Şuanda 35 konuk çevrimiçi
BugünBugün790
DünDün1181
Bu haftaBu hafta4468
Bu ayBu ay38205
ToplamToplam10154760
Hak arayışında reformcu kadınlar PDF Yazdır e-Posta


Geleneksel biçimde Ortadoğu-Mezopotamya tarih ve kültüründe kadın ve kadının toplumşekillenmesindeki yeri sosyal dönemlere göre yorumlanmıştır. İlk topluluk dönemleri ile orta bölgede kadın ve tarihsel gelişimdeki yeri ve rolünü üç döneme ayırabiliriz. İlk etkin dönem, semavi dinlerin çıktığı ve tanımlandığı dönem ve 19 yy. başlarından sonraki dönem olarak tanımlayabiliriz. Semavi dinler dönemine kadar toplumdaki varoluş etki ve gücü ile tarih yazıcıların kabul ettirmeye çalıştığının tersi biçimde kadın oldukça etkili ve önemli bir yere sahiptir. Klasik Kürd tarihi felsefesiZerdüşti dönem dahil kadın her anlamda etkili ve üretici idi. Semavi dinler döneminde her inanç biçiminin şekillendirdiği ve toplumda kadının bir biçimde geriletildiği dönem anlatımları ile pratik yaşama girdi. Yeni dönem diyebileceğimiz, şu veya bu biçimde günümüze kadar süren kadının etkisizleşmesi dönemi sürmektedir. Bütün bunlarla bağlantılı biçimde Kürd toplumu Bölge diye adlandırdığımız Ortadoğu olarak bilinenama Mezopotamya merkezli Büyük Orta Bölgeye hakim olduğu dönemler dahil, kadın bilinenin tersine yine toplumu belirleme ve etkilemede yeri çok belirgindi. Neredeyse 17. yüzyıl başları itibarıile çok az istisnalar ve yorumlamaları dışarda tutarak bölgeyi gezen misyoner ve araştırmacıların ortak vardığı sonuç kadının Kürd toplulukları içinde çok etkili ve üretici bir yeri olduğuna dairdir. Modern dönemlerin başlarında Kürd yenilenmesinde çok sayıda bilinen kadın şahsiyet bulunmaktadır. Konumuzu ilgilendirmesi bakımından Kürdistan’ın bilinen bütün coğrafyası anlama ve temsili biçimlendirme açısında üç şahsiyeti tanımlamaya çalışacağız. Tarih yazımının sorunlu vesıkıntılı olduğu Kürd yaşamında bu şahsiyetler hakkında çok derin bilgiler olmamasına rağmen temel Kürd tarihi yazımında yerleri belirgindir. İlk Kürd tarih yazımı olarak kabul edilen Şerefxan’ın Şerefname kitabında bazı isimler geçmektedir. Muhammed Şerif Kadı’nın Erdalan tarihi üzerine yazdığı 1800 yılların eserinde Mesture Mahşeref Xanım’ın adı ve faaliyetleri ayrıntılı anlatılmaktadır.Mesture Mahşeref Xanım Erdalani olarak bilien kadın tarihci, reformcu, şair ve yönetici 1800’lüyıllarda İran Kürdistanın merkezi durumundaki Erdalan Mirliğinin başkenti Senendec-Sine’lidir. İkinci isim 1900’lerin başında ünlü Jaf aşiretinde Adile Xanım Jaf’dır. Adile Xanım Halepçe’de bulunmuş burada görevler yürütmüştür. Son dönem 1900’lerin ilk yarısı ve daha çok askeri komuta yanı ile ismi ön plana çıkan toplum önderi ve etkili bir yönetici olan adı Erzurum ve daha çok da Maraş bölgesinde geçen Fate Reş-Kara Fatma’dır. Harita düşünüldüğünde tarihi ve kültürel arka cepheleri farklı olsa daKürd kadının Kürdistan da nasıl bir etkili yere sahip olduğunun ispatı gibidir. Her üç şahsiyet de toplumda kadın temsili ve hak temsili uğraşında günümüzde bile eşine az rastlanır bir cesaret ve bilinçle topluma öncülük etmişlerdir.Kürdistan’ın farklı kültür ve yaşam biçimindeki bölgelerde, toplulukların oldukça tutucu ve içe kapalı olduğu dönemlerde ayrı ayrı bölgelerde aynı güç ile kadınların yönetici düzeyde etkin olmaları oldukça dikkate değer bir durumdur.Adile Xanım