Şuanda 13 konuk çevrimiçi
BugünBugün192
DünDün1049
Bu haftaBu hafta1241
Bu ayBu ay26361
ToplamToplam10142916
Casusluktan zavalliliga Mihrac Ural PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cuma, 06 Şubat 2009 20:44


Mihrac Ural, sen adam bile degilsin. Adam olmanin ilk kosulu, soylediginin arkasinda durmaktir. 

Görünen odur ki, sen ancak arkanda Muhaberat olunca söylediğinin arkasında durabiliyorsun.

Ali Çakmaklı konusunda yıllar önce söylediklerini savunsana... Sıkıyı gorunce neden kıvırıyorsun?

Ali Çakmaklı için Cephe'deki yazında "MİT ajanı" demişsin. Savunsana bu lafını!

Yok yok... Senden rakip bile olmaz.

Cezaevlerinden belki bilirsin, "tokatlık adam" diye bir deyim vardır. "Öldürmeye ya da yaralamaya değmez, iki tokat atarsın gider" denilir. Değersiz insanlar için söylenen bir sözdür. Sana da tam uyuyor doğrusu!

Demek Adana yereli Ali Çakmaklı'nın öldürülmesi için karar aldı, sen de ona uydun.

İnsanda biraz karakter olur Mihrac... Kişinin sahip olduğu görüşün doğruluk ya da yanlışlığı sonra gelir. Karakter bile yoksa ne savunulduğunun ne önemi var...

Birçok kişi benim örgüt yöneticiliğimi fazlasıyla toleranslı olarak değerlendirir. Bazıları bu nedenle de beni eleştirir.

Aynı durum benim başıma gelseydi ne yapardım?

İstanbul'daki bir hapishanede olacağım, dışarıyla irtibatım olacak, dışarıdakiler birisini polis olduğu gerekçesiyle öldürmeye karar verecekler ve gerekli bilgileri aktarıp konuyla ilgili bir bildiri yazmamı isteyecekler.

İki şey olabilirdi:

Ya anlatılanlara ikna olurdum, bildiriyi yazardım ve yıllar sonra da onu savunurdum. Yanlış yapmış isem de kıvırmam açıkça ve hem de sıkı bir özeleştiri yapardım.

Ya da anlatılanlar beni ikna etmezdi, o zaman bunu karşımdakilere açıkça söylerdim. Bildiri de yazmazdım.

Anlaman zor ama adamlık budur işte Mihrac!

Herkes Ali Çakmaklı'nın senin emrinle öldürüldüğünü biliyor. Bir şey yapıyorsan, bunu savunmasını da bileceksin. Gözün korkup sinmeyeceksin, sıkıyı gördün mü kıvırmayacaksın. Her koşulda yaptığını savunacaksın.

Ya da ama fazlasıyla sıkı bir özeleştiri yapacaksın. Açıkça "ben bir katilim" diyeceksin. "Devrimci katiliyim..."

"Ali Çakmaklı'dan öteye Nebil Rahuma'nın ölümünde de payım vardır" diyeceksin.

Adamlık işte budur! Bunu diyebilmektir.

Yapılmış olanın doğruluk ya da yanlışlığından öteye, adamlık işte budur!

Senden ancak tokatlık adam olur, ötesi değil...