Şuanda 97 konuk çevrimiçi
BugünBugün1650
DünDün2294
Bu haftaBu hafta7622
Bu ayBu ay41359
ToplamToplam10157914
IŞİD VE IŞİD'çiler PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Salı, 14 Ekim 2014 18:43


Gündem IŞİD.

Sadece bizim mi? Dünyanın da gündemi  IŞİD..

Yani, ‘’Irak Şam İslam devleti’’

Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün’ü de içine alacak geniş bir alanda şeriat’a dayalı bir devlet kurmak istiyorlar.

2004 yılında ‘’Tevhit ve Cihat’’adıyla kurulduğu söyleniyor. Kurucusu Ebu Musa Zerkavi. Bugünkü lideri ise Ebu Bekir Bağdadi.

Bağdadi’nin, ABD’de 4 yıl hapis yattığı ve bu süre içerisinde CIA tarafından eğitildiğine  ilişkin güçlü kanıtlar  bulunuyor.

 Tıpkı Usame Bin Ladin gibi, ‘’Made in ABD’’ ürünüdür.

IŞID, 2012 yılı başlarında, El Kaide’nin Suriye kolu olarak kurulan El Nüsra’yı müttefiki olarak ilan  ederek  birleşme teklifinde bulunmuştu.

El Nüsra’nın adı geçen dönemdeki lideri olan Colani, IŞİD’e olan yakın ilgisine karşın birleşme teklifine sıcak bakmadığını açıklayarak  El Kaide ve Lideri Eymen Zevahiri’ye bağlılığını açıkladı, El Nüsra’nın bu tavrı iki örgüt arasında soğuk rüzgarların esmesine neden oldu.

Aynı dönemde, (2013 yılı başları)  El Kaide’nin, Suriye’deki El Nüsra’yı tanıdığını açıklayarak  IŞİD’in Suriye’yi  terk etmesini istemesi üzerine IŞİD karşı atağa geçerek, Suriye’de El Nüsra’nın kontrol ettiği Deyr  El-Zor kentinin kontrolünü eline aldı.   Nüsra ve IŞİD bu nedenle karşı karşıya gelerek düşman kardeşler olarak çatışmaya başladılar..

IŞİD, Deyr El-Zor kentini El Nüsra’nın elinden almakla kalmadı., Asıl hedefini, Esad rejiminin kontrol ettiği alanlara değil de, esas olarak  yönetim karşıtı muhalif güçlere saldırarak, rejim muhaliflerinin kontrol ettiği alanlara yöneltti. Esad rejimi ile doğrudan hiç bir çatışmaya girmediği iddia ediliyor. Bu durum, IŞİD ve Esad rejimi arasında gizli  bir işbirliği olduğu ve IŞİD’i Esad rejiminin kontrol ettiği söylentilerinin de yüksek sesle konuşulmasına neden oldu.

Öte yandan, Esad rejiminin de, IŞİD dışındaki muhalif güçlerin bulunduğu alanları havadan var gücüyle bombalayarak yerle bir etmesine karşın, IŞİD’in elinde bulunan bölgelere dokunmaması Bu iddiaları adam akıllı güçlendirdi.  

Burası Orta-Doğu, İddiaların ne kadarı dogru, ne kadarı doğru değil bilinmiyor olsa  da ortaya atılan iddialar arasında, İŞID’ın Suriye’de kontrol ettiği Petrol bölgesi Rakka’da üretiği petrolü Türkiye’nin yanı sıra Suriye rejimine sattığı, uluslararası kamuoyu ve yerel kaynaklar tarafından yazılıp çizilmektedir.

Evet, gündem IŞİD..

Yüzyılın en karanlık en vahşi İslami terör örgütü.

Tıpkı ortaçağ karanlığının engizisyon mahkemelerinde, Hiristiyan din adamları  papaz yargıçlar tarafından işlenen vahşetin, çağımızın İslami örgütleri tarafından Tanrı adına aralıksız devam ettirilmesi gibi..

Son günlerde sıkça duyuyoruz.,  Kimi aklı evveller, ‘’IŞİD ile İslamın yan yana kullanılması doğru değil’’  diyorlar. IŞİD’i ‘’İslam dışı’’ bir akım gibi gösterme çabaları yanıltıcıdır. Ciddiye almamak gerek.

Öyle ya, IŞİD ve benzeri  katil sürüleri islami değilse, Ortaçağ’ın  Engizisyon barbarlığı da Hiristiyan zulmü değildir.

Bunlar Müslüman, onlar Hiristiyan değilse, nedir peki?

Bilen var mı?

Sözün özü; IŞİD ve benzeri  insanlık düşmanı örgütlerin tamamı bal gibi İslamidirler..

Dünya’nın neresinde olurlarsa olsunlar, kendilerini İslami diye adlandıran örgütlerlerin tamamı ile  IŞİD ve benzerleri arasında temel’de hiç bir farklılık bulunmuyor.

