullanılmasını, devletin çekirdeğini oluşturan güçler planlamasalar, askeri istihbaratın kısım sorumluları bu özel bilgileri tutmazlar, tutamazlar, soruşturamazlar, iç hizmet kanununda böyle madde bilgileri yok, eğer iç düşman tanımlaması yapılıp ta, çok gizli olarak bilgi toplanıyorsa, yapabilirler.

Yapmaya hakları yok, ama, yaparlar. Bir Allah’ın kulu da çıkıp bunu yapmaya hakkın yok demez, diyemez. Devlet Sünniliği esas din edinmiş, laikliği de orada sınırlandırmış. Turgut Özal, Azerbaycan ziyaretinde dememiş miydi, “Türkiye halkının yüzde doksan dokuzu, Sünni Müslümandır” diye. Söylenen zaman takriben, 1986, 87 yılı olması gerekir. Bir ülke cumhurbaşkanı bunu söylüyorsa, Aleviliği yok sayıyor, Hristiyanlık ve diğer dinsel azınlıkları görmüyor demektir.

Bin dokuz altmışlı yıllarda kırk milyonluk ülkede, yirmi milyon  Alevi olduğu söylenirdi. TBP yedi milletvekili çıkarmıştı, Türkiye birlik partisinin milletvekilleri ileriki aşamada, Adalet partisine geçtiler, halk diliyle satıldılar. Demokrasinin işlevlerinin daha çocukluk döneminde, milletvekilleri kullanıldı, hem de Hacı Bektaş soyundan gelen ‘Efendiler’ başta olmak üzere AP’ye geçerek, yani kırata binerek, tüm Alevi insanını hayal kırıklığına uğrattılar. Mustafa Timisi’nin başkanlığını yaptığı TBP sonra kapandı.

Yine aynı Süleyman Demirel, ileriki yıllarda açıklama yaparak, “CEM vakfını İzzettin Doğan’a biz kurdurduk ve yüklü para aktardık” dedi ve kimse itiraz etmedi. Aleviler burada yine yönlendirilerek kullanıldı.

Ankara Tuzluçayır’da Cami, Cem evi projesiyle neyi amaçladıkları tamamen ortaya çıkan egemen güçler, Alevileri Sünnileştirerek, sürü haline getirmeye çalışıyor. Her denileni kabul eden kul yapmaya çalışıyorlar.

Darbeler öncesi yine Aleviler çatışmaların içine çekilerek, darbe malzemesi olarak kullanıldı. Maraş, Çorum, Sivas ve diğerleri bu amaca hizmet etti, aynı zamanda daha sosyal ve modern yaşayan bu insanları Türkiye’de ve orta doğuda savaşın içine sokup eritmek istemektedirler.

Suriye’de insanları sırf Alevi olduğu için boğazlayan katil sürüleri, aynı emperyal ve bölgesel güçler tarafından yönlendirilmektedir. İki bin tır iaşe ve silah aktarmak ve Taliban ve benzeri örgütleri veya ÖS Ordusunu destekleyen AKP iktidarının Aynı katliamlara ortak olduğunu herkes gördü ve biliyor.

Suudi gericiliği, parasal gücünü kullanarak, İsrail ve Türkiye ile ortak hareket edip, Şii Sünni, çatışmasını canlı tutarak bölme ve yok etme  politikasıyla, Suriye’yi eritme, İran’ı etkisiziz hale getirerek rejim değişikliğine  mecbur bırakmak istemektedirler. Böyle karışık bir ortam Mezopotamya’da gözü olan İsrail’in işine gelir, yok ederek Sünnileşmeyi sağlarlarsa, Suud Muaviye iktidarının da işine gelir, bu iki ülkenin yalakası olan, oyuncakta olsa, güdük demokrasisi olan Türkiye’nin AKP’sinin de işine gelir. Burada şunu da belirtmek lazım, AKP’nin oluşturduğu kadrolar otuz yılda zor temizlenir. Rüşveti, soygunu emir kulluğunu öğrenmiş, imam hatip ve kuran kurslarından yetişmiş bu kadroları emekli edene kadar, devlet sırtında taşıyacaktır. Hatırlayacaksınız, geçmişteki takunyacılar, bu gün iktidardalar.

Alevilik ayağa kalkmalı, kendi varlığını görmeli, kendi bütünlüğünü sağlamalı, diğer bağlaşıklarını oluşturmalı, olanları sahiplenmeli, gerektiğinde zoru hesap etmeli, böyle çarpışmalı ortamlar yaklaşıyor, görmedik bilemedik denmesin.

Alevilerin Kürt hareketinden öğreneceği çok şey var, milliyetçi ve merkezci partiler kendi aleyhlerinde ve Alevileri, aynı devlet gibi kullanmaktadır. Aleviler öz Türktür politikası, bu amaçla yapılmaktadır. Arap Alevisine, Kürt Alevisine ve Hint, Pakistan Alevisine ne demeli; o nedenle  milliyetçi yelpazeden uzaklaşılmalıdır.

 

Anti kapitalist, anti emperyalist demokratik yapılarda yer alarak saflarını belirlemeli, kullanıla bilirlikten kurtulmalıdırlar.  Tıpkı Kürt hareketi gibi özgürleşilmelidir.