Şuanda 76 konuk çevrimiçi
BugünBugün1444
DünDün2294
Bu haftaBu hafta7416
Bu ayBu ay41153
ToplamToplam10157708
Yolun sonu daha görünmedi! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cuma, 17 Mart 2023 21:38


Arada bir bazı belirlemelerle karşılaşıyorum. Deniliyor ki; “yaşın 70’i geçti, daha ne kadar devam edeceksin; daha yorulmadın mı? vb. vb.

Bu belirlemeleri yapan arkadaşlar demek ki bugüne kadarki hayat çizgimden bir şey anlamamışlar. Okumak, öğrenmek ve üretmek benim hayat tarzımdır. Kimsenin hoşuna gitsin diye böyle yapmıyorum, buna ihtiyacım yok. Şimdiye kadar yaptıklarım –ürettiklerim dahil- dört-beş hayata yeter ama böyledir diye durmam mümkün değildir.

İhtiyacı görürsünüz ve buna cevap vermeye çalışırsınız. Kimisi ürettiğinizi kullanır, kimisi kullanmaz; kendileri bilir. Kullanma sayısından son derece memnunum ama böyle olmasaydı da çizgim değişmezdi. Memnuniyet doğal olarak bana şevk veriyor ama vermese de vazgeçecek değildim.

Baştan ve sondan iki örnek vereyim.

24-25 yaşında bir yıl süreyle Türkiye Devriminin Acil Sorunları’nı (TDAS) yazdım. Çok uğraştım, birkaç kere yeniden yazdım.

Bu kitabın bir harekete adını vereceği, yıllar sonra bile hatırlanacağı, 1975-1980 döneminin halen okunmaya değer kitapları arasında sayılacağı aklıma gelmezdi.

Sonuncusu ise videolar…

Şu ana kadar 167 tane yayınlandı ve daha sürecektir.

Sosyalist hareketin ve buna dahil olmayanların en önemli sorunu, bence, genel kültür düzeyinin düşüklüğüdür. Bu düşük ise, hiçbir konuyu doğru dürüst öğrenemezsiniz çünkü belirli bir öğrenme düzeyinin ardından çok sayıda konu birbirine bağlanmaya başlar.

Saymadım ama şimdiye kadar 25 kadar konudaki videoların amacı bu düzeyin yükselmesine katkıda bulunmaktır. Gördüğü ilgiden memnunum ve hele de bir akademisyenin yaptığı “Özgür Üniversite’nin yapamadığını yapıyorsunuz” belirlemesi büyük bir övgüdür.

Bu belirlemede biraz abartma var, bunu da belirtmem gerekir.

Denilir ki, bir yazar önce kendisi için yazar.

Başkaları da okursa memnun olur, olmasın mı; ama öncelikle kendisi için yazar, yazmak istediği için yazar.

“Belma’ya Mektuplar”ı nasıl yazdın hem de hapishanede? Kitabın içinde beş altı tane kitap var!”

Yazmak, hele de hapishanede büyük bir ihtiyaçtı ve her gün yazdım.

Belma bu mektupların hepsini saklayıp yıllar sonra bana gönderdi.

Böyle yapmamış olsaydı, Mektuplar da kaybolmuş olacaktı.

Devam edeceğim…

Hangi kitapları yazmayı planladığımı önceki birkaç yazıda belirtmiştim, kısaca tekrarlarsam:

En başta Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki sosyalizmin tarihi, sonra Yugoslavya, sonrasında bakalım artık…

Videolarda derseniz teknoloji konusunu bitireceğim.

Sırada biyoteknoloji var ya da insanın teknolojik üretme gücünü kendine uygulaması ve bundan çıkartılabilecek kısa ve uzun vadeli sonuçlar…

Öğrenmek, konuları birbirine bağlayarak yazılı ve sözlü üretmek benim için bitmeyecek bir ihtiyaçtır.

Bu nedenle yazının başında belirttiğim soruları sormayın, anlamsız kalıyorlar.