Şuanda 85 konuk çevrimiçi
BugünBugün529
DünDün1361
Bu haftaBu hafta1890
Bu ayBu ay43005
ToplamToplam10253347
teşhir ettik, sıra tecritte PDF Yazdır e-Posta
Hasan Balcı tarafından yazıldı   
Salı, 01 Aralık 2009 08:05


Tarihsel zibidik adlı internet web sayfasına. En başına İbrahim yalçının altına, engin Erkineri, onun altına Erkan ulaşan onun altında, haydar kılıç ve en sonuna da benim resmimi ekleyip ilgili yerlere bizim için tekmili vermişler. Onca yaşına rağmen Engin erkiner bizden yakışıklı çıkmış. Fotolarımızın altına da hepimize notlar düşülmüş. Benim resmimin altında çakma acilci yazıyor. Gerçek acilci olmaktan onur duyarım. Ancak politik perspektiflerimiz ayrı düştüğünden ben başka bir yerde fakat aynı zeminde aynı erek için mücadele ettim. THKP-C acilcilerin devrim ve sosyalizm mücadelesinde siyasal bir örgüt olduğunu biliyorum.Maphuslarda bir sürü acilci ile tanıştım arkadaş oldum. birlikte mücadele ettim . Ekmeği, ve zülmu  bölüştüm

Mihracın çete haline getirdiği acil için Söyleyebileceğim söz. cenabı Allah nasip eylemesin “amin” bizim orada şöyle derler alla etmesun.

Anama, küfür ediliyor. Duygu sömürüsü açısından söylemiyorum. Benim anam bir devrim ve sosyalizm şehidi olan Hamza balcının anasıdır. Ayrıca bütün devrimcilerin anasıdır. Bacıma, eşime ve çocuğuma küfürler ediliyor. Bunların hepsi devrimci mücadelenin bir parçası olmuş ve bedel ödemiş insanlardır. Küfürlerin kaynağı bellidir. Gereği de elbet bir gün yapılacaktır. İstanbul da şair bozuntusu biri her iki tarafı provoke edecek küfürler yazıyor gönderiyor. Mihrac uralın sayfasını da provoke eden o. Mihrac urala bu bilgi kıyağım olsun.

Mihrac Ural kalitesiz bir insandır. Hastadır. Buna karar verdim. Buraya fazla takılmayacağım hatta yazmayacaktım. Bunu mihrac Ural ve çetesine de bildirmiştim. Üç kişiden çete olurmu? Bilmiyorum. Ancak sineğin sekizlisine kadar çıktığımız ve deşifre ettiğimiz bu ekip tarih önünde teşhir olmuştur. Sıra tecritte.

 

 

Bütün bunları yazıp çizerken somut şeylerde yapalım  İş üretelim.

 

 

Suriye’de ki mezarlıkta tespit yapalım. Orada kimler yatıyor. Nasıl öldürülmüşler. Aileleri ile ilişkiye geçelim. Bir kamuoyu oluşturup bu devrimcilerin naaşlarını ailelerine teslim edelim. Yada bir mezar yeri alıp onları oraya nakledelim. Bu ailelerden biri ile temasım var o arkadaşın ağabeyimi için böyle bir istemi var. Bu konu ile ilgili yapılabilecek herşeye katkı sunmaya hazırım.

 

 

Diğer yazdıklarınız tarihsellik içermediğinden. Bir komisyon önerinizin havada kalacağı gerçekçi olmadığından “temsili” bu tür tartışmalara girmeyeceğim. Sol bu işlere müdahil olmaz : bunun nedeni solun eli mihracın eli gibi kanlıdır. Nebil rahuma çalışmasında neden yalnız kaldık sanıyorsunuz. Bu yüzden daha gerçekçi önermeler için de olmalıyız.

 

Ayrıca ben mihrac uralın yerinde olsam bu çağırıya evet derdim. Tıpkı Kenan evrenin gelin hesaplaşalım. Hesaplaşma adresi sultan Ahmet ikinci asliye hukuk mahkemesi.