Şeriat, Tüm İslami örgütlerin olduğu gibi, IŞİD’in de  temel  yönetim biçimidir..

Yönetim anlayışını şeriat kurallarına göre düzenlemek isteyen her örgüt islamidir ve bu anlayışın,demokrasi - insan hakları, adalet,eşitlik,özgürlük diye bir sorunu kesinlikle yoktur.

Kendisini islami olarak adlandıran her örgütün gönlünde bir IŞİD vardır ve hepsinin hayalini süsleyen, gönlünde yatak temel kuram, Şeriat kurallarına dayalı bir siyasal sistemdir.  

Boko Haram, El Nüsra, IŞİD, El Kaide vb isimler altında ortaya çıkan ve kimliklerini gizlemeden İnsanlık dışı eylemlere imza atanları biliyoruz..

Bunların dışında  yüreklerinde IŞİD sevdası bulunan ve fakat kendilerini şu an için gizleyerek gerçek yüzlerini, asıl niyetlerini açık etmeyenleri de var.

Düşünsenize, Türkiye  İslam ülkeleri  içerisinde sözüm ona çağdaş dünyanın hukuk sistemi ile yönetilmektedir.

‘’Demokratik-çağdaş hukuk sistemi’’ ile yönetildiğini söylenen bu ülkenin başında bulunan zatın,

’Her müslüman şeriatçıdır, Ben şeriatçıyım’’ dediğini bilmeyen mi var.

Bu söylem, Türkiye’nin,  12 senedir şeriatçı bir çete tarafından yönetilmekte olduğunun açık  ikrarı değil midir?

Kaldı ki, demokratik hukuk kurallarının esas alındığı söylenen Türkiye Cumhuriyetinin en üst  mahkemesi ( Anayasa mahkemesi) tarafından bu çetenin ‘’Gericiliğin odağı’’ olduğuna ilişkin sabit kararı vardır.

Kravatlı olmakla sarıklı olmak neyi değiştirir?

 ‘’Yaradılanı yaradandan dolayı’’ sevdiğini söyleyen  zihniyetin,

Alevi’yi, Kürdü, Ermeniyi, Yezidiyi, Hiristiyanı, Keldaniyi, Yahudiyi sevdiğine kim inanıyor bilen var mı?

‘’ Yaradılanı, yaradandan dolayı seviyorum’’ diyen gerici zihniyetin, yaradılan olarak kastettiği kesimin, ‘’Müslüman yaradılanlar’’ olduğu açık değil mi?  

İslami terör çetesi IŞİD neyi savunuyorsa,  Kimsenin şüphesi olmasın İslami terör örgüt AKP  aynı şeyi savunuyor. Her ikisi de İslami terör örgütüdür..

Ruhani liderleri Bir deve tüccarıdır. Yasa ve hukuk sistemleri Şeriattır.

Leman San, "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır." dedi.

Bülent Arınç adlı  şovmenin Leman San tepkisini bir tarafa bırakın. Bu ülkenin diyanet başkanı ne yaptı?

Yıllardır ortalıkta kafa kesen, insanları boğazlayan,kadınları sokak ortasında satışa çıkartan islami IŞİD katilleri için tek bir söz etmezken alelacele Leman San’ı kınamadı mı?

AKP çetesinin  bir başka başbakan yardımcısı utanmadan ‘’ IŞİD kafa kesiyor, ama işkence yapmıyor’’ demiyor mu?

Milli Gazete yazarı ve ilahiyatçı (İslamcı) Nurettin Yıldız, kadınların internette fotoğraflarını paylaşmasına kızarak, "Duyarlı Müslüman bir hanım, internet gibi insandan cine kadar herkese açık ve bir daha kapatılamayan bir ortama fotoğraflarını nasıl koyabilir" diye soruyor.

Farklılıklarına aldırmayınız, Hep beraber aynı yolda yürüyorlar.

Aynı yağmur altında ıslanıyor, ideolojik gıdalarını aynı zihniyetten, tarih öncesinin kapkara zihniyetinden alıyorlar.

Bunların dışında bir de Halk TV’nin borazanları ve  Ulusal kanalın Türk solu faşistleri var.

Onlar ne yapıyor?

Gericiliğin değirmenine su taşımıyorlar mı?

Sabah akşam Kürt düşmanlığı yapmaya devam ediyorlar.

Kobani’de yaşanan insanlık dramını protesto eden duyarlı kitleyi , ‘’IŞİD’i bahane eden provokatörler’’ olarak ilan ederek AKP çetesinin önüne atıyorlar.

Söylemleri AKP ile ayrı olsa bile, eylemleri tıpa tıp aynıdır.

Topyekün İslami ve IŞİD zihniyetlidirler.

Mihail Bakunin ne kadar da doğru söylüyor.’’ Bütün dinler zalimdir,Hepsi kan üzerine kurulmuştur, çünkü tümünün dayandığı fikir,kurban fikri,kutsalın intikam duygusunu tatmin için insanlığın boğazlanmasıdır’’ diyor.