Şuanda 33 konuk çevrimiçi
BugünBugün2444
DünDün1137
Bu haftaBu hafta6164
Bu ayBu ay27166
ToplamToplam10189220
Maltepe Adalet Mitingi'nin ardından... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 09 Temmuz 2017 19:35


Mitinge kaç kişi katıldı konusu üzerinde durmayacağım. Epeyce kalabalıktı ve katılım konusunda yapılan birbirinden hayli farklı tahminler konuyu saptırma çabasından başka bir şey değildir. Miting için otobüsler parasız çalışmadan, katılanlara döner-ayran ve hatta para verilmeden çok sayıda insan toplandı ve bu da yeterlidir.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı on maddelik talep listesini eleştirmenin gereği de bulunmuyor. OHAL’in kaldırılmasını, muhalif olmaları nedeniyle işlerinden atılanların geri alınmasını, adaletin düzgün çalışmasını (bu kadroyla nasıl olacaksa artık!) ve başka şeyler istiyor.

Bu taleplerdeki önemli eksikleri –bir tanesi Kürt halkından hiç söz edilmemesidir- eleştirmenin anlamı bulunmuyor. CHP’den daha ilerisini beklemek zordur.

Yazının konusu sosyalist solun Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü ve Maltepe Mitingi ile ilgili tutumudur.

CHP’nin herkesin bildiği büyük sabıkalarından söz edilmesi, yürüyüşe karşı çıkılması anlamına gelmiyordu ama kendisini sosyalist olarak adlandıran solun bir bölümü epeyce ileriye gitti.

Bir tanesi açık konuştu: bu yürüyüş sayesinde var oluyoruz.

Neden, çünkü orada kitle bulunuyor. O kitlenin içinde isimsiz olarak yer alırsa kendini varolmuş olarak kabul ediyor. Kendinden başka orada bulunduğunu bilen olmayacak ama olsun, kitle içindeyiz ya!

Propaganda yapamadan, adını kullanamadan, müzik eşliğinde halay çekerek ya da Kılıçdaroğlu ile yürüyüşte fotoğraf çektirerek varolma ihtiyacı giderilmiş oldu!

Hele bazıları iyice uçuyordu…

Kılıçdaroğlu’nu 1905 devrimi öncesinde Kışlık Saray’a yürüyen kitleye önderlik eden Papaz Gabon’a benzetenler de vardı –iradesi dışında devrime yol açacak sanılıyor- ya da CHP’nin büyük bir değişimin arifesinde olduğunu düşünenler de bulunuyordu.

Hiç kimse CHP’nin hem de yakın zamandaki sabıkalarını unutmamıştı ama yine de bu partinin geleceği hakkındaki umutları büyüyerek sürüyordu.

CHP şüphesiz değişecektir. Bu eylemden önceki partiyle sonraki aynı olmayacaktır ama görülen odur ki CHP’deki değişime büyük umut bağlayanlar daha fazla değişerek bu partinin sol kanadı olmaya yönelecektir.

Hem CHP hem de AKP akıllıca bir iş yaptılar.

Birkaç ay öncesine kadar ülkede muhalefetin iki önderi vardı: Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener. Demirtaş, CHP’nin de katkısıyla aktif siyasetten uzaklaştırılıp hapse atıldı, yerine Kılıçdaroğlu bu yürüyüş ve miting aracılığıyla geçti. Muhalefete açık bir çekidüzen verilmiş oldu.

Çok sayıda keyfi uygulamanın toplumda birikim ve öfke yaratmamış olması mümkün değildi. Bu öfkenin CHP’ye kanalize olması AKP tarafından da istenir. Bunun böyle olduğunu polis ve jandarmanın yürüyüş boyunca sergilediği tutumdan anlamak da mümkündür. Ankara’da Yüksel Caddesi’nde gösteri yapanlara her gün saldıran ve Tabipler Odası’nın açıkladığına göre zehirleyici gaz kullanan polis, yürüyüş konusunda her türlü kolaylığı sağladı. Bu tutumun merkezden emir gelmeden sergilenmesi mümkün değildir. AKP kendince akıllıca bir iş yaptı. Tabii ki yürüyüşe karşı bağırıp çağıracaklar, “ne iyi yapıyorsunuz” diyecek halleri bulunmuyor. İşler bu duruma gelmeseydi AKP için daha iyi olurdu ama bu sonuç da –sergilenen bu kadar keyfilik ve hukuksuzluktan sonra- kötü değildir.

Sosyalist soldaki örgütlerde önümüzdeki bir-iki yıl içinde CHP konusunda bazısı ciddi çatlakların oluşacağını tahmin ediyorum. Bir bölümü CHP’yi sola çekmeye çalışırken kendisi CHP’ye çekilecek ve bunu fark edenler de duruma itiraz edecekler. Her durumda önümüzdeki günlerde CHP’nin “sol kanat”ının güçleneceği söylenebilir. Kimisi açık olarak kimisi de mırın kırın ederek de olsa katılacaktır.

İnsanlar büyük sayılar halinde bir araya gelebileceklerini, yapılanlara itiraz edebileceklerini gördüler. Bu önemlidir ama buradan büyük gelişmeler beklememek gerekir. Hele de CHP’nin solculaşarak bu gelişmelere öncülük edebileceğini hiç beklememek gerekir.

Şöyle yapılmalıdır, böyle yapılmalıdır gibi sözler etmeyeceğim. Yapılacak olanlar CHP’nin dışında olmak zorundadır.

 

CHP’nin konumunu yıllardan beri hala anlamamış olanlara durumu yeniden anlatmak gerekmiyor. Umutlarının çökmesini bir daha yaşasınlar ve sanmıyorum ama belki bu kez anlarlar.