Şuanda 17 konuk çevrimiçi
BugünBugün2484
DünDün1137
Bu haftaBu hafta6204
Bu ayBu ay27206
ToplamToplam10189260
"DİK DURUŞ" üzerine bir değerlendirme PDF Yazdır e-Posta
Züber Yıldız tarafından yazıldı   
Salı, 25 Ekim 2016 16:21


Değerli yoldaşım, güzel insan, İrfan Dayıoğlu’nun “Dik Duruş” isimli kitabı Mayıs 2016’da okuyucuları ile buluştu. Kitabı yeni okuma fırsatım oldu.

Engin Erkiner'in "Sol Tarihimizin Özellikleri"ni dile getiren kısa ama özlü önsözü ile başlıyor ve yazarın önsözü ile devam ediyor.

Dayıoğlu, okuyucuyu tarih bilinci ile buluştururken; tarihi, "geçmişin yitip gitmesini önlemek için, onu şimdiye çekme çabası" olarak tanımlar."insan geçmişiyle insandır. Geçmişin izlerini taşıyan varlıktır. Kendini anlamak isteyen, geçmişiyle anlayabilir." belirlemesi ile geçmiş ile gelecek arasındaki bağa vurgu yapar.

"İnsan geçmişiyle derdi olan bir varlıktır. Yaşadıklarını, yaşamış olduklarını düzenlemek, yorumlamak ve onlarla hesaplaşmak ister.” Diyerek kendisi ile de hesaplaşmaya girer.

Bu hesaplaşma üzerinden devrimciliğin tanımına ve onun olması gereken duruşuna cevap arar. Bu konuda belirgin tanımlamalar yaparken, devrimciliğin olmazsa olmazlarını da açık bir dille sıralar: "Devrimci, kendi dünya görüşü ve idealleri doğrultusunda toplumda "kökten" değişim isteyen ve değiştiren kişidir” derken öz olarak devrimciliği önce kendi kişiliğimizde gerçekleştirmemiz gerektiğine, bunu başardığımız oranda da kitleleri etkileyebileceğimize vurgu yapar.

Genel bir sunuş ve belirlemelerden sonra, kitabın büyük bir bölümü yazarın tabiri ile “44 yıllık devrimci yaşam muhasebesine” ne ayrılır.

Bu "muhasebede" yaşamın soylu olduğu kadar, acılı ve sancılı serüvenini içinde bulunduğu siyasi oluşum sahasında, buna kendini de katarak anlatmaya çalışır. Anlamak isteyenlere alınması gerekenleri vermeye çabalar.

İnsanlığı temsiliyet anlamında, onurlu ve bir o kadar da zorlu bir mücadelenin, bilinç yüklü fedakarlık özetidir anlatılmak istenen. Geçmişten günümüze sürdürülen "hakikat" arayışının geleceğe taşırılması ve yeni kuşaklara yol gösterici olarak tarihe bir not düşülmesidir.

Kısacası İrfan Dayıoğlu yoldaşımın "Dik Duruş" isimli çalışması geçmiş kuşakların büyük bedeller ödeyerek yarattığı değerlere sahiplenme, bu değerlere bağlı kalmadır aynı zamanda.

Yazar bu belirlemeleri yaparken, aynı zamanda geçmişte de çakılıp kalmadan ileri bakmak gerektiğinin de altını çiziyor.

Örgütsel tarihimizdeki bir boşluğu dolduran bu kitabı bizlere kazandırdığı için İrfan yoldaşıma teşekkür ediyorum. Kalemine, yüreğine ve bilincine sağlık İrfan yoldaşım.