Şuanda 59 konuk çevrimiçi
BugünBugün1096
DünDün1865
Bu haftaBu hafta9411
Bu ayBu ay42110
ToplamToplam10204164
altında imzası olmayan yazıya yanıtımdır PDF Yazdır e-Posta
Erkan Ulaşan tarafından yazıldı   
Cumartesi, 17 Ekim 2009 17:44


 

 
SİZLER ŞARKI SÖYLEYENLERİ DİNLEMEYE DEVAM EDİN... 
 

          Bu ülkede onbinlerce devrimci öğretmen, öğretim üyesi, doktor, mühendis ve daha mesleki gruplarını sayamayacağım kadar çok memur, kamu emekçisi var. Bu insanlara hakaret etmeyin. Hele hele Türkiye koşullarında daha faşizm dönemi gelmeden kendini dışarı atanlar, onbinlerce kamu görevlisine hiç hakaret edemez. Ederse bu onbinlerce memur “Hadi ordan soytarı derler adama… Otur oturduğun yerde derler… Kendi çöpünde çamurunda oyna derler.” lafını aynen iade ederler.

 

            “Devrimci mücadele ayrıştırma dönemleri bu türden döküntülerin, bir tarafa öbekleşip saflaşması açısından önemlidir. Özellikle baskı ve işkence dönemleri bu açıdan tam bir saflaştırma işlevi görür… Ülkede faşizmin yoğun saldırı olduğu dönemde kaybolacaksın”, ki daha faşizm dönemi bile gelmeden ülkeden sıvışacaksınız ondan sonra dönüp onbinlerce kamu emekçisine hakaret edeceksiniz. Hele hele demokrasi mücadelesinin yasal boyutunda bile adın kaçak olarak bilinir şekilde olacaksınız ve 30 yıldır uzaktan nutuk atacaksınız, sonrada dönüp adı bilinmeyen bu kamu emekçilerine hakaret edeceksiniz. Adı bilinmeyen bu onbinlerce kamu emekcisi “Hadi ordan soytarı derler adama… Otur oturduğun yerde derler… Kendi çöpünde çamurunda oyna derler.” lafını aynen iade ederler.

         

          Dahası bu ülkede onbinlerce kamu emekçisi, polis jopu altında, biber gazı bombaları altında, oturma eylemlerinde, polis panzerlerine karşı mücadele veren, sürgünler yaşayan bu adı bilinmeyen kamu emekçilerine her fırsatta kuyruğu sıkıştırıp kaçıp gidenlerin (üstelik adları da bilinenlerin) söyleyecek hiçbir lafı olamaz. Söylemeye kalkışan olursa “Hadi ordan soytarı derler adama… Otur oturduğun yerde derler… Kendi çöpünde çamurunda oyna derler.” lafını aynen iade ederler.

 

      “Daha faşizm dönemi gelmeden” kaçıp soluğu dışarıda alacaksınız, sonra dönüp “faşizmin geldiği dönemlerde” bu “ülkenin zindanlarında yatacak(sın), devrimciler işkence hanelerde, idam sehpalarında can verirken veya ölümle yaşam arasında bıçak sırtı gibi yaşarken mimlen(ip), fişlenecek(sin),” bu kaçak adamlar sana, onbinlerce kamu emekçisine  “binlerce kilometre öteden salvo atışları yapacaksın”.  “Hadi ordan soytarı derler adama… Otur oturduğun yerde derler… Kendi çöpünde çamurunda oyna derler.” lafını aynen iade ederler.

 

            “Devrimci mücadele ayrıştırma dönemleri bu türden döküntülerin, bir tarafta saflaştırıp öbekleştirme açısından önemlidir.” İşte tamda bu dönemde silahlı mücadele veren yoldaşlarını bırakıp öbür tarafta saflaşıp öbekleşenler, sınır ötesine kaçanlar, yılmayıp on yıllarca aynı mücadeleyi vermeye devam eden onbinlerce kamu emekçisinden birisine “Bu devrim ve mücadele kaçkınlarının değil devrimci nutuk atmak, devrimci bir havayı bile solumaya hakları yok.” demeye kalktıklarında “Hadi ordan soytarı derler adama… Otur oturduğun yerde derler… Kendi çöpünde çamurunda oyna derler.” lafını aynen iade ederler.

 

            Yoldaşını eylemde bırakıp kaçanlara, “daha faşizm dönemi gelmeden” ülkedeki mücadeleyi arkasına bile bakmadan kaçanlara “Yiğitlik kendi koşullarında ortaya çıkar. Cesaret kendi koşullarında açığa çıkar. Çatışmanın orta yerinde mevziden kafayı çıkartabilmektir cesaret. Binlerce kilometre uzaktan salvo atışlar yapmak değildir.” Lafını aynen iade ederler.

 

            “Şarkı dinlemesini bilmeyenlere öğretmek gerek. Şarkı dinlemesini bilmeyenlerin Şarkı repertuarı, bilgisi, bilinci, tarzı, duruşu, ahlaklı olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Hiçbir şey bilmeden yapılmaz. Bilmeyenlere öğreteceğiz. “ diyenlere Mehmet Yavuz’a sorun size söylesin o onbinlerce kamu  emekçisinden birisi, dinleye dinleye söylemesini çoktan öğrendi, sizler şarkı söyleyenleri dinlemeye devam edin…

Son Güncelleme: Cumartesi, 17 Ekim 2009 17:46