Şuanda 20 konuk çevrimiçi
BugünBugün156
DünDün2300
Bu haftaBu hafta10771
Bu ayBu ay43470
ToplamToplam10205524
Yılbaşı yazısı PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 28 Aralık 2021 17:47


Yeni yıla az zaman kala geçen yılın muhasebesi ve yeni yıl için planlar yapılır.

2021’de iki kitap yazmışım: Sosyalizmden Kapitalizme Geçiş – Bulgaristan ve Romanya Örnekleri ile Sol İçi Şiddet – Nedenleri ve Önlemler. İlk kitaba önceki yıl başlamıştım ama bu yıl bitti. İkincisi ise önceden yazılmıştı ama neredeyse iki katı olacak kadar genişletildi. Bunların yanı sıra Yazın’dan Seçmeler 2 tamamlanıp internete konuldu. Yukarıdaki kitaplar da internette bulunuyor. ( www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com )

Ek olarak üç ya da dört daha önce yayınlanmış kitap internete yerleştirildi. Sayı çoğalınca bazen şaşırıyorum.

Yazın’dan Seçmeler 3 tamamlanmak üzere ama bitimi seneye kalıyor.

Sitede haftada üç-dört yazı yayınlanması önceki gibi sürdü. ( www.tdas1.blogspot.com )

Video yayınlamaya başladım ve 45 tane oldu. İlginin bu kadarını beklemiyordum, şaşırtıcı oldu.

Gelecek yıl öncelikle Yugoslavya ve Arnavutluk tarihlerini bitireceğim. İki konu hakkında da epeyce okudum, iş yazmaya kaldı. Ardından Polonya da olabilir Çin de olabilir, duruma bağlı.

Bırakayım diyorum ama anlaşılan bu sosyalizmden kapitalizme geçiş konusu beni bırakmayacak.

Bir de çok iyi kitaplar yayınlanıyor, önceki yıllarda bunlar yoktu. Mesela Arnavutluk’ta sosyalizmden kapitalizme geçişin neredeyse aylık gelişmeleri anlatılıyor. Konuyu başka ülkelerden bilmeme rağmen hala şaşırıyorum.

Enver hoca Nisan 1985’e ölür, yerine Ramiz Alia geçer ve iki yıl sonra Fransa ve Almanya ile yeniden diplomatik ilişki kurularak açılım başlar. 1990 başında yabancı yatırımcıların Arnavutluk’ta faaliyet gösterebilecekleri açıklanır, dini propaganda üzerindeki yasak kaldırılır ve arkası gelir…

Alia ve ekibi (Enver Hoca’nın eşi dahil) akıllı insanlar. Gidişatı görüyorlar. Bir yandan “tek marksist Leninist ülke” diyorlar, bir yandan da “bu iş bitti, değişimi kontrollü yapalım” diye düşünüyorlar.

Romanya’dan özellikle öğreniyorlar. Çavuşesku da duruma tümüyle hakim gibi görünüyordu ama saray balkonundaki konuşması yuhalanınca kaçacak yer bulamadı. Ordu ve gizli servis Sekuritas bölünmüştü ve iç savaş başladı. Savaşı çabuk bitirmek için Çavuşeskuları alelacele idam ettiler. (İlgili kitaba bakınız)

Benzer durum Arnavutluk Emek Partisi yöneticilerinin de başına pekala gelebilirdi, bu nedenle de eskide ısrarcı olmadılar ve tabandan baskı artınca hızlı bile davrandılar.

Aralık 1990’da öğrenci gösterileri başlayınca AEP politik çoğulculuk kararı alır ve birkaç saat sonra Demokratik Parti kurulur. Bunu başkaları izleyecektir.

Ortam hazır, direnirlerse patlayacak ve bunu önlemeye çalışıyorlar.

Bunları daha ayrıntılı olarak kitapta anlatırım.

Yugoslavya ve Arnavutluk bitince umarım Polonya için de zamanım olur.

Polonya’nın sosyalist ülkelerdeki değişimde ya da kapitalizme geçişte ayrı bir yeri vardır çünkü başka ülkelerin aksine tabandan baskı belirleyici olmuştur. Bu baskının aktörü de işçi sınıfıdır, Dayanışma Sendikası’nda örgütlü işçiler…

Bu konuda bir de video yapacağım: dayanışma anneleri. Okuduğum son kitap Dayanışma Sendikası’nın rejime karşı yaptığı protesto gösterilerinde kadınların aktif rolünü anlatıyordu.

Sürekli sorulduğu için belirteyim, sağlığımda değişiklik yok. Gözler iyi, yüzde 100 görüyor; kan değerleri 40 yaşınkiler gibi…