Şuanda 39 konuk çevrimiçi
BugünBugün937
DünDün1137
Bu haftaBu hafta4657
Bu ayBu ay25659
ToplamToplam10187713
Abdullah Öcalan ve Nobel Barış Ödülü PDF Yazdır e-Posta


Irak’taki partilerden birisi olan Goran’dan milletvekili olarak parlamentoda bulunan bir kişi Abdullah Öcalan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiş ve bununla ilgili başvuruyu yapmış. Ardından Nobel Komitesi’nin ilgili başvuruyu kabul ettiği haberi yayıldı. Sanal alemdeki saçmalamalara, saptırmalara alışık olanlar buna inanmadı çünkü şimdiye kadarki genel eğilime uymuyordu. Nitekim ilgili Komite de açıklama yaparak, “başvuru kabul edildi veya edilmedi yönünde herhangi bir açıklama yapılamayacağını, böyle bir uygulama bulunmadığını” belirtecekti.

Burası önemli değil, önemli olan başka beş noktadır:

Birincisi: Abdullah Öcalan’nın Mandela’ya benzetilmesi zorlamadır. Güney Afrika’daki siyahların kurtuluşu ya da bu ülkedeki ırk ayrımcılığının bitmesi, Kürtlerin demokratik hak ve özgürlüklerini kazanmasından ve hatta bağımsız devlet kurmasından bile daha büyük bir gelişmedir. Siyahın yaşadığı dışlanmayı anlamadan bunu anlayabilmek zordur. İnsan her şeyi gizleyebilir ama deri rengini gizleyemez. Başka dil öğrenebilir, saçını boyatabilir vb. ama derisinin rengini değiştiremez. Siyahın dışlanması bu nedenle Türklerle aynı fiziksel özelliklere sahip Kürdün dışlanmasından farklı bir olgudur.

İkincisi: Nobel’in şu veya bu dalına aday gösterilmekle Nobel’i kazanmak birbirinden farklıdır. Yaşar kemal 20 yıldan fazla süredir Nobel Edebiyat Ödülü’ne adaydır. Kişi bir kere aday gösterilince, bu adaylık her yıl yenilenmez, her yılki ödüle otomatik olarak adaylardan birisi olur.

Üçüncüsü: Nobel ödülleriyle ilgili olarak hiç tartışma yapılmayan alanlar ile, sürekli itiraz ve tartışmalara konu olan alanlar vardır. Doğa bilimlerinde verilen Nobel ödüllerine itiraz edildiğini duymadım. Fizik veya kimyada ulaşılmış olan gelişme düzeyine önemli bir katkı yapmış iseniz, durum ortadadır, herhangi bir yoruma göre de değişmez. Buna karşın diğer alanlarda sürekli itirazlar ve farklı değerlendirmeler yapılır. Nobel Edebiyat Ödülü bunlardan birisidir, bir diğeri de Nobel Barış Ödülü’dür.

Bu alanlarda her yıl hiç tartışma yaratmayacak, genel kabul görecek birisini bulup ona ödül vermek neredeyse mümkün değildir.

Dördüncüsü: Öcalan’ın Nobel Barış Ödülü’nü kazanması şimdilik mümkün görünmüyor. Nelson Mandela bu ödülü 1993 yılında kazandığında Güney Afrika’da önemli bir değişim gerçekleşmiş, ırkçı rejim sona ermiş ve iç savaş da bitmişti. Bizde ise henüz uzun ateşkesin ötesine geçilememiştir.

Ve geldik hiç dikkate alınmamış olan beşinci noktaya: Abdullah Öcalan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek, zorunlu olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı da aynı ödüle aday göstermek demektir.

Mandela 1993 yılında Nobel Barış Ödülü’nü tek başına değil, Devlet Başkanı ve iktidardaki Ulusal Parti’nin başkanı olan de Klerk ile birlikte aldı. Doğrusu da budur. Tek tarafın istemesiyle barış olmaz. Çabaları eşit düzeyde olmayabilir ama barışı savaşan iki tarafın da istemesi gerekir. Bu nedenle bir ülkede savaş durduğu zaman Barış Ödülü bu savaşı durduran tarafların en yetkili kişilerine verilir.

Öcalan bu ödülü alabilir mi, bilinmez; ama alırsa bunu RTE ile birlikte alacaktır. Normali de budur.

Ateşkesten sonra gelişen Gezi olayları ve bunun çok sayıda kente yayılması, polisin göstericilere ağır saldırısı ve ölümlerin olması ve bunun baş sorumlusunun da RTE olması ve Nobel Barış Ödülü ilginç bir birliktelik oluşturuyor doğrusu…

Abdullah Öcalan için ödül başvurusu yapan kişinin bunu düşündüğünü sanmıyorum.

Bir ülkede iç savaşın bitmesi, ırk ayrımının sona ermesi, o ülkede şiddetin sona erdiği anlamına gelmez. Şiddetin göze batan belirli bir biçimi sona ermiştir. Güney Afrika dünyada en çok kadın öldürülen ülke durumundadır, 6 saatte bir kadın öldürülmektedir. Başka bir deyişle şiddet toplumu özelliği sürmektedir, sadece alan değişmiştir.

Klerk ve Mandela’nın bununla ilgisi bulunmuyor.

Benzeri bir gelişme Türk ve Kürt toplumu için de beklenebilir.

Barış süreci gelişirse ve uzun süreli ateşkesten kalıcı çözüme doğru evrilirse eğer, Öcalan için Alternatif Nobel Ödülü’ne başvurulması daha yerinde olur.

Alternatif Nobel Ödülü’nün ne olduğunu merak ediyorsanız, küçük bir araştırma yaparak öğrenebilirsiniz.