Şuanda 32 konuk çevrimiçi
BugünBugün924
DünDün1865
Bu haftaBu hafta9239
Bu ayBu ay41938
ToplamToplam10203992
Kobani ve "sol"un ağır abileri... PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cuma, 24 Ekim 2014 18:52


Kobani  tartışmaları sürüyor. Yakın gelecekte de bitecek gibi değil. Artarak devem edecek.  Siyasi parti yöneticilerinden, sokaktaki vatandaşa varıncaya kadar her kafadan bir ses çıkıyor.

Ortalıkta müthiş bir bilgi kirliliği var ve göz gözü görmüyor.

Sözde Ortadoğu ‘’uzman’’ları ve apoletli emekli askerler ‘’vatan elden gidiyor’’ feryatları ile kanal kanal dolaşarak halkımızı ‘’uyanık’’ olmaya, bölücülüğe pirim vermemeye çağırıyor. Sadece Apoletli askerler değil, apoletsiz sivil türkçü ‘’sol’’cular da  aynı şeyi yapıyor.

Kobani tam bir Turnusol görevi yapıyor. Taşlar yeniden ve bir kere daha yerli yerine oturuyor.

‘’Efsane’’ komutan, MHP milletvekili Engin Alan, ‘’Mesele Kobani değil, Kobani düşerse büyük Kürdistan hayali biter’’ buyurmuş.

‘’Kobani düşsün, Büyük Kürdistan hayali bitsin’’ istiyor(lar). ‘’Kobani mesele değil’’  derken onu önemsemediğini değil, Çok çok önemsediğini itiraf ediyor. İroni yapıyor. Kobani’nin psikolojik ve stratejik önemini biliyor.

Türkçü, Türk solu faşisti Doğu Perinçek ve partisinin gördüğünü Türk sağı faşisti Engin Alan’da görüyor.

Sadece bunlar mı?

 Değil elbette. ‘’KCK’yı kuran AKP’siyasetidir’’ diyen Emekli Albay Erdal Sarızeybek de aynı şeyleri farklı açıdan söylüyor.’’…Suriye’de  iki terörist örgütü çatıştırarak Batı Kürdistan’ı kuruyorlar,Tıpkı Güney Kürdistan’da yaptıklarını yapıyorlar, Çözüm süreci dedikleri sürecin sonu, Ne mutlu Türküm düşmanlığıdır. Çocuklarımıza yönelik suikast hazırlıgı var, vatan elden gidiyor’’ çığlıklarıyla Kürde karşı Türk seferberliği tezkeresi çıkartmak için, kendi deyimiyle ‘’dilinde tüy bitmiş’’ Ne yazık, sesine kulak veren yokmuş,ona üzülüyor..

Erdal Sarızeybek yanılıyor olmalı. Söz konusu vatan’sa gerisi teferruattır diyen apoletsiz Türkçü solcularımızın bu sese kolay vermemesi ne mümkün.

Cevap veriyorlar.

Yalçın Küçük,  Rojava’ya sol cenahtan vuruyor. 5 sene sonra çıktığı ilk TV programında (Halk TV) yumruklarını sıkıyor, .gözleri çakmak ‘’ Heey Sırrı Sırrı (Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ı kastediyor)  sen kim oluyorsun da, Ağrı’da Kazım Karabekir Paşa hazretlerinin heykelini kaldırmaya cüret ediyorsun, kimsin sen’’ diye bağırıyor. ‘’Kürtler ABD’nin askerleri oldular’’ diyor. Kürdistan’ın ikinci bir İsrail demek olduğunu anlatıyor.

Devam ediyor. ‘’Musul’u almazsanız Diyarbakır’ı kaybedersiniz, ‘’ Musul, Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin,İsmet İnönü hazretlerine, İnönü hazretlerinin de Bülent Ecevit beye vasiyetidir’’  diyor. Musul Türkleştirilmeden Diyarbakır’ı Türkleştiremezsiniz’’ demek istiyor.

