Son öldürülen, mühendis Erdem Uğur(28) evinde (15.01.15) gaz zehirlenmesi ile ortadan kaldırıldı. Deliller açıkça bunu göstermektedir.

2006-2007 yıllarında 6 ay içinde ASELSAN’da 4 mühendis de şüpheli bir şekilde öldü. İlki, 7 Ağustos 2006′da yaşanırken 16 Ocak 2007′de ikinci, 26 Ocak 2007′de üçüncü ve 7 Ekim 2007′de bir vaka daha yaşandı. Ölen Hüseyin Başbilen, Aselsan’da milli tank projesini yürütüyordu. Ali Ünal ve Evrim Yançeken F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri üzerine çalışıyordu. Bir dönem Aselsan’da çalışan mühendis asteğmen Zafer Oluk da Mayısta hayatını kaybetmişti.

Olaylar, Ankara’da gerçekleşiyor. Çoğunluğu otoban ve kavşaklarda oluyor. Yüzde yüz  tam ölümle sonuçlanacak cinayetler.

Kripto uzmanı Hüseyin Başbilen (31), 5 Ağustos 2006’da Ankara Pursaklar’da aracının içinde boğazı ve bileği kesilmiş halde bulundu. Henüz iki aylık evli olan Başbilen’in intihar ettiği açıklandı. 6 ay sonra 16 Ocak 2007 tarihinde, 29 yaşındaki elektrik mühendisi Halim Ünsem Ünal, aracının içinde babasının tabancasıyla kafasından vuruldu. Üç gün sonra evlenecek olan Ünal’ın da ne gariptir, intihar ettiği belirtildi. 8 gün sonra da bir başka elektrik mühendisi Evrim Yançeken (26), Ankara Batıkent’te anne ve babasıyla yaşadığı evinin balkonundan düşerek can verdi. Yaklaşık 10 ay sonra 9 Ekim 2007’de de yazılım mühendisi Burhanettin Volkan, askerliğini yaparken nöbetçi silahı ile intihar etti. Askere gitmeden önce psikolojik tedavi görmeye başlayan Volkan, vatani görevini yaparken evlenmiş, henüz, 40 gün olmuştu. Dört şüpheli ölüm de ‘intihar’ denilerek kapatıldı. Burada kritik bilgi; diğer üç mühendisin, Başbilen’in ölümünün ardından birer ay aralıklarla psikolojik tedaviye başlamış olması. Evrim Yançeken Eylül 2006, Burhanettin Volkan Ekim 2006 ve Halim Ünal da Aralık 2006’da psikolojik destek almaya başlamış.

Aselsan A.Ş.  (açılımı: Askerî Elektronik Sanayi), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulan, savunma sanayinin bağımsızlaşması amacıyla kurulmuş, bir askeri şirkettir. Şirketin kuruluşu döneminde, ben telsizci bir asker idim. Kara kuvvetleri komutanlığı, Balgat takımında görev yaptığım zamanda, kullanılan telsizler, uyduruk, kısa mesafeli, piyade ve tank telsizleriydi. En uzun mesafe telsizle üç yüz km. görüşülürdü. Bu telsizlerde Role yani aracı ileydi ve ikinci dünya savaşından kalma, AN-PRC ve yeni diye yutturalan, FM frekanslı, bin metreyi bile alamayan, otuz cm. büyüklüğündeki telsizlerle idare ediliyordu. Aselsan mühendisleri, ilk planda, transistörlü, kriptolu, telsizler üreterek, ilk anda ihtiyacı karşıladılar. Sonra radar ve kripto yazılımları ve dijital sisteme geçildi.

Tank ve piyade telsizleri sırtlarda ve araçlarda küçültülerek pratikleşmesinin ardından, uçakların, uçuş kodlarının yazılımına başlanınca, cinayetler başladı. Aselsan timleri ayrı ayrı oluşturulan timleri, Amerikan ve İsrail yazılımlarını çözüp kullanıma geçilmeye başlanınca genç mühendisler teker teker öldürüldü, devlette müsaade(!) etti, araştırmadı.

İleriki aşamada elektronik yazılımları ve roket yönlendirmelerinin yazılımları ve navigasyon yön bulma araçlarının, coğrafik olarak hedefe kilitlenme, başka yazılımları manipülasyona tabi tutan, yeni yazılımlar, ölümlerden dolayı öksüz kaldı. Alınacak F-35 uçaklarının kullanılmasına hazırlanmış yazılımcılar yok olunca, yeni beyinler yaratmak zaman gerekecek, askeriye almak istediği uçakların yazılımlarını mecburen ABD’den alacak ve milyarları ödeyecektir.

Şimdi, bu ülkenin mühendislerini niçin öldürüyorlar, anladınız mı?

Isparta yakınlarında öldürülen atom endüstrisi profesörleri de aynı yöntemle ortadan kaldırılmışlardır. Şimdi bir F-16 havadayken ABD’nin istemediği yerde uçamazsınız. İsterlerse orada sizi imha edebilirler. Bilim adamlarımız böyle bir imhaya uçakta tabi tutuldular. İşte Aselsan mühendisleri bunun da çaresini bulmuşlardı, ama, yok edildiler.

Enteresan olan, bunları, devlet araştırıp ortaya çıkaramamıştır. Acaba, bu mafya veya ajanlar yukarılarda bir yerde mi oturmaktalar?  Ne dersiniz?