Şuanda 104 konuk çevrimiçi
BugünBugün2104
DünDün1765
Bu haftaBu hafta4658
Bu ayBu ay12885
ToplamToplam10223227
HDP PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 09 Ocak 2023 22:35


 

 

Mümkün olduğu kadar güncel politika hakkında yazmıyorum; nedeni ise içimi sıkıntı basmasıdır. İnsanlar çok konuşuyorlar, olmayacak taleplerde bulunuyorlar, ısrar ediyorlar da ediyorlar. İsteklerini gerçeklerin yerine koyuyorlar ve daha da garibi karşı taraftan isteklerini yerine getirmesini istiyorlar.

Her olay hakkında yorum yapmak, açmaza girmektir.

Fransız Anales Tarih Okulu’nun kabul ettiğim bir teorisi vardır.

Bu teoriye göre güncel olaylar sürekli değişir; her gün farklılıklar taşıyabilirler. Önemli olan bu güncel olaylardan genellemeler yapmak değil, bunların altındaki sürekliliği görmektir. Orada değişim daha azdır. O süreklilik sürekli değişen güncel gelişmelerle pratiğe yansır.

Yine Fransızların şöyle bir belirlemesi vardır:

Politikada her adımın teoriye uyması gerekmez. Önemli olan bir adımlar paketinin teoriye uymasıdır.

Burada söylenmek istenilen şudur: zikzaklar çizerek ilerleyebilirsiniz ve her zikzak teoriye uymayabilir. Teori düz bir çizgi değil bir alandır. Önemli olan o alanın içinde kalarak zikzak çizmektir.

Bu belirlemelerden sonra HDP konusuna gelelim…

HDP devlet başkanlığı için kendi adayını göstermeye karar verirken yine de Millet İttifakı’na pas atmaktan geri kalmadı ya da ortak aday için görüşme kapısını kapatmadı.

Bu tutum hakkında türlü çeşitli yorumlar yapmak yerine şunlara dikkat etmek yerinde olur:

Ayrı bir parti olarak HDP’nin de kendi adayını belirleme hakkı vardır. Buna rağmen HDP defalarca ortak aday çağrısı yapmış, karşılık alamamıştır.

Ortak adayda neden bu kadar ısrar ettiler?

Nedeni şu: HDP ülkede büyük bir kesim tarafından reddedilen, en fazla tahammül edilen bir politik güçtür. Kendileri de bunun farkındadırlar ve meşruiyet zeminlerini genişletmek istiyorlar.

Kardeşlik söylemi alttaki sürekliliğin –büyük çoğunluk tarafından reddedilmek ya da iyi gözle bakılmamak- gizlemek için çekilen boyadır denilebilir. Ayrı aday gösterilerek de kardeşlik söylemi kullanılabilir.

HDP Türklerden de küçümsenemeyecek oranda oy almasına rağmen yüzde 12’nin üzerine çıkması zordur. Bu durum Kürtlerin bir bölümünün de bu partiye uzak durduğunu gösterir.

Şunu açıkça görmek gerekir:

Eğer HDP kendi başına yüzde 10 barajını rahatlıkla geçebiliyor olsaydı, Türklerden ne oy ister ne de bu kesimin bazı partileriyle ittifak yapardı.

Kendi açısından haklı da olurdu.

Böyle yaparak yine kardeşlik söylemini kullanabilirsiniz.

Politikada yapılacak en büyük hata karşındakini aptal yerine koymaktır.

CHP de İyi Parti de HDP’nin durumunun farkındadır.

“Ne olursa olsun bizi destekleyin” dayatmaları bu nedenledir.

Millet İttifakı HDP ile görüşemez. Açık bir görüşme İyi Parti’de deprem etkisi yaratır, aynı etkiyi CHP’nin bir bölümü içinde de yaratır. İyi Parti bunu evet derse, MHP ve AKP’den kopardığı kitleyi büyük oranda kaybedecektir.

İyi Parti güçleniyor ve özellikle AKP’den seçmen kazanıyor (az sayıda da MHP’den).

Seçmen sağın bir tarafından başka tarafına kayıyor.

HDP ile ittifak yapmış sol partilerin HDP’yi daha sola çekme çabasının bu partiye zarar vereceğini düşünüyorum.

HDP en fazla sosyal demokrat bir parti olabilir. Ülkenin böyle bir partiye ihtiyacı vardır.

Daha sola gidemez, zorlamamak gerekir.

Neyse ki ittifak güçleri zorlasalar da buna yetecek güçte olmaktan uzaktadırlar.

HDP ile dayanışmak, bu partiye yönelik baskılara karşı çıkmak önemlidir ve bunu yaparken de araya açık çizgi çekilmiş olması gerekir.

Biz sizden farklıyız.

HDP’ye oy verildiğinde –ki olabilir- bunun emanet oy olduğunu anlaşılır şekilde göstermek gerekir.

Size düşman değiliz ama sizden de değiliz.

HDP kimi aday gösterir bilmiyorum ama başkanlık seçiminde alacağı oyun, parlamento seçimindekinden daha düşük olacağı söylenebilir.

Bunu iki taraf da biliyor aslında…

Millet İttifakı, “bana destek ol, başka şansın yok” dayatmasını biraz da bundan dolayı kararlılıkla sürdürüyor.

HDP son ana kadar ortak aday için kapıyı açık tutacak ama buradan sonuç çıkmasını  beklemiyorum.

Görünen, başkanlık seçiminin ikinci tura kalacağıdır ve asıl pazarlık o zaman başlayacaktır.

Müstakbel devlet başkanı konusunda fikrimi soranlar cevabım karşısında biraz irkiliyorlar.

Erdoğan’ın kazanma şansının az olmadığını düşünüyorum.

Bunun önde gelen nedeni karşısında doğru dürüst alternatif olmamasıdır.

Güçlü olmak göreli bir kavramdır.

Neye göre güçlüsün?

Karşındaki sallantılarını sürdürdüğü oranda güçlü olursun.

O seni güçlendirir!

Bitirirken belirteyim, anketlere inanmayın; hiç birine!

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Ocak 2023 22:36