Halkın Türkiye Komünist Partisi PM üyesi  Ender Helvacıoğlu, daha da sinsi davranıyor. Demokratik ve devrimci Sol’u, Kürt özgürlük hareketi ile dayanışmadan alıkoymanın hesaplarını yapıyor. Aklınca Sol’a akıl veriyor. ‘’Kobani’de ABD yardımlarına karşı çıkın, tavır alın’’ diyor. ‘’Kobani düşmesin, Kobani’ye yaşam koridoru açılsın,Kobani’de yaşanmakta olan insanlık dramına seyirci kalmayın’’ diyenleri,’’..Gökyüzünde ABD uçağı bekleyen solcular’’ olarak suçluyor.

Halkın Türkiye Komünist Partisi adına konuşan Ender Helvacıoğlu, Kobani’yi kendi başına bırakın. Kobani düşerse düşsün, Kobani düşsün ki, “Yaşasın Kobani direnişimiz’’ diye slogan atabilelim demek istiyor. Kobani’nin düşmesi, yeni bir Halepçe katliamı demek olabileceğini görmüyor mu ?  Görmez olur mu. Bal gibi görüyor.

Bu güne kadar emperyalizme karşı bırakınız bir el ateş etmeyi, tek bir taş bile atmamışken sözde anti-emperyalizm bayraktarlığı yapabiliyor.

Halkın Türkiye Komünist Partisi yanında birde Komünist Parti var.

Aydemir Güler bu partinin merkez komite üyesi. Kendini  Sol’un ‘’ağır abi’lerinden  birisi olarak görüyor. Öyle olduğunu sanıyor.

Siz yinede, ne söylediğine değil,  ne yaptığına bakın diyeceğim ama demiyor, ne söylediğine de bakalım diyorum. Bakın ne diyor. Ee nerden alsalardı silahı?” Bu, dünyanın bütün ezilenlerinin emperyalist ve sistem içi politikalara entegre  edilmesini meşrulaştıracak olan sorudur’’ diyor. Kobani’ye yapılan ABD yardımlarına tavır almayan  solu eleştiriyor. Boğazlarına hançer dayanmış Kobani halkına, ‘’ Korkmayın ölün’’ diye buyuruyor.

Aydemir Güler ,  hızlı bir anti emperyalist ya. Yüz  yıldır emperyalizmin  yerli iş birlikçileri tarafından Kürtlere yönelik uygulanan zulüm ve inkarcı politikaya karşı 40 yıldır dişe diş mücadele eden, bu uğurda on binlerce militanını kaybetmiş bir harekete anti-emperyalizm dersi veriyor.

Aydemir Güler’e, Engin Erkiner’in ‘’Kobane ve Emperyalizm’’ yazısında yeterli cevap verildiği için sözü uzatmıyorum

Bunlar. yıllardır sözünü ettikleri  anti-emperyalizm söylemlerine denk düşen ele avuca sıgdırabilececekleri Pratik tek bir eyleme imza atmamış olanlardır.

Kobani, tam 40 gündür kuşatma altındayken ABD yardım etmedi. Erdoğan çetesi ha bugün ha yarın düştü düşüyor diye ellerini ovuşturarak IŞİD’den gelecek bir ‘’hayırlı’’ haber bekledi.

Bütün dünya (Barzani de dahil) üç maymunları oynadı.

Kobani direnirken,  bugün Kobani direnişine açıktan cephe alan Türkçü sosyalistler ne yaptı ?

Bunlardan hiç birinin Kobani direnişine somut bir katkıları olmuş mudur. ?

Ben bilmiyorum. Bilen var mi… ?

Kobani düşmedi.

Kobani hala düşebilir diyen ABD yetkililerinin aba altından sopa göstermelerine kulak asmayın. Onların hesapları ta başından biliniyor.

Kobani’nin düşmeyeceği anlaşıldıktan sonra Kobani sevdalıları çoğaldı.

ABD bunların başındadır. Düşmeyeceği anlaşılan Kürt direnişine ortak olmak, direnişin yanında gözükerek, bundan sonraki sürece kendi çıkarları açısından müdahale etmek için harekete geçti.

