Bu savaş devletler arasında doğrudan savaş olmaktan ziyade başka örgütlerin devreye sokulmasıyla yürütülen ya da iki gücün başka bir ülkede verdiği savaştır.

Filistin’de Hamas ve Lübnan’da Hizbullah İran yanlısıdır. İran ile İsrail arasında çatışma yaşanınca bu iki örgüt de devreye girer. Yine de bu iki ülke arasındaki savaşın asıl geçtiği alan Suriye’dir denilebilir.

Suriye yıllardan beri İran ordusunun işgali altındadır. İsrail de sürekli olarak Suriye’deki hedefleri vururken özellikle İran ordusunu hedef almaktadır.

Son olarak Şam’daki İran büyükelçiliğinde iki generalin öldürülmesi gerçekte İran’a doğrudan saldırı anlamını taşımaktadır. Büyükelçilikler temsil ettikleri ülkenin toprağı sayılırlar. Dokunulmazlıkları hem vardır hem yoktur. Yoktur çünkü gerektiğinde işgal edilebilirler. 1979’da İran İslam Devrimi’nden sonra Tahran’daki ABD büyükelçiliğinin işgal edilmesi gibi…

İran’da öldürülen generaller –daha önce de elçilik dışında benzeri yaşanmıştı- herhalde kendi başlarına Suriye’ye gezmeye gelmediler. Daha alt düzeyde çok sayıda İranlı subay ve asker de bu ülkede bulunmaktadır.

Suriye adı var kendisi yok bir ülke olduğunu her fırsatta yeniden gösteriyor.

Bir bölümü YPG’nin denetimindedir ve bu bölgede ülkenin doğal gaz ve petrol kaynaklarının yüzde 60’ı bulunmaktadır.

Bir bölümü Türkiye’nin denetimindedir.

Ülkede en az iki önemli ABD üssü vardır.

Tartus’ta Rusya’nın üssü bulunmaktadır.

İslam Devleti yeniden güçlenmeye başlamıştır. Gücü tahmin edilemiyor ama arada bir Suriye ordusuna yönelik eylemler yapıyorlar.

İsrail ile İran arasındaki savaşın tırmanması istenmiyor.

Neden, çünkü savaş tırmanırsa Rusya devreye girecektir.

Ukrayna ile savaşta Rusya’ya cephane ve İHA sağlanmasında Kuzey Kore gibi İran da etkin rol oynamaktadır.

İran, İHA ve füze saldırılarıyla İsrail’e darbe indiremeyeceğini, en fazla masrafa sokacağını biliyordu.

İran’dan kalkan füzenin İsrail’e varması 12 dakika sürüyor. Uzaydan yapılan gözlemle kalkış hemen biliniyor ve İsrail de gereken önlemleri alıyor. Zaten füzesavar sistemi bulunuyor, ek olarak sirenler çalıyor vb.

İran’ın önemli bir komutanı Kasım Süleymani Bağdat’ta ABD tarafından öldürüldüğünde İran intikam açıklaması yapmıştı. ABD de “uygun bir intikam alabilirsiniz” diye cevap vermişti.

Gerçekten de uygun bir intikam aldılar. Irak ve Suriye’de bazı ABD hedeflerine isabet etmeyen füze saldırıları yaptılar.

İsrail-İran savaşının daha fazla tırmanıp iki ülke arasında daha doğrudan çatışmaya yol açacağını sanmıyorum. ABD’nin bu konuda İsrail’i sürekli uyarması İran’ı sevdiğinden değil, Rusya’nın da savaşa dahil olmasından çekindiğindendir.