Jaf:Baban Emirliğinden Abdulkadir Sahipkıran Beyin kızıdır. Jaf aşireti oldukçca köklü büyük büyük bir aşirettir. Süleymaniye ile Sine arasında yerleşik olan aşiretin büyük bölümü Halepçe’de bulunmaktadır. Saddam’ın 1988 katliamında hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğu Jaf aşireti mensubudur. Emirliğin dağılmasından sonra aile Senedec’e göç etti. Adile Xanım, 1847 yılında burada doğdu (bazı kaynaklarda 1959 olarak geçiyor). Adını aldığı Jaf aşireti Miri Muhammed Paşa’nın oğlu Osman Bey ile evliliğinden sonra 1895 yılında Halpeçe’ye yerleşti. Muhammed Paşa’dan sonra Mirliğin yönetimi Osman Beye geçti. Adile Xanım toplumdaki etkisi ile aşireti eşi Osman Beyle yönetti. Bölgeyi yönettiği dönem İngilizlerin alanda bulunduğu döneme denk gelmektedir. Oldukça etkili bir isim idi. Nikitin kitabında: ‘bölgeye göre medeni ve liberal olan Kürd toplumunda kadının yeri de bu kategoridedir’, diye tanımlıyor. Osman Beyin ölümünden sonar yönetimi tümden ele aldı,eğitim, hukuk alanında bir çok yenilikler yaptı ve Halepçe merkezli bölgede uyguladı. Bilindiği gibi Halepçe uzun yıllar Kürd reform ve aydınlanma hareketlerinin merkezi konumdaydı. Adile Xanım bu yenilenmenin önemli isimlerinden birisi olarak tarihte yerini aldı. İngiliz kolonyalizmi döneminde bölge İngiliz temsilciliği iyi ve adil yönetim, etkili diplomatik başarılarından dolayı Adile Xanıma, ‘Kahraman Prenses’ madalyasını verdi. Bölgeyi yönettiği dönem Halepçe’de yeni bir hapishane, başkanlığını yürüttüğü bir mahkeme binası çeşitli ticari ve konut yapımı gerçekleştirdi. Vergi sisteminde bazı reformlar yaptı. 1924 yılında 65 yaşında Halpçe’de vefat etti.Fate Reş-Kara Fatma:Aynı tarihlere denk gelen, iki ayrı bölgeden aynı karakter ve tarz ile bahsedilmektedir. 1877 sonunda Osmanlı Rus savaşında 500 atlısı ile Erzurum yöresinden İstabul’a gelen ve Osmanlıya yardımcı olan Kürd kadın komutanın etkisi ve güzelliğinin yanı sıra askeri yönünün büyüklüğünden bahsedilir. Aynı yıl New York Times gazetesinde bir haber yorumda: ‘Kürd Amazon kadın komutan’diye başlayan yazıda Kara Fatma’nın biyografisi ve askeri yanı anlatılırken kara adının cesaretinden geldiğini yazar. Aynı isim biraz farklı, daha çok kabul gören bir tarih anlatımı ile bir biçimde toplum üzerindeki aynı etki ve örgütleyiciliği ile Maraş’tan hareket eden Kürd Prensi Kara Fatmadan söz edilir.Maraşlı Kara Fatma üzerinede 1887’de Chichago Tribune’de ‘Şüpheye yervermeyecek biçimde Kürdistan savaşcısı’ tanımlaması yapılır.Mesture Mahşeref Xanım:Tarihci, şair ve yönetici olarak biliniyor. Erdalan Mirliğinden Hüsrev Han’ın eşidir. Kürdistan Veziri Ebul Hasan Beyin kızıdır. 1805 yılnda doğdu ve 1847 Aralık yılında vebadan vefat etti. İslamdünyasının ilk kadın tarihçisi olark gösterilir ve Kaçar Devleti döneminde Erdalan Mirliğinde yaşamıştır. Ayrıca Dedesi de Kürdistan Eyaletinin önde gelen isimlerindendi. Bilim ve edebiyatta çok çeşitli çalışmlar yaptı. Hüsrev Han için gazel yazdı. Büyük Divan: Divan-ı Mahşeref Hanım Kürdistaniadıyla 1886 yılnda iki bin gazelin yer aldığı eseri Tahran’da yayınlandı. Ayrıca Erdalan Mirliğinin bütün tarihini anlattığı ‘Tarihi Kürdistan’ adlı eserinide yazmıştır. Bunların dışında yayınlanmış birçokçalışmasının yanı sıra arşivlerde yer alan çalışmalarıda bulunmaktadır. Erdalan tarih yazıcılığı tarih