Bırakınız ABD’yi, Erdoğan  çetesi bile aynı yolu izlemeye başladı. Afganistan dönüşü, henüz uçakta iken, ‘’Terör örgütüdür, IŞİD ile aynı görüyoruz’’ dedikten heman sonra, ayağı yere değer değmez,  ‘’destek’’ veriyoruz,  kurtuluşa katkı sağlıyoruz……Ben zaten daha önce Obama’ya bir koridor açılmasını teklif etmiştim…
Kobene direnişinden önce kendilerine yol haritası vermiştik" 
demeye başlamadı mı ?

Tıpkı ABD ve benzerleri gibi, yeni dönemin Rojava’sında   söz sahibi olmak için, ‘’zararın neresinde dönersek kardır’’ demek istemiyor mu ?

Yandaş basın, ‘’ Duhok’daki Kürt örgütleri toplantısında Erdoğan’ın önerisi kabul edildi. Kobaniye 1300 kişilik Özgür suriye ordusu(ÖSO) askeri gücü gidiyor’’ diye yazıyor. Salih Müslüm yalanlıyor. ‘’Duhok’da böyle bir karar alınmadı’’ diyor.

Salih Müslüm, ‘’ Bize silah ve mühimmat verin yeter, biz kendimizi koruruz’’ derken, ‘’ Hayırrr , olurmu öyle şey,  bizde geliyoruz’’ diyen leş kargalarının niyetlerini Rojava bilmiyor mu ?

Rojava direnişini  sol’dan insafsızca eleştiren zevatların, ABD ve hempalarının, kime niçin ve ne adına yardım etmeye başladıklarını, yardım adı altındaki emperyal niyetlerini, kendilerinden başka kimsenin görmediğini mi sanıyorlar ?

Öyleyse bu acelecilik niye ?

Günü birlik her durumdan vazife çıkartmaya kalkanlar,  her seferinde duvara toslamaktan bıkmazlar mı ?

Kendilerinin bilmiş ‘’marksist’’ler olduğunu sanarak   Kürt direnişine de akıl vermeye kalkan ‘’ağır abiler’’ rolünden ne zaman vaz geçecekler ?

Yaşayan tarihten dersler çıkartmak bu kadar mı zor.

Bunların hemen tamamı, çok değil bir kaç ay öncesine kadar ; ABD, AB emperyalizmi ve İsrail’in, Anti-Emperyalist Suriye yönetimini devirmeye çalışmakla suçluyorlardı. Bugün, aynı Emperyal güçlerin, Esad rejimini korumak için seferber olduğunu görmezler mi ?

Öyle ya, Ortadogu’da Anti-Emperyalizmin kalesi diye savunulan Esad rejimini, bugün, aynı emperyal devletler ayakta tutmaya çalışıyor.  Erdoğan çetesi bu nedenle tek başına ortada kalmadı mı ?

Rojava için bir şey yapmayan, yapabileceği de hiçbir şeyi olmayanların gölge ederek kafaları karıştırmalarına  ne demeli ?

Suriye'nin, Rojava (Kuzey Suriye) bölgesinde bulunan Kürt siyasi hareketlerinin kendi aralarında  imzaladıkları "Duhok Anlaşması"na göre,Taraflar arasındaki ortak güç konusunda anlaşma sağlandı. Anlaşmanın detaylarını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Demir Küçükaydın’ın, konuya ilişkin önemli tespitleri olmakla birlikte, ‘’Duhok anlaşması’’nı ‘’Kobani düştü, dahası Rojava düştü’’ olarak okumasını erken yapılmış talihsiz bir değerlendirme diye  düşündüğümü de bu vesile ile belirtmiş olayım.  

Acele etmeyin ve bekleyin. Mümkünse ve yapabileceğiniz bir katkı varsa eğer yapmaya çalışın…

Yoksa’da susun bari.

Unutmayın ki, Kobani’de devrim’de direnişte sürüyor.

Salih Müslim, "Ttürkiye rejimi hala tavrından ısrar ediyor. Çetelere yardım ediyor. Daha dün Akçakele’den 70 kişi IŞİD'e katılıp Kobani’de savaşa gitti.’’ diyor.  ''Sol'un ağır abi'leri, önce bu sese kulak verin