Şuanda 25 konuk çevrimiçi
BugünBugün191
DünDün2300
Bu haftaBu hafta10806
Bu ayBu ay43505
ToplamToplam10205559
Yargının görevi hükümeti korumak değildir PDF Yazdır e-Posta
Wenning-Morgenthaler tarafından yazıldı   
Pazartesi, 12 Aralık 2016 13:13


Erdoğan'a ve AKP'ye yakınlığı ile bilinen Yargıda Birlik Platformu, Alman Yeni Yargıçlar Birliği'nden randevu istedi. Herhalde Türkiye’deki yargıçların „üstün performansını“ anlatacaktı.

Alman Yeni Yargıçlar Birliği adına yanıt veren Yönetim Kurulu Başkanı Martin Wenning-Morgenthaler, Yargıda Birlik Platformu Başkanı Dr. Birol Kırmaz'ın randevu talebini aşağıdaki gerekçelerle reddetti.

Almanların bir bölümü Türkiye’de neler olduğunu çok sayıda Türkten daha iyi biliyor.

„Sayın Kırmaz,

NRV (Alman Yeni Yargıçlar Derneği) temsilcileri ile görüşme isteğinize ilişkin 27 Şubat 2016 tarihli mektubunuz için çok teşekkür ederiz. Umarız isteğinize uygun davranmayışımızı anlayışla karşılarsınız.

YARGININ GÖREVİ HÜKÜMETİ KORUMAK DEĞİLDİR

NRV, demokrasi ve azınlıkların korunması ve özellikle devletin üçüncü erki olarak yargının bağımsızlığını savunmaktadır. Bize göre yargı, diğer iki erk ile başa çıkabilecek yeterlilikte olmalıdır. Her erkte sahip olduğu araçları kötüye kullanma eğilimi mevcuttur. Bu nedenle, erklerin her tasarrufu, hizmet ettiği toplumun dikkatli bir denetimine tabi olmalıdır. Yargının görevi, hükümeti eleştirilere karşı korumak değil tam tersine yurttaşların temel haklarını korumaktır.

Gördüğümüz kadarıyla, günümüz Türkiyesi'nde bağımsız yargının bu prensipleri hiç bir şekilde hayata geçirilmemektedir. Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinin durumuna ilişkin ürkütücü bilgilere sahibiz.

Hükümet üyelerine ve yüksek bürokratlara karşı soruşturma başlatan yargıç ve savcıların görev yerleri değiştirilmiş ya da meslekten ihraç edilmişlerdir. Onların soruşturmaları, özellikle yolsuzluk iddialarıyla ilgili olanlar düşürülmüştür. Mesleki görevleri kapsamında yasadışı silah kaçakçılığı şüphesiyle bir tırı kontrol eden üç savcı ve bir polis (jandarma komutanı) bir kaç aydır cezaevindedirler.

Muhaliflerin ve Kürtlerin savunmasını üstlenen avukatların kendileri suçlanmış ve tutuklanmışlardır.

Üzüntü verici gidişatı eleştiren gazeteciler ve politik olarak aktif yurttaşlar suçlanmış ve tutuklanmışlar, kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmışlardır.

Bütün bu uygulamalara yargıçlar ve savcılar tarafından izin verilmektedir. Bu nedenle, mevcut durumda birçok yargıç ve savcının, bunun Türkiye’nin üstün çıkarlarına uygun olduğu bahanesiyle kendilerini hükümete ve onun temsilcilerine teslim ettiklerini düşünüyoruz.

Bu koşullar altında, bizim izlenimlerimize göre, hükümete çok yakın ve sorunun parçası olan bir yargıç örgütü ile temas kurma eğiliminde olmayışımızı anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz. Böyle temaslarla örgütünüze tanınırlık görüntüsü verme niyetinde değiliz.

Saygılarımla,

Martin Wenning-Morgenthaler

Yönetim Kurulu Başkanı