Şuanda 18 konuk çevrimiçi
BugünBugün231
DünDün1049
Bu haftaBu hafta1280
Bu ayBu ay26400
ToplamToplam10142955
Türkiye HDP'sinden rahatsız olmak... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 27 Haziran 2018 05:36


24 Haziran seçiminin en önemli sonucu HDP’nin açık olarak Türkiyelileşmesi, bu yönde büyük adım atmasıdır. HDP’den daha çok bundan rahatsız olanlar görülüyor. Bu amaçla ülkemizde inananı çok bulunduğu için algı operasyonları yapılıyor.

“Türklerden HDP’ye gelen oy yüzde yarım bile değildir” açıklamasını bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Dikkatinizi çekerim, CHP’lilerden bile değil genel olarak Türklerden söz ediliyor. Dünyanın her ülkesinde her seçimin öncesi ve sonrasında anketler yapılır, oy kaymaları tespit edilir. Yüzde yarım oy kaymasını tespit edebilen bir seçim araştırmasını şimdiye kadar duymadım. Bu nedenle KONDA’nın açıklamasını da ciddi bulmuyorum. Bu açıklamanın HDP’nin Türkiye partisi olmasından duyulan rahatsızlığın göstergelerinden birisi olarak değerlendiriyorum.

AKP’nin, CHP’nin ve sayılabilecek diğer partilerin bundan rahatsız olması normaldir.

Kürtlerin bir bölümü de bundan rahatsız.

HDP’nin “marjinal Türk solu”na aday listesinde ön planda yer vermesinden rahatsızdılar. Bu liste bileşimi başarı kazanınca iyice rahatsız oldular.

Bunlar arasında sayıca fazla olmasa bile HDP’li Kürtlerin bir bölümü de bulunuyor.

Savundukları anlayışın doğru olması durumunda bunun kendileri için daha kötü olduğunu bile anlamıyorlar.

Diyelim ki, HDP’nin barajı aşmasında Türklerin –dikkat edin CHP’lilerin değil Türklerin- katkısı yüzde yarım bile değildir.

Bunun anlamı HDP’yi seçen kitlenin o yüzde 0,5 dışında kalan yüzde 99,5’inin Türk sosyalistlerinin ön planda olduğu bir listeyi benimsemiş olmasıdır.

Kaldı ki yüzde 0,5 Türk katkısını –CHP katkısı bile değil Türk katkısı- yalanlayacak çok sayıda veri bulunuyor.

HDP şimdiye kadar varlık gösteremediği beldelerde bile oy aldı. Mesela Karadeniz’deki iller ve ilçeler, mesela Bayburt ve başka yerler…

HDP’ye oy verenlerin sayısının az olması önemli değildir, önemli olan buralara girilmiş olmasıdır.

HDP artık “Kürt partisi” değildir.

Daha önce de Türkiyelileşmekten söz edilirdi ama bunun pratikteki görünümü zayıftı, şimdi tersiyle karşı karşıyayız.

Bu seçim yıllardan beri bilinen bir gerçeği, “Kürtler” adında tek politik öznenin bulunmadığını yeniden gösterdi.

AKP ülkenin halen en büyük Kürt partisidir.

AKP’li Kürtler içinde emekçiler çoğunluktadır. AKP’yi desteklemelerinde İslam öne çıkan motiftir.

Barzani ve hangi ülkede olursa olsun yandaşları ikinci Kürt grubudur.

PKK/YPG’yi üçüncü grup olarak görmek gerekir.

Bunlar ana politik gruplardır ve daha küçük çok sayıda başka grup da vardır.

Üç ayrı blokta yer alan Kürtlerin Kürtlük temelinde birliğini sağlamak artık hayal bile sayılmaz.

HDP’nin Türkiyelileşme çizgisinin durdurulması ve mümkünse geri çevrilmesi için sadece AKP, CHP ve diğer partilerin değil bir bölüm Kürdün de çabası olacaktır.  HDP’nin etkili çalışması bunu engellemenin tek yoludur.

Türk soluna marjinal derken kendileri marjinal oldu…

Diyelim ki inanmak istediğiniz açıklama doğrudur, HDP’nin barajı aşmasında Türklerin –CHP’lilerin bile değil Türklerin- payı yüzde 0,5 bile değildir. Başka bir deyişle HDP’nin aldığı desteğin yüzde 99,5’i Kürtlerden gelmektedir.

Bu kesim “marjinal Türk solu”nu ön planda yer veren HDP listesini desteklediğine göre, “siz daha ne konuşuyorsunuz?” diye sormak gerekir.

KONDA açıklamasını dikkatle okuyun. CHP’lilerden bile değil Türklerden söz ediyor!

 

Manipülasyon çabası açıktır!