Şuanda 25 konuk çevrimiçi
BugünBugün280
DünDün2214
Bu haftaBu hafta9015
Bu ayBu ay30017
ToplamToplam10192071
Ah Almanya ah! PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Salı, 25 Ağustos 2015 18:13


Bilindiği gibi Avrupa Birliği içinde, Almanya en güçlü ekonomiye sahip, dolayısıyla ortaya gelecek pastanın da paylaşımında en büyük pay kendisine düşer. Fakat, uluslar arası tröstler haksız rekabeti önleme anlaşması gereği, Almanya’nın yaptığı manipilasyonlar la milyarlarca haksız kazanç elde ettiği, Deutsche Bank’ın milyarlarca paranın döviz kuru üzerinden skandal olacak düzeyde oynaması nedeniyle, uluslar arası mahkemeye Amerikan şirketlerinden şikayet gelince işin boyutu ortaya çıktı. Ayrıca, Financial Times de yazıldığına göre döviz kuru ayarlamalarıyla yüksek para vuran Almanya’nın yüz milyar Avro para kazandığı ve bu paranın şirketlerin cebinden alındığı vurgulandı. Bu sadece buz dağının görünen tarafıdır.

Bildiğiniz gibi Yunanistan’dan alınacak borç miktarı doksan milyar Avro idi. Yunanistan hükümeti ödemelerde zorlanınca suni olarak ortam gerildi ve bekleme süreci ödenmesi gereken taksitleri ödeyememe problemi yaşandı. Avro değer kaybına uğradı fakat Almanya bunu bilinçli olarak uzatıp zamana yaydı ve bir taşla iki kuş vurdu, hatta üç kuş vurdu denebilir. İlki yüz milyardan fazla parayı kendinde topladı ve bu paranın toparlanması için emisyon hacmi on kattan fazla olması gerekirdi ki öyle yapıldı. İkincisi; Yunan hükümetini hezimete uğrattı ve tüm diğer Avrupalı ortaklara gözdağı verdi. Üçüncüsü ise, Doların düşük olduğu anda çok önemli miktarda para topladı ve şimdi esas döviz karını oradan elde etmeye başladı.

Bal tutan parmağını yalar sözü, tamda burada geçerli. İşte Alman hükümeti ve merkez bankası kendine bağlı bankalarla birlikte bu büyük skandalı bilinçli örgütledi. Amerikan ve İngiliz firmaları bu para politikasının kendilerine on milyarlarca Avro zarar verdiğini ve uluslar arası mahkemeye başvuracaklarını beyan ettiler. Serbest rekabeti global düzeyde koruma altına alan bu anlaşmalar, mahkemenin karar vermesi halinde Frankfurt döviz piyasasını önemli oranda etkileyecek ve ilk defa, ceza yemelerini sağlayarak, prestijlerini sarsacaktır.

Alman finans merkezleri hükümetin zamana yaydığı ve Yunan başbakanının istifasına sebep oldukları gibi en iyi işlek hava alanlarını da iç ederek ekonomik ablukalarını genişlettiler. Truva atı benzetmesi Yunan halkı için iktisadi ve ekonomik olarak tamı tamına uydu. Şimdi politik çalkantılara gebe bir Yunan politikalarına şahitlik yapacağız.

Almanya’sız Yunanistan’da artık kuş uçmayacaktır. Özelleştirmeler artacak, turizm yunan adalarına kaydırılacak ve adalarda özelleştirilerek ileride gelir elde edilecek, para emisyonu ve rahatlamadan dolayı halk bunu refah anlayacaktır. On ile yirmi yıl sonra görülecektir ki, donlarına varana kadar her şey satılmış olacaktır.

Bu arada iş gücü ucuzlar ise yan sanayi olarak yatırımlar da söz konusu olabilir. Elbette para getiren kurumlar ve işletmeler büyük tröstlerin eline geçerek tamamen ekonomik abluka gerçekleşmiş olur. Korkulan da bu idi.

Frankfurter Allgemeine Zeitung 18 Ağustos’ta verdiği haber Selanik hava alanı olmak üzere on dört hava alanının işletmesi ki, en kazançlı olanları bunlar, Alman Fraport firmasına aktarılmıştır.

Global şirketler politik desteklerle yutmaya devam etmektedir. Yunan halkı dirense de direnç noktalarını çökerttiler. Dileğimiz o ki, büyük bir dip dalga ile yeniden direniş başlatılsın.