Şuanda 35 konuk çevrimiçi
BugünBugün172
DünDün2214
Bu haftaBu hafta8907
Bu ayBu ay29909
ToplamToplam10191963
Savaş sürsün, kazanırız! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 18 Mayıs 2021 12:34


Sosyalistlerin bazı durumlarda inanılmaz subjektif düşünmelerini anlamak zordur.

Bunun son örneğini İsrail-Hamas savaşında da görmek mümkündür.

Herkesin ne düşündüğünü bilmiyorum ama anlayabildiğim kadarıyla İsrail devletinin ortadan kaldırılması gerektiği anlayışının yanlış, anti semitik ya da en azından milliyetçi bir tutum olduğu anlaşıldı.

Deniliyor ki, İsrail 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmelidir.

Yeni açıklanan bir metne göre İbrahim Kaypakkaya da 1970’li yılların başlarında böyle düşünüyormuş. İsrail’in ortadan kaldırılması gerektiği görüşüne katılmıyor, iki devletli bir çözümü savunuyor ve İsrail’in 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmesini istiyormuş.

O dönem bütün Filistinlilerin savunduğu İsrail’in yok edilmesi gerektiği düşüncesine karşı çıkmak güzel olmakla birlikte, talep hayalcidir ya da isteklerini gerçeklerin yerine koymaktır. Bunun devamını bugün de görmek mümkündür.

1967’deki 6 Gün Savaşı’nda 17 yaşındaydım ve olayları iyi hatırlıyorum.

Mısır devlet Başkanı Nasır (Arapları temsilen) İsrail’i yok edeceklerini sürekli tekrarlıyordu, İsrail’in komşusu Suriye ve Ürdün de aynısını tekrarlıyordu.

Mısır, İsrail sınırına askeri güç yığdı, savaş başladı başlayacaktı.

İlk vuruşu İsrail yaptı ve Mısır-Suriye-Ürdün üçlüsünü büyük askeri güç dengesizliğine rağmen savaşta perişan etti. Topraklarını birkaç kat genişletti.

Savaşı isteyen Arap ülkeleriydi, savaşta ağır yenilgi yaşayan da onlardı, İsrail işgal topraklarından çekilsin deyip ağlaşanlar da onlardır.

İsrail savaşı kaybetseydi, haritadan silinecekti. Mısır-Ürdün-Suriye böyle yapacaklarını ilan etmişlerdi. Filistinliler ve diğer Arap ülkeleri de aynı görüşteydi.

Savaş istediniz, kaybettiniz ve faturayı ödemek istemiyorsunuz; böyle şey olmaz!

İsrail önemli tavizler almadan işgal ettiği yerlerden çekilmeyecekti. Mesela savaşta işgal ettiği Sina’yı Mısır ile anlaşma karşılığında boşalttı. Mısır, İsrail’in meşru varlığını tanıyacaktı.

Sonraki yıllarda İsrail ile Filistinli örgütler ve değişik Arap ülkeleri arasında bazısı büyük bölümü küçük savaşlar yaşandı, bunlardan diyelim yüzde 90’ını İsrail kazanacaktı.

İsrail savaş kazandıkça meşruluğunu artırdı. Bugün İsrail devletinin yok edilemeyeceği kabul ediliyorsa, bunun önde gelen nedeni kazanılan savaşlardır.

Bu konuda dönüm noktası 1967’deki savaştır.

Böbürlenen, asıp kesen Arap ülkeleri savaşta bozguna uğradılar, ardından da işgal ettiği topraklar nedeniyle İsrail’i suçlamaya başladılar.

Gerçekten komik bunlar!

Savaş istedin, savaştın, kaybettin; o zaman neden ağlıyorsun?

İsrail’in mantığı şöyledir: savaş 70 yıl daha sürsün, kazanırız!

Filistin hareketi bölündü, bir bölümü İsrail’in meşruiyetini tanıdı; islamcı kesim tanımadı. Yıllardır savaşıyorlar, sonuçta kazanamıyorlar.

İsrail 2000’li yılların başlarında Lübnan’a saldırmış ve Hizbullah ile çatışmıştı. Başarılı olabildiği söylenemez ama bu tür örnekler azınlıktadır.

İsrail’i yok etmeyi hedefleyen Filistinli örgütlerin bu amaçtan vazgeçmelerinde yarar vardır. Sonuçta kendileri bilir ama İsrail her savaşı kazandığında genişlemektedir.

Savaştık, kazandık, hakkımızdır; böyle düşünüyorlar.

Savaşın mantığı da budur; kaybedersen faturayı ödersin.

Bunu saymam, bir daha savaşalım; olmaz!

Kaldı ki tekrarını da kaybediyorsunuz.

Filistin davasını, ki bu Filistin devleti kurulmasında odaklanmıştır, başarıya götürecek başka yollar denemekte herhalde sayısız yarar vardır.

 

Aksi durumda savaş yıllarca daha sürebilir, ama kazanamadıktan sonra neye yarar!