Fatih Terim’in Yunanistan’da çalıştırdığı Panathinaikos takımı son maçını kaybedip şampiyonluktan uzaklaşınca, Terim bir bölüm seyirci tarafından yuhalanmış. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaştığı için çok sinirlenmiş. Türkiye’de olsaydı nüfuzlu dostlarını yardıma çağırır, tehditler savururdu ama Yunanistan’da olmuyor.

Bir gazetenin spor yazarı Fatih Terim için yerinde bir analiz yapmış.

Yazara göre Terim yirmi yıl geride kalmıştır. Yirmi yıldır futbol anlayışı değişmiştir ama Terim hala yirmi yıl önceki bildikleriyle işi götürmeye çalışmaktadır.

Yazar, Terim’in Türkiye’de iken Galatasaray’daki ve milli takımdaki başarılarından söz ediyor ve ekliyor: “biyografi yetmez.”

Kişinin iyi bir biyografisi olabilir. Arada hatalar, eksikler vardır ama sonuçta önemli başarılar hepsini kapatır. O yıllar geride kaldıktan sonra hala o biyografi temelinde devam etmekte ısrar etmek kişiyi başarısızlığa ve yuhalanmaya kadar götürür.

Kişi ya yeni olanı sürekli öğrenerek kendini yeniler ya da bu işi bırakarak ve “benden bu kadar” diyerek çekilir.

Eski bilgilerle yeniyi çalışmış insanların karşısında tutunamazsın.

Başarısızlık, Yeşilçam usulü artistik tavırlarla örtülemez.

Biyografin iyi olabilir ama devam etmeye niyetliysen eğer, belirleyici olan bugün ne yapabildiğindir.

Yirmi yıl öncesinde yapabildiğin o zamanda kalmıştır. Onu bugüne taşıyamazsın.

Fatih Terim’in yaşadıkları gerçekte herkes için alınması gereken derslerle doludur.

Kimse geçmişine dayanarak havalara girmesin.

Geçmişte başarılı olmanız, bugün ve gelecekte de böyle olacağınız anlamına gelmez.

Zirveye çıkabilirsiniz ama oraya çıkabilmiş olmanız, orada kalabileceğiniz anlamına gelmez.

Kalmak istiyorsanız öğrenmek ve kendinizi sürekli yeniden üretmek zorundasınız.

“Filanca tarihte ben neydim” söylemine sığınmak, çaresizlik göstergesidir.

Fatih Terim’den hoşlanmayabilirsiniz, ben de hoşlanmam.

Kendisinin hayatta karşılığı olan politikası şudur: esas olan başarıdır. Başarılı olduktan sonra isteyen istediği kadar konuşabilir. Gerekirse o başarıyı konuşanın suratına çarparsın.

Ama başarı yoksa ne yapacaksın?

Bu durumda çekip gitmekten başka yapılacak iş yoktur.

Yirmi yıldır çalıştığı alanda kendini yeniden üretememiş birinin bundan sonra önemli başarı gösterebileceğini sanmıyorum.

70 yaşında olması, başarılı olabilseydi eğer, bir şey ifade etmezdi.

Başarılı olamayınca, 70 yaş vurgulanmaya başlar.

Daha fazla rezil olmadan çekilmek gerekir.