Bazı insanlar politikacıyı makine sanıyorlar. Durum neyi gerektiriyorsa öyle konuşur ve davranır sanıyorlar. Politik mücadelede insanın davranışlarını disiplin altına alması gerekir ama bunun da sınırı vardır.

Somut bir konudan, Pervin Buldan’ın Meral Akşener ile ilgili açıklamasından hareket edelim…

Buldan başta kendisi olmak üzere Kürtlerin Akşener’e oy vermeyeceklerini açıkladı ve bu açıklaması nedeniyle de “Erdoğan’a karşı cepheyi bölmekle” eleştirildi.

Bu doğru bir eleştiri değildir.

Birincisi: Pervin Buldan’ın eşi Savaş Buldan 1994 yılında Tansu Çiller başbakan iken kaçırılıp infaz edilenler arasındadır. Akşener ile Çiller’in yakınlıkları biliniyor. O sırada Akşener içişleri bakanı mıydı bilmiyorum ama bu çok da önemli değildir. İnfazlar eskiden beri vardı ama Çiller-Akşener döneminde ve Mehmet Ağar’ın da emniyet genel müdürü olduğu dönemde yoğunlaşmıştı. Akşener’in bu dönemde açık rolü vardır ve kendisi de bunu zaten inkar etmiyor.

Pervin Buldan’ın çıkışını bu nedenle anlamak gerekir.

İkincisi: Cumhurbaşkanlığı seçiminde eğer ikinci tur olursa, bu tura da Erdoğan ile Akşener kalırsa, Kürtler kime oy verecek sorusu gerçeklikten uzaktır. Akşener’in ikinci tura kalma şansı yoktur. İkinci tur olursa eğer iki aday çok büyük ihtimalle Erdoğan ve İnce olacaktır. Dolayısıyla muhtemel bir ikinci turda “Akşener karşısında Kürtler Erdoğan’ı seçer” belirlemesinin gerçeklikle ilgisi yoktur. Hele de Buldan’ın “AKP ile işbirliği yapacaklar” söylentilerine güç verdiği belirlemesinin hiçbir temeli yoktur.

Üçüncüsü: HDP ne derse desin Kürtlerin bir bölümü Erdoğan’a oy verecektir. Bu sayı önceki seçimlere göre azalmış olabilir ama böyle bir seçmen kitlesi vardır. Kürtler adında kolektif politik bir özne olmadığı gibi Kürtlerin bütünlüğü de yoktur. Erdoğan ve AKP özellikle Batıdaki Kürt seçmenden oy alacaktır. Eskisine göre azalmış olabilir ama alacaktır…

Dördüncüsü: Eşi, akrabası veya yakın tanıdıkları Tansu Çiller-Meral Akşener döneminde öldürülmüş olanların duydukları haklı nefreti anlamak gerekir. Bu insanlar az bile konuşuyorlar ve bunun da nedeni Akşener’in Erdoğan’ın rakiplerinden birisi olmasıdır. Devlet başkanlığı seçiminde Akşener’in alacağı her oy Erdoğan’dan eksilen oy demektir çünkü MHP’liler Erdoğan’a oy verecektir. Bu nedenle Akşener’in adaylığını engellemek istediler ama CHP’nin iyi manevrasıyla beceremediler.

Bu bir şeydir, Akşener ve partisini kollamak başka bir şeydir.

Suçlamaların ana hedefi Erdoğan ve AKP olmalıdır, burası açıktır ama Buldan ve onun durumunda olan insanların arada yaptıkları bazı çıkışları da anlamak gerekir.

Ne kadar bastırılmaya çalışılsalar da bu duyguların ortaya çıkmaması mümkün değildir. En fazla dönem gereği ön plana çıkmazlar ama tümden saklanmaları da ne mümkündür ne de gereklidir.