Engin Erkiner
Ukrayna savaşında dönüm noktası (284) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 2980 | |
Dün | 3412 | |
Bu hafta | 25578 | |
Bu ay | 51216 | |
Toplam | 10762016 |
Konuk Yazılar
İrfan Dayıoğlu - Seçme Yazılar | |
Bütün Yazılar |
Bir kitap yazmak: Nikaragua |
Engin Erkiner tarafından yazıldı |
Salı, 06 Ağustos 2024 19:49 |
Nikaragua’yla ilgili video yapmayı düşünüyordum, ülke hakkında bilgim de fena değildi ama biraz okuyunca kitap yazmanın daha iyi olacağına karar verdim. İlerde belki videosunu da yaparım, konuya giriş bağlamında… Küba ile Orta ve Güney Amerika uzakta olmasına rağmen devrimci hareketimizi derinden etkilemiştir. Küba devrimi ve Che olmasaydı THKP-C ve THKO’nun ortaya çıkması zordu. Belki Çin’deki gerilla savaşını örnek alan TKP/ML türü başka hareketler de oluşurdu. Nikaragua, Küba’dan sonra bölgede silahlı mücadeleyle yapılmış ikinci devrimdir. Ek olarak bu devrimi Sandinistalar ya da öteki adıyla FSLN üç büyük örgütten oluşan ittifak olarak gerçekleştirmiştir. Devrimden sonra ittifak ayrışır. Başka ülkelerde görülmeyen iktidar değişimi vardır. FSLN adına Daniel Ortega seçimi kaybedince yerini ABD yanlısı bir kadına bırakır, sonraki seçimi tekrar kazanır. Bu bölgede seçim kazanan sol ya da sola açık iktidarlar vardır: Venezüella, Bolivya, Nikaragua böyledir. Bu ülkelerde uzun ikili iktidar bulunur. Bir tarafta ABD’nin desteklediği büyük burjuvazi, diğer tarafta küçük üreticilik, yoksullar ve her zaman olmasa bile işçiler bulunur. Nikaragua anlatılırken Vietnam benzeri büyük dayanışma hareketinin de belirtilmesi gerekir. İlginçtir, Avrupa ülkelerindeki büyük dayanışma hareketi FSLN’yi oluşturan grupların birleşmesini dayatıyor ve birleşiyorlar. Daniel Ortega’yı 1985’te Moskova’da dinlemek fırsatını bulmuştum. İspanyolca bilmiyordum ama anında İngilizce çeviri vardı. İspanyolca, İtalyanca gibi ajitasyona uygun bir dil. Söylenenleri hiç anlamasanız bile heyecanlandıran bir üslubu vardı Ortega’nın… Antonio Negri’yi Frankfurt’taki bir kongrede dinlemek fırsatım oldu; teorik ama ajitatif konuşuyordu. 1987’de Ekim Devrimi’nin 70. yılı toplantısında Moskova’da Yeşiller’den bir kadının şöyle bir sözü vardı: “Günün birinde Fidel Castro ile aynı fotoğraf karesinde bulunacağımı düşünemezdim.” Castro ile bir ara aramızda birkaç metre kalmıştı. Bunlardan bir şey olmaz, bunlarla övünülmez. Sadece o bölgeye olan ilgim sürekli canlı kaldı. Bunlar da ona hizmet etti diyebilirim. Türkçede Che Guevara hakkında ilk telif kitabı –çeviri değil telif- yazmak bana düştü. Che Guevara Kısa Uzun Bir Hayat. E-Kitap olarak vardır. Kitabı Havana’da bulunan ve Che’nin ikinci eşi Aleida’nın yönettiği Che hakkında her dildeki yayınları toplayan enstitüye gönderdim. Bir de Nikaragua’yı yazalım bakalım…
Kore’yi unutmadım, yavaştan okuyorum; onu da yazacağım. |