okulunun önemli tarihçilerinden birisidir. Muhammed Şerif Kadı;Mahşeref Xanım için: ‘Kitabımıza yaptığı Tarih-i Kürd maddesi katkısından dolayı’ diye tanımlar. Çok az kadının okuma yazma bildiği dönemlerde Mirliğin olanaklarınıda kullanarak araştırmalar yaparak,yayınlamıştır. Sine-Senendec, Erdalan Kürd Mirliğinin yönetim merkezi idi. Kendisi güçlü ve eğitimli biraileden gelmesinin yanı sıra ailede kızlarının bu ilim ve yönetim ortamında yetişmesi için özel çaba sarfetmiştir. Mahşeref Xanım sarayda, ‘vezere-i enderun’ olarak görev yaptı. Eşi ile bütün seyahat ve dpilomatik faaliyetleri birlikte yaptığı için bu alan ona tarih ve edebi yazında kullandığı kaynak ve malzeme toplamasına yardımcı oldu. 1847’de Mirlik yenilgiye uğratılıp dağıtıldığında Mahşeref Xanım ve geniş ailesi önce Merivan’a sürüldü, sonra da Baban Mirliğinin Merkezi olan Süleymaniye’ye yerleşti. Ünlü Kürd alimleri ile de tanışma fırsatı oldu. Tarihciliğinin yanı sıra klasik kürd şiiri ve edebiyatında önemli yeri vardır. Mevlevi gibi ünlü şairler tarafından da sevilip övülmüştür. Tarih kitabı dışında da Kürd tarihi üzerine çeşitli araştırmalar yapmıştır. Mahşeref Xanım; ‘açık bir zihinle ve eleştirel bir yaklaşımla’ Kürd ve Kürdistan tarihi yazma uğraşına girdiğini belirtmiştir. Bunların yanısıra Erdalan Mirliğinde önemli görevlerde de bulunmuştur. Kendisinden önce yazılan tarihi eserleri inceleyerek kendisinin yazdığı eserlerin tarzını ortaya çıkartmıştır. Sade ve akıcı bir uslubla yazmasının yanı sıra şairane ruhununda eserlerine etki ettiği görülür. İçinde bulunduğu konumdan dolayı içerden karşılaştırmalı bilgiye ulaşabilmesi de O’nun tarzını ve yazınını önemli kılmaktadır. Eserleri arasında Gorani ve Sorani lehçeleri ile Farsça yazdığı 20 bin beyitlik Divanı bulunmaktadır.Yukarıda belirtildiği gibi iki bin gazelden oluşan bir divanı yayınlanmıştır. Divanı, Hafizi Şirazi etkisi iledönemin kendisi ile dönemin yaşayış ve toplumsal sorunlarını da işlemiştir.‘Tarih-i Erdalan’ kitabını Mesture Kurdistani ismi ile yazmıştır. Kitapta kendi dönemine kadar Erdalan Beyliği etrafında Kürdistan tarihini yazmıştır. Çeşitli dönemler, geniş tanıtım ve önsözlerle kitapyayınlanmıştır. Mu’cemu’l-udeba ismli başka bir kitabı daha bulunmakla birlikte yayınlanmış değildir.‘Akaid Ve Şeriat’ kitabında ise Şafii mezhebe göre İslam kural ve ibadetleri üzerine yazmıştır. Bu kitapta döneminde bir kadın tarafından yazılmış olması, ayrıntılı bilgi içermesinden dolayı çeşitli defalar yayınlanmıştır. Muhammed Şerif Kadı’nın; ‘Tarihi Kurd’ kitabını okuduğunda: ’Bazı hususların eksik kaldığını gördüm.Bazı konular daha ayrıntılı yazılmalıydı ve açıklanmalıydı, bundan dolayı eleştirel bir yaklaşımla ekleme ihtiyacı duydum.’ Diyerek Mahşeref Xanım kitaba bir bölüm yazmıştır.Erdalan Mirliği Kürd tarihinde Mahşeref Xanım ile hem bu tarihi anlatmada hemde ilk kadın yazıcıolması itibari ile hakkında çok şey yazılan, araştırmalar yapılan birisidir. Doğunun ilk kadın tarihçisi bu kadın anısına ölümünün 200 yılı dolayısı ile 2005 yılında Hewler’de festival düzenlendi. Hewler ve Sine’de birer, oldukça estetik mermer heykeli bulunmaktadır.Muhammed Emin Zeki Bey, Muhammed Şerif Kadı, Mehmet Bayrak, Nubihar yayınları ve çeşitli ansiklopedilerde bu isimler üzerine ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır.