Şuanda 23 konuk çevrimiçi
BugünBugün2144
DünDün2801
Bu haftaBu hafta8665
Bu ayBu ay29667
ToplamToplam10191721
Afganistan ve ne aklıma gelir? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cuma, 20 Ağustos 2021 08:00


1980’li yılların ikinci yarısıydı. Almanya’da –zamanın Batı Almanya’sında- Afganistan Demokrat Halk Partisi yönetiminden iki kişiyle konuşuyoruz. ADHP için zor günler, Kızıl Ordu çekiliyor, Mücahitler ise ilerliyor. İngilizce konuşuyoruz.

“Bize yardım edin,” dedi.

Bırakın bizi Türkiye sosyalist hareketinin durumu belli, Afganistan’a nasıl yardım edecek?

“Ancak bildiri çıkarabiliriz, Türkçe ve Almanca,” dedim.

“Bu da bir şey ifade etmez,” diye ekledim.

“Olsun, buna bile ihtiyacımız var,” dedi.

İçimden, “bunların durumu çok kötü,” diye düşünmüştüm.

Bir iki yayın organında yazı yazdığımı hatırlıyorum. ADHP’nin hızla gelen yenilgisini etkilemedi. Zaten beklenen bir şeydi.

Bunu sosyalistler arasındaki tartışma vesilesiyle hatırladım.

Afganistan’da olan ulusal kurtuluş hareketi midir, değil midir tartışması…

Sorunun ardından başkası geliyor: desteklenmeli midir, desteklenmemeli midir?

İnsan önce konuştuğu ülkenin tarihi hakkında biraz  bilgi sahibi olmalıdır.

Afganistan’da hangi oranda ulus vardır?

Bunu geçtik diyelim; bir hareketi desteklemek veya desteklememek somut olmalıdır.

Katkınız şu veya bu yönde milyonda bir kadar az olabilir ama somuttur.

Bu tartışmayı yapanların hangi katkısı bulunuyor?

Yoktur, dahası böyle niyetleri de yoktur.

O zaman şu veya bu yönde bir görüşe sahip olmanın anlamı nedir?

1990’lı yılların başlarında “Küba desteklenmelidir” tespitinden hareket ederek somut bir şeyler yaptık, mesela para topladık.

Miktar küçüktü, etkisi azdı ama somut bir dayanışmaydı.

Geçen gün Düsseldorf’ta Afgan mültecilerin ülkeye getirilmesi, bu amaçla Kabil ile Almanya arasında hava köprüsü kurulması talebiyle yürüyüş vardı.

Doğru bulan olur, yanlış bulan olur ama somut bir eylemdir.

Etkisi yok denilecek kadar az olabilir ama konuşup tartışmaktan ileri bir adımdır.

Siz ne yapabilirsiniz?

Afganların şu veya bu sayıda gelmesine karşı iseniz, hükümetin doğru yaptığını savunursunuz. Sınıra duvar örüyorlar…

Doğruya doğru denir, kim yaparsa yapsın. Ek olarak bunu söylemek yapanın genel politikasını desteklemek anlamına da gelmez.

Mülteciler konusunda bütün partilerin tabanı benzer düşünceye sahipmiş, siz de bunlara katılırsınız.

Yapılan bir şeye itiraz etmiyorsanız, onaylıyorsunuz demektir; öyle değil mi?

Veya tersi yönde görüş ifade edersiniz ve hiçbir şey yapamıyorsanız gelen Afganlarla dayanışma kampanyası örgütlersiniz. Küçük olabilir, önemli olan somut olmasıdır.

Mesela Mülteci-Der’lerden birisinde gönüllü olarak çalışabilirsiniz.

Bunların ikisini de yapmadıktan sonra tartışmanın bence anlamı yoktur.

Biliyorsunuz konuşmak bir şeydir, yapmak başka bir şeydir.

Yapılmayacaksa konuşmanın anlamı yoktur.

Yapmaya çalışırsınız ve başarılı olamayabilirsiniz.

En azından ciddi olarak teşebbüs etmiş ve başarılı olamamışsınızdır.

Sonuçlar çıkarırsınız…

Her durumda sonuç başarısızlık bile olsa öğretici sonuçlar verecek kadar somut olmuştur.

 

Önemli olan budur, diğer türlüsü önemli değildir.