Şuanda 30 konuk çevrimiçi
BugünBugün7
DünDün1576
Bu haftaBu hafta7
Bu ayBu ay41122
ToplamToplam10251464
TBMM'de Kürtçe olacak mı? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 13 Haziran 2011 12:36


Yeni seçilen milletvekilleri 24 Haziran Cuma günü yemin ederek göreve başlayacaklar.

Meclis’te yemin töreni denildiği zaman akla ister istemez Leyla Zana’nın yıllar önce Kürtçe konuştuğu için karşılaştığı muamele geliyor. O ve arkadaşlarına karşı Meclis’te gösterilen büyük tepki geliyor.

TBMM’de Kürtçe olacak…

Aksini düşünmek mümkün değil…

Kürtçe üzerindeki bütün yasakların kaldırılması, anadilde Kürtçe eğitimi istenirken, KCK davasında tutukluların Kürtçe savunma yapmaları engellenirken, Kürt halkının dilini hayatın her alanında serbestçe kullanması yaygın bir talep haline gelmişken, TBMM’de sadece Türkçenin bulunması düşünülemez.

BDP tarafından desteklenerek seçilen bağımsız milletvekilleri yemin töreninde ya iki dilde konuşacaklar ya da Kürtçe birkaç kelime söyleyeceklerdir.

Şu ya da bu şekilde Kürtçe TBMM içine girecektir.

Milletvekilleri arasındaki konuşmalarda değil, Genel Kurul’daki görüşmelerde şu veya bu oranda kullanılacaktır.

AKP, CHP ve MHP milletvekillerinin buna nasıl tepki göstereceklerini hep birlikte göreceğiz.

Başlangıçta çok az sayıda milletvekili, “tepki göstermek yerine iki dilli Meclis’in teknik sorunlarını çözümleyelim” diye düşünecek ve tepkilerden çekindiği için de sesini çıkarmayacaktır.

Büyük çoğunluk ise, “tek dil, tek millet, tek bayrak” anlayışı uyarınca hareket edecek ve büyük tepki gösterecektir.

Alışacaklar, başka çaresi yoktur…

Kürtçe, toplumun gittikçe genişleyen bir kesiminde kullanılıyor ise, bu toplumu temsil ettiği iddiasında olan TBMM’de de kullanılacaktır.

Toplum fiilen iki dilli olmaya doğru gidiyor ise, bu toplumun en yüksek kurumu sayılan TBMM de bunun dışında kalamaz.

Umarız aklı selim hakim olur ve geçmiş yıllardaki tepkiler tekrarlanmaz.

Tepki göstermek yerine, TBMM’de Kürtçe kullanılmasının (gerektiğinde çeviri yapılması vb. gibi) teknik sorunları üzerinde düşünülür.

İstenildikten sonra çözülemeyecek sorun yoktur.

Bugünden yarına her şey çözülmez.

Önemli olan çözme niyetinde olmak ve yapılabilecek olanlardan başlayarak çözmeye yönelmektir.

Bakalım…