Metris  işkence ve tutsakhanesi 12 eylül faşizminin hemen ardından Alel acele inşaa edilmiş ve hizmete açılmış merkezlerinden biridir. Tutukevlerinde tutulan devrimciler, Toplu davaları olanlar buraya nakledilmiş hatta duruşmalar bile orada yapılmıştır.

Metrisi bir işkencehaneye dönüştüren askeri faşist diktatörlüğün eli kanlı katilleri devrimcileri sindirme, ve seslerini susturmak için ellerinden geleni yapmıştır. Mamak’ta büyük ölçüde devrimcileri teslim alan faşistler Metris’te ve diğer tutukevlerinde bunu başaramamıştır.

Metris işkencehanesini kapalı kutu haline getiren bu kanlı katiller içeride tutsaklara her türlü işkenceyi yaparken dışarıda, Metris’in dışından tam tam sesleri gelir. Devrimcilerin anaların…

OĞUL BİZ BURADAYIZ  

deyip tenekeler çalarlardı gürültü yaparlardı. İşte ben o tenekeci ananın anaların cocuğuyum..

O dönemler Metris’te yatan dostlar bunları çok iyi bilirler.

Dolayısı ile kim ne diyorsa desin…

Vız gelir tırıs gider..

Devrimci katili ve onun çete artıkları arkalarına bağladığımız, itina ile monte ettiğimiz tenekeye bir baksınlar.

İnadına Engin Erkiner ve İbrahim Yalçın’ın yanında duracağım . İnadına

Var mı lan diyeceğiniz.