Şuanda 9 konuk çevrimiçi
BugünBugün342
DünDün1042
Bu haftaBu hafta1384
Bu ayBu ay22386
ToplamToplam10184440
Demokratik ulus talebi ilericilik değildir (2) PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 04 Haziran 2019 19:24


Yener Orkunoğlu demokratik ulusun özelliklerini şöyle sıralıyor:

“Demokratik ulusçuluk, devlet-ulus, devlet-kültür, devlet-dil bağlantısını koparak özgürlükçü bir anlayıştan kaynaklanır. Ulus-devlete dayanan milliyetçilikte devlet, bir ulusun, bir kültürün ve bir dilin tarafını tutar. Demokratik ulusçuluk, devletin ulustan ayrılmasını savunur” (s. 358)

Demokratik ulusçulukta ulusal kimlik ve devlet birbirinden ayrılacaktır, devlet bütün uluslara eşit mesafede duracaktır.

“Böyle bir devlet var mıdır?” sorusuna Orkunoğlu ABD’yi örnek göstererek cevap veriyor.

Ülkenin adı, ABD, ülkedeki uluslardan birisinin adı değildir. Bu ülkede devlet herhangi bir dile, kültüre ve dine ayrıcalık sağlamaz, hepsine eşit mesafededir.

Demokratik ulus konusunda ABD örneği sürekli kullanılan klasik bir örnektir denilebilir.

Buraya kadar tamam; tamam olmayan bu belirlemede sosyalist içeriğin nerede olduğudur.

362. sayfada Orkunoğlu “Demokratik Ulus stratejisi, işçi sınıfının politik alanda hegemonya kurmasını olanaklı kılan bir stratejidir” diyor.

ABD’deki devlet tipini örnek göstererek bunun nasıl yapılabileceğini anlamak zordur.

ABD’deki gibi bir devlet Türkiye için açık bir ilerlemedir. Devlet ve ulus ayrılır, devlet herhangi bir ulusu ezmez, herhangi bir dili dışlamaz. Bunlar demokratik uygulamalardır ama burada sosyalist içerik yoktur.

Genel bir sosyalist strateji olur, bu sosyalist strateji devletin nasıl yapılanması gerektiğini de ortaya koyar ve demokratik ulus anlayışını da içerir. Burada demokratik ulus genelin parçasıdır, kendi başına sosyalist bir içerik taşımaz çünkü sadece ABD’de değil emperyalist denilen bütün ülkelerde benzeri devlet yapısı vardır.

ABD devletinin başka özellikleri de bulunuyor; üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti korumak gibi, kapitalist düzenin devamını sağlamak gibi… Demokratik ulus bu devletin bileşenlerinden birisidir ve kendi başına sosyalist içeriğe sahip değildir.

Orkunoğlu ABD’de resmi dil olmadığını (s. 359) söylüyor ama uygulamada böyle değildir. Yasal olarak resmi dil belirlenmemiş olabilir ama bir ülkede resmi dil, eğitim dilidir. ABD’de İngilizcenin yanı sıra başka diller de öğrenilebilir, yayın çıkarılabilir, bu dilde yayın yapan televizyon kurulabilir.

İngilizce eğitim dilidir ve insanların aralarında anlaşmada kullandıkları ortak dildir.

ABD, Öcalan’ın ulusal devletin özelliklerini sıralarken kullandığı anlayışı da geçersizleştirmektedir. Öcalan ulus devlet olgusunun soykırımlarla birlikte gerçekleştiğini, her devlete tek ulus anlayışının buna yol açtığını söylüyor.

Haklıdır ve nitekim ABD de Kızılderili soykırımı üzerine kurulmuştur. Çok sayıda Kızılderili öldürülmüş ve topraklarından sürülmüştür. Bu soykırımcı devlet daha sonra değişik aşamalardan geçerek demokratik ulusçuluğa ulaşmıştır.

ABD’de milliyetler üstü yeni bir tip yurttaşlık vardır: Amerikalılık. Köken olarak nereden gelmiş olursan ol, Amerikalısın.

ABD devletinin demokratik ulusçuluk özelliğine sahip olması, bu devletteki ırkçılığı ortadan kaldırmıyor. ABD yargısı ve güvenlik kuvvetleri özellikle siyah derililere karşı baskıcı ve ırkçıdır. Değişik kentlerde siyah gençlerin yaptıkları gösteriler ve ayaklanmalar bunu fazlasıyla gösterdi.

Demokratik ulusçuluk ırkçılığı dışlamıyor.

O siyahlar da Amerikalıdır ama başka türlüsüdür.

Sonuç olarak, demokratik ulusçuluk genel bir sosyalist stratejinin çerçevesinde ele alınmalıdır. Türkiye için ileri bir özellik olabilir ama abartılmaması gerekir.

Bir ülke düşünün ki kaptı kaçtı kapitalizminden kurallı kapitalizme geçiyor. Herkes vergisini verecek… Devlet yandaşlarına ihale dağıtılamayacak, kim uygun şartlarda teklif verirse ihaleyi o alacak…

İleri bir uygulama olduğuna şüphe yok ama bir kapitalizmden ötekine geçiyorsunuz; bunu da unutmamak gerekir.