Şuanda 33 konuk çevrimiçi
BugünBugün2308
DünDün1137
Bu haftaBu hafta6028
Bu ayBu ay27030
ToplamToplam10189084
İyi devrimci, iyi politikacıdır! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 09 Mayıs 2018 06:25


ÖDP Başkanı Alper Taş, seçimde hangi partiyi tercih edecekleriyle ilgili olarak yaptığı belirlemede, “Biz devrimciyiz, politikacı değiliz” demiş. Konu devrimciliğin önemli özellikleri arasında bulunmasaydı, Alper Taş’ın belirlemesi üzerinde durmak gerekmezdi. Devrimci iyi politikacı olmak zorundadır.

Devrimcilik toplumu değiştirme mücadelesidir.  Hedef gözetilerek yapılır. Bazı durumlarda iktidar alınmadan da toplumda önemli değişimler gerçekleşebilir. Bunlar kültürel değişikliklerdir ama yine de önemlidir.

Politik olmadan ya da politikacı olmadan toplum değiştirilemez. Bu çabanın özü politiktir. Bu politikayı anlayışınıza göre şöyle ya da böyle yapabilirsiniz ama yaptığınız özünde politik mücadeledir.

Politik mücadeleyi lümpen üslubuyla yürütenler de vardır, düzeyli dil kullanarak yürütenler de…

Politikayı bugün söylediğini yarın yalanlayarak yürütmeye çalışanlar da vardır, daha tutarlı olarak yürütenler de…

Bunların hepsi politik mücadelenin alt özellikleridir.

Devrimcilik toplumu değiştirmek mücadelesi ise, bunun karşıtları da vardır. Onlar değişmemesini isterler. Başka bir bölüm de sizin istediğinizin tersi yönde değişmesini ister. Bu kesimlerin hepsi amaçlarına ulaşmak için politik mücadele yürütür. Şöyle veya böyle ama politik mücadele yürütürler…

Politikanın teoriler üstü geçerli tanımı bence “mümkün olanı yapabilmektir”. Politik beceri, mevcut koşullarda ulaşmak istediğiniz hedef doğrultusunda mümkün olanı görebilmek ve bunu yapabilmektir.

Bu bağlamda “Gerçekçi ol, imkansızı iste” sözü eksik bir belirlemedir.

Öncelikle imkansızın “yapılabilir” görünmesi gerekir. Çok zor olabilir ama yapılabilecek gibi görünmektedir.

Bu konudaki ilk örnekler arasında Küba devrimi ve Che Guevara’nın mücadelesi gelir.

Küba’da Batista diktatörlüğü çatırdıyordu ama bunu görebilmek ve ona karşı asgari bir örgütlenmeyi hazırlamış olmak gerekiyordu. Küba devrimi Küba Komünist Partisi dışında 26 Temmuz Hareketi’nin öncülüğünde gerçekleşir. (26 Temmuz, Fidel Castro’nun da aralarında bulunduğu grubun Moncado kışlasını bastığı gündür.)

Tehlikelidir, zordur ama mümkündür.

İstemek yetmez, o isteğin gerekli alt yapısını oluşturmak gerekir.

Bunun ardından imkansızı deneyebilirsiniz.

Che, Bolivya’da gerilla savaşına başlamadan önce Vietnam devrimi gelişiyordu, çok sayıda ülkede gerilla savaşları ya başlamıştı ya da başlamak üzereydi. ABD emperyalizmini yenmek ve en azından Latin Amerika’dan kovmak hedefine yönelmeye, imkansız gibi görünen bu hedefe, Küba devrimi geçmişine yaslanıp dünyanın da bu hali içinde karar verdi.

Mümkün gibi görüneni yapmaya çalıştı ama olmadı.

“Gerçekçi ol, imkansızı iste”nin önemli bir alt yapısı vardır. Bu altyapı temelinde imkansız gibi görünene ulaşmaya çalışılır. Başarılı olunmayabilir ama başarı ihtimali de az değildir.

Fidel Castro büyük devrimcidir ve büyük politikacıdır.

Lenin büyük devrimcidir ve esaslı bir politikacıdır.

Alper Taş Aristoteles’in yaklaşık 2400 yıl önce söylediği “insan politik hayvandır” belirlemesine de karşı çıkarak insanlık tarihini yeniden mi yazıyor?

Politika, bırakalım devrimcileri, insan olmanın ayrılmaz parçasıdır. Apolitik olmak da bir çeşit politikadır.

Devrimciler her zaman iyi politikacıdırlar.

Bu nedenle “Biz devrimciyiz, politikacı değiliz” sözü boş bir belirlemedir.

Seçimde CHP ile HDP arasında ilkinin ağır bastığı bir ayrım yapmamak için böyle belirlemelere yönelmek gerekmezdi.