 

Yazı yazan iddia eden arkadaşlar iddialarının arkasında durmalılardır. Herkes erkan ulaşan yoldaşın gösterdiği cesareti göstermelilerdir.. İddiayı atıp kenara çekilmek doğru bir tavır değildir. Maalesef arkadaşlar bir yazı yazıp kenara çekiliyorlar.

 

Zibidinin biri koca vezir mahallesine gitmiş  şırdan yemiş rakı içmiş arkadaşları ile görüşmüş, Eğer koca vezir mahallesi diye bir yer varsa Ali çakmaklı burada bu adamın üzerinde bulunan silahla öldürülmüş ise koca vezir mahallesinin devrimcileri burayı bu adama zindan etmelilerdir. Yok, elini sıkıyorlarsa o zaman gerçekten bir yerlerde sakatlık var.

 

Çünkü orada söylenen söz şudur. Bütün adananın ciddiye almadığı bir adamı ciddiye almayın.

 

Bütün bunlar güvensizlik veren şeylerdir.

 

Benim Devrimcilerin katili mihrac Ural gibi bir adama Şahsi hiçbir düşmanlığım yoktur olamazda. Onunla meselemiz tamamı ile sınıfsaldır. Bu yüzden davamız divanlıktır. O devrimcilerin katilidir. Tarihe böyle yazılmıştır. Bunda emeğim vardır. Devrimcileri katledenler er veya geç tarih önünde hesap vereceklerdir. Bizim gibi devrimcilerin görevi bu adamları "katilleri" teşhir etmektir.

 

Bir arkadaşım nebil rahuma çalışması ile ilgili ben sözcüğünü fazlası ile kullandığımı yazmıştı haklıdır evet öyle yaptım. Bunu bilerek yaptım. Çünkü nebil rahuma çalışmasında fiziki olarak bir tek ben vardım.

 

Arşivde, adli tıpta. Devletin karşısında, hukukta, savcılıkta, mezarlıkta, mezarlık sonrası, bilgilerin toplanmasında ne varsa orada tek idim. Şimdi kırk küsur yaşında adamım yalanmı söyleyeyim.

 

Avrupa’daki arkadaşların ve ankaradan arkadaşımın da destekleri elbette vardı. Ama mihrac Ural ve müşteri danışmanı Mehmet yavuz. İse sürekli köstekdi. Mehmet yavuz vakasına fazla değinmek istemiyorum.

 

Mihraç kadar kalitesiz birinin ortağı arkadaşı da onun gibidir. Benzer özellikleri çok. Ancak Mehmet yavuz mihrac urala rastladığından pişmandır. Bundan eminim. Para için yapmayacağı hiçbir şeyi olmayan bu adam. Bundan bile pişmandır. Düşünün ki nebil nebil diye ağlayan bu vatandaş hannalar için çatışmada öldü böyle duydum diyor. Nebili Balıkesir iddianamesinde arıyor. Ne diyor mihraç ortağı Mehmet için : Acilcidir üstelik yüksek acilci. Ama kendi tarihini bile bilmeyen Kemalist zavallı bir acilci.  Ayrıca ayrılıkta mihraç ile birlikte hareket etmemiş HDÖ cü kalmış biri “kendisi böyle söylemişti”

 

Türkiye sosyalist hareketinde herkes nebil rahumayı biliyor . Mehmet yavuz bilmiyor. Üstelik cocukluk arkadaşı imiş nebilin. Sizler de bu yalancı alçakları adamdan sayıyorsunuz . Yetmedi bu adam nebilin kitabını yazacakmış.

 

Türkiye sosyalist hareketinden her birey az çok bu işleri bilir. Maphus yatmış bütün devrimciler ilker akman türküsünü bilirler.

 

Son olarak bağlayalım.

 

Adımın bir harfini ağzına alan bu zibidiler ile alçaklar ile bu devrimci katilleri ile mücadelem devrim ve sasyalizm mücadelesine , şehitlerine bağlılığım. İnancım ve saygım çerçevesinde yürüyecektir.

 

Bu zibi alçakları uyarıyorum resmimi oradan kaldırın,

 

Balcıların hasan.