Şuanda 50 konuk çevrimiçi
BugünBugün92
DünDün2539
Bu haftaBu hafta17811
Bu ayBu ay39631
ToplamToplam10249973
İstakoz yemek PDF Yazdır e-Posta


İstakoz yemek kolay değildir. Bir kere yemeğe kalktım, insanı uğraştırıyor.

Ekim devriminin 70. yılında yani 1987’de Haydar Kutlu, Yalçın Yusufoğlu, Kemal Burkay ve ben Moskova’daki dünya komünist partileri toplantısındayız. Çin ve Arnavutluk hariç her ülkeden parti bulunuyor. Çavuşesku, Jivkov, Honecker diğerleri ve en önemlisi galiba Fidel Castro… Toplantıya Yeşiller’den bir kadın da katılmıştı ve konuşmasında “Fidel Castro ile aynı fotoğraf karesinde yer almak benim için inanılmaz bir şey” demişti.

Toplam 200 kişi kadardık.

Toplantı sonunda açık büfe yemek var. Baktım açık büfe istakoz dolu ama nasıl yenir bilmiyorum. Yalçın Yusufoğlu birini bitirip ötekine başlıyordu. İstanbul çocuğu ne de olsa, istakoz nasıl yenir biliyordu. Ona bakarak ben de bir tane yedim ama çok uğraştırıyordu. Eti lezzetliydi.

Ertesi günkü bir gazetede 200 kişinin geniş objektifle çekilmiş fotoğrafı vardı. Nerede oturduğumu bildiğim için kendimi bulabildim, yoksa bulamazdım.

Her birimize yüzer ruble verdiler. Harcamakla bitmiyor… Kendime pahalı bir kalpak almıştım.

 

Soğukla aram iyi olmakla birlikte Moskova bana acayip soğuk gelmişti yine de…