Şuanda 55 konuk çevrimiçi
BugünBugün1762
DünDün2294
Bu haftaBu hafta7734
Bu ayBu ay41471
ToplamToplam10158026
Kadın partisi olarak AKP PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 30 Temmuz 2018 21:03


Bu yazıyı daha sonra yazmayı düşünüyordum ama T24 haber sitesinde KONDA’nın ayrıntılı seçim araştırmasını okuyunca fikrimi değiştirip şimdi yazmaya karar verdim.

KONDA seçim araştırmasındaki sonuçlardan birisini, kadınların genellikle AKP’yi seçtiklerini daha önce kendi gözlemlerimle saptayabilmiştim ama büyük bir araştırmanın sonuçları daha önemlidir.

Seçimden sonra yapılan bir başka araştırmada da ev kadınlarının çoğunlukla AKP’yi seçtikleri tespitine yer verilmişti.

AKP bir kadın partisidir.

Nasıl olur, diye sorup, AKP yetkililerinin kadınları aşağılayan söylemlerini, tecavüzcülerin hafif cezalarla kurtulmasını ve benzeri örnekleri verip, AKP’nin aslında kadın düşmanı bir parti olduğunu söyleyebilirsiniz.

Bu konunun bir tarafıdır ama diğer tarafını da görmek gerekir.

AKP’yi erkeklerden çok kadınlar seçmektedir. KONDA araştırmasına göre AKP’nin kadınlardan aldığı oy ülke ortalamasının üzerindedir.

Kadın partisi olmanın bir görünümü budur.

Diğer görünümü ise AKP’nin örgütlenmesinde kadınların rolüdür. AKP’nin mahalle örgütlenmelerini gerçekleştiren ağırlıkla kadınlardır. Bunu sadece ülkede değil Almanya’da bile görmek mümkündür. AKP’nin aktif kadın üyeleri oldukça fazladır.

Kadın partisi olmanın bir başka görünümü de budur.

“Nasıl böyle olabiliyor?” diye sorarsanız, bunu araştırmak sosyologlara düşer.

Ülkemizde çok sayıda sosyolog var ama “AKP neden özellikle kadınlardan oy alıyor?” konusuna yönelik araştırma var mıdır, en azından ben bilmiyorum. Varsa ve haberim yoksa, iletebilirseniz sevinirim. ( Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir )

Yukardaki soruya ancak kendi tecrübelerimden hareket ederek cevap verebilirim. 2000-2005 yılları arasında Demokratik Sosyalizm Partisi’nin (PDS, daha sonra Sol Parti oldu) Frankfurt il yönetimindeydim. Almanya’da seçim barajı yüzde 5’tir ve o yıllarda PDS barajı zorlukla aşardı. Yapılan araştırmaya göre PDS’i seçenlerin üçte ikisi erkekti.

PDS’te yüzde 50 kadın kotası vardı ve bu oranda kotayı Almanya’da ilk uygulayan partiydi. Buna rağmen partiyi esas olarak erkekler seçiyordu.

Yüzde 50 kadın kotası bilinmiyor muydu; hayır, biliniyordu.

Kadınların lehine önemli bir uygulama yapmak, kadınlar tarafından seçilmeyi gerektirmez. Parti seçiminde kadınlar için kadın faktörü önemlidir ama belirleyici değildir.

Türkiye’de de bunun farklı olduğunu sanmıyorum.

Genel olarak sağ ve özel olarak dinci kesimde aktif kadınların bulunmadığını sanmak büyük yanılgıdır. Altı tane cumhurbaşkanı adayı vardı ve sadece birisi kadındı; o da MHP kökenliydi.

Kadınların AKP’yi seçmesinde din belirleyici faktör değildir; önemlidir ama bence belirleyici değildir. Sosyal yardımlar, sosyal hizmetler bence asıl belirleyicidir.

Bunu görmeden kadın özgürlüğü söylemi hiç aydınlatıcı olmuyor.

Kadın düşmanı olarak gördüğünüz AKP, erkeklerden çok kadınlar tarafından seçilen bir partidir. AKP’nin örgütlenmesi için çalışan kadınların sayısı da epeyce fazladır.

 

AKP bu nedenlerle bir kadın partisidir.