Şuanda 257 konuk çevrimiçi
BugünBugün1612
DünDün2294
Bu haftaBu hafta7584
Bu ayBu ay41321
ToplamToplam10157876
Sürekli aynı şeyleri tekrar etmek... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 18 Şubat 2018 17:50


Aslında şaşırmamam gerekir ama çok sayıda insanın sürekli aynı şeyleri konuşması ve yazması karşısında yine de şaşırıyorum. Söyleyecek yeni bir şeyin yoksa en azından yazmazsın. İnsanın her konuda fikir beyan etmesi de gerekmiyor, susarsın.

Böyle olmuyor ne çare ki…

Mesela Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak’a müebbet hapis cezası verilmesi karşısında “yargı intihar etti” deniliyor.

Yanlış bir belirleme, yargı yaşıyor muydu ki intihar etsin?

Mahkemelerin politik iktidarın isteğine göre karar verdiği, bunun için Anayasa Mahkemesi kararını bile dinlemediği biliniyor.

Deniz Yücel’in yakında serbest kalacağını bizdeki medyadan daha önce Almanya gazeteleri yazdı; onlar siyasilerin söylemini okumayı öğrenmişler ama bazı arkadaşlar hala öğrenemediler.

Bu arada herkes de Türkiye’deki yargı sisteminin ne kadar bağımsız çalıştığına gerçekten inandı!

İşin daha da komik tarafı, Deniz Yücel tahliye olurken kendisine birkaç gün önceki mahkemesinin “tutukluluğuna devam” kararının da verilmesidir. Deniz de Almanya’ya geldikten sonra, “Neden tutuklandım, neden serbest bırakıldım, bilmiyorum” dedi.

Gerçekte bunu bilmek zor değil ama Almanya ölçülerine göre düşünmemek gerekir. O zaman gerçekten anlayamazsınız…

Bir başka örnek Murat Belge ile ilgili…

Adamın yıllar önce söylediği “yetmez ama evet” belirlemesi, ülkenin bugünkü duruma gelmesinin başlıca nedeni olarak gösteriliyor. Bunu yapanların bir bölümünü de CHP ile dirsek teması sürdürenler hatta açıkça içinde yer alanlar oluşturuyor.

Yükü üzerinden atmak için başkasını suçlamak bilenen yöntemdir.

Ülkenin bugünkü durumunda CHP’nin aciz muhalefetinin büyük payı bulunuyor. Reis de yıllar önce “böyle muhalefet dostlar başına” demişti ya, doğrudur.

İyisi mi, işinize bakın! Elinizden geleni yapmaya çalışın ve kimin ne konuştuğuna da aldırmayın.

Söyleyecek bir şeyi olmadığı halde kendini yazmak zorunda hissedenlerin psikolojisi üzerinde düşüneceğim…

Yetmezlik ve kendini daha yukarıya çıkarmak isteği var, burası açık…

 

Tutan mı var, yap o zaman ama yapacak çap olmayınca başkası ne